Yabani Otlar

“Zengin, cesur, ürkütücü ve kişisel.” – Gish Jen

Çin’in en etkili edebi figürlerinden Lu Xun’un ürkütücü bir güzellik ve ustalıkla yazdığı nesir şiir koleksiyonu Yabani Otlar yazarının keskin zekâsını ve çarpıcı toplumsal eleştirilerini gözler önüne seriyor. Okurları, insan ruhunun ve 20. yüzyılın başlarındaki Çin’in toplumsal değişimlerinin manzaralarına doğru içsel bir yolculuğa çıkarıyor.

Bu etkileyici, çoğu zaman gerçeküstü eserinde Lu Xun umut ve umutsuzluk, yaşam ve ölüm ve elbette zamanın amansız geçişine çeviriyor bakışını. Canlı betimlemeleri ve dokunaklı kelimeleri, kültürel ve zamansal sınırları aşarak okurları insanlık durumunun evrensel mücadelelerini ve zaferlerini keşfetmeye davet ediyor.

Her kelimenin derin düşüncelerle dolu bir yaşamın aciliyetini ve güzelliğini taşıdığı bir dünya bu. Hayaletler, konuşan hayvanlar ve bilinçli bitkilerle manzaralar, bir kahramanın kendi cesediyle karşılaşabileceği yerler… Lu Xun bu eserinde aldatıcı derecede basit bir soru soruyor: “İnsan olmak ne demek?”
Çevirmen: Alper Dayıoğlu

Wilhelm Storitz’in Sırrı

“Ah! bu görünmezliğin keşfi neden gerekiyordu ki… sanki insanoğlu kötülük için yeterince silahlanmamış gibi, eline böyle bir silah vermek şart mıydı?”

Fransa’da yaşayan Henry Vidal, kardeşi Marc’ın Macaristan’ın önde gelen ailelerinden birinin kızı Myra Roderich’le yapacağı evlilik için yolculuğa çıkar. Doğu Avrupa’nın tansiyonunu ve pastoral güzelliklerini gözlemlediği Tuna Nehri boyunca yaptığı bir gemi seyahatiyle ulaştığı Ragz’da, kardeşi ve müstakbel ailesiyle buluştuğunda her şey güzel görünmektedir. Ancak düğün planları gizemli bir karakterin tedirgin edici tehdidiyle bozulur: Babası ünlü bir biliminsanı olan Alman Wilhelm Storitz, Marc’tan önce Myra’yı ailesinden istemiş, reddedilmesi karşısında öfkelenerek bu evliliğin asla gerçekleşmeyeceğini iddia etmiştir. Bu tehditle birlikte evlilik öncesi hazırlıklarla kutlamaların her aşamasında esrarengiz kazalar ve olaylar gerçekleşir:
Gaipten sesler duyulur, kimse dokunmazken nişan buketi parçalanır, düğün ilanları kendiliğinden yırtılır. Storitz’in lanetiyle görünmez kuvvetlerin devreye girdiği bu evlilik gerçekten yapılabilecek midir?

Jules Verne’in ölümünden sonra 1910’da oğlu tarafından düzenlenerek yayımlanan Wilhelm Storitz’in Sırrı, hem Avrupa’nın yükselen milliyetçi gerilimini açık eden hem de dönemin esrarlı görünmezlik
fantezisini bir adım öteye taşıyan bir serüven.
Çevirmen: Pınar Güzelyürek Çelik

Amber Kanı / Amber Yıllıkları 7

Amber Lordu Merlin’in kristal mağarada geçirdiği tutsaklık hayatı sonunda bitmiştir. Ama özgürlüğünü kazanmak onun için yeterli değildir. Kafasında pek çok soru fakat çok az cevap vardır: Kristal mağarayı oluşturan mavi taşların nasıl bir gücü bulunmaktadır, bu gücü kim elinde tutmaktadır? Başından aşağı çiçekler yağdıran kimdir, amacı nedir? Onu korumak için beden değiştirerek takip eden varlık kim tarafından gönderilmiştir?

Cevabını aradığı sorular gibi, peşine düşen acımasız düşmandan da kurtuluşu yoktur. Halası Fiona’ya sığınan Merle, San Francisco bölgesinden daha fazlasını tehdit eden girift bir intikam ve ölüm ağında mücadele vermek zorundadır. Zira kraliyet ailesini yok etmeye çalışan güçler, hiç beklenmedik yerlerde, özellikle de Amber’in kalbinde saldırıya geçecek büyüleri serbest bırakmıştır.

Amber Yıllıkları’nın yedinci kitabı Amber Kanı’nda Merlin geçmiş sırların ağına giderek daha fazla dolanıyor.

“Capcanlı çağrışımlarla dolu ve özgün.” — George R. R. Martin
Çevirmen: Niran Elçi

Günlerden Kırmızı

Doğuma ve ölüme imkân tanıyan, özü aşk ve öfkeyle karılmış bir renk kırmızı. İçimizde akanın, toprağımızın, tarihimizin rengi.

Günlerden Kırmızı’da cisimleşmiş acılardan, bükülmüş gökyüzünden akan kızıl yaşlara batırıyor kalemini Polat Özlüoğlu. Türkiye’nin yakın tarihine en çocuk gözlerden, en özlemli annelerden, en inatçı isyanlardan, en hayat dolu ölümlerden bakıyor. Hem şahsi hem de kuşakları birleştiren bir belge sunuyor okura; unutmanın, tarihe karışmanın yaralara merhem olamayacağını ispatlayan bir belge.

“O gece dal gibi anamın yüreği ağzından, dili dudağından, canı içinden çıkmış. Ondanmış böyle gezmesi odalardan odalara kendini bilmeden, ondanmış böyle suskun tetikte ceylan gibi beklemesi pencerenin önünde, ondanmış böyle iğne ipliğe dönmesi, delik deşik giyinmesi, ondanmış böyle aklı uçmuş, yüreği dut gibi kurumuş gölgelere karışması, ondanmış böyle gözlerinin susuz kuyular gibi kararıp iki çukur olması. Her şey ondanmış yani. Abimin varla yokluğuymuş bütün bunlara sebep.”

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (26. hafta):
Harruk (2024) Yürüyen Şato (2024) Reel İstanbul Organize (2024) La Hayde Maske (2024) Blue Lock The Movie-Episode Nagi - Gekijô-ban Blue Lock -Episode Nagi (2024) Yakamoz (2024) Yüzyıl İleri - Guest From The Future (2024) Şeyda - Shayda (2024) Bir Zamanlar Gelecek: 2121 (2024) Sessiz Bir Yer: Birinci Gün - A Quiet Place: One Day (2024)
Arşivden Seçkiler:
Tomb Raider (2018) Sürgün İnek (2014) İlişki Durumu: Açık İlişki - Permission (2018) Gloria Bell (2019) Tenet (2020) Kaptan Fantastik - Captain Fantastic (2016)