“Vakıf ve Dünya”, “Çölde Kutup Ayısı”, “Kralların Son Çaresi”, “Yıldız Tozu” ve “Dutlar Yetişmedi” bu hafta raflarda!

Vakıf ve Dünya

Hugo Tüm Zamanların En İyi Serisi Ödülü

1941 yılında genç bir biliminsanı ve yazar olarak Isaac Asimov, Edward Gibbon’ın yazdığı Roma İmparatorluğu’nun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi’nden etkilenerek çağının çok ötesinde bir destan yazdı: Galaktik İmparatorluk’un çöküşü ve feodalizmin dönüşü, İkinci Galaktik İmparatorluk dönemindeki güvenli ortamdan geçmişe bakan bir bakış açısıyla anlatıldı. İşte bu süreç sonucunda “Tarih tahmin edilebilir mi?”, “Toplum nasıl yönetilmeli?” ya da “İmparatorluklar neden yükselir ve çöker?” gibi soruları sormaktan çekinmeyen destansı Vakıf Serisi ortaya çıktı.

Golan Trevize, İkinci İmparatorluk ile Galaksiya arasında seçimini mücadeleci bireylerin, ulusların ve gezegenlerin anarşisi yerine Galaksiya’dan, tüm insanlığın kolektif bir bilinci paylaşacağı ütopik bir gelecekten yana kullanmıştı. Ama doğru seçimi yaptığından emin değildi. Öğrenmek için yapması gereken ise yaşanmaz bir vaziyette olduğu ve terk edildiği söylenen, insanlığın ilk gezegeni Dünya’yı bulmaktı. Pelorat ve Bliss’le birlikte, bilgi edinmek için haritalardan çıkarılmış üç Uzaycı gezegeninin yolunu tutan Trevize robotlarla, vahşi yaratıklarla, tuhaf topluluklarla ve Galaksi’nin sırlarıyla karşılaşırken Dünya’yla ilgili gizemi aralayacaktı.

Yayımlanış tarihine göre: 5. Kitap / Kronolojiye göre: 7. Kitap

Çevirmen: Ulaş Apak

Çölde Kutup Ayısı

Dimitri Verhulst, modern Belçika edebiyatının dünyaya kazandırdığı, yirmi birinci yüzyılın en sivri dilli ve en sansasyonel romancılarından. Tabiri caizse, edebiyatın haylaz çocuğu. Kalemini bir çekiç gibi kullanmaktan çekinmeyen bir yazar. İlk olarak Avrupa’daki mülteci meselesini işlediği Problemski Hotel’le adını duyuran, sonraları pek çok aykırılıkla suçlanan Verhulst, mahkeme salonlarının da gediklisi.

Flandre’de bir yerde, unutulmuş bir köyde, çocuğun biri babası ve üç amcasıyla birlikte büyükannesinin evinde yaşıyor. Hepsi de kaba saba, görgüsüz ve alkolik. Toplumsal sınıfın dibine demir atmış ve hayattan beklentisi olmayan bu ailenin hayatı gerçek bir keşmekeş.
Yarı otobiyografik romanında Verhulst görgü kurallarından ve utançtan yoksun, yabancılaşmanın ve sosyal mahrumiyetin başı çektiği melankolik bir dünyayı anlatıyor. Beyaz perdeye de uyarlanan Çölde Kutup Ayısı, işe yaramazlığın, ötekiliğin, alkolizmin, kavga dövüşün ve terk edilmişliğin romanı.

“Doğal, gerçekçi, bir ailenin olumsuz yanlarını zerre gizlemeden resmeden bir kitap.” – Booklist

“İnsanın nevrini döndüren ve merakını uyandıran bir roman.” – The Guardian

Erhan Gürer’in Felemenkçe aslından çevirisiyle.

Kralların Son Çaresi

“Abercrombie bu seriyle son zamanlardaki en iyi epik fantastik üçlemeye
imza attı.” – Junot Diaz

DAVID GEMMELL LEGEND EN İYİ FANTASTİK ROMAN ÖDÜLÜ ADAYI

Logen Dokuzparmak’ın önünde son bir dövüş daha kalmıştı ama hayli zorlu olacak gibiydi. Savaş bütün Kuzey’i sarmışken Kuzey’in Kralı Bethod tahtını korumayı sürdürüyordu ve sadece tek bir kişi onu durdurabilirdi: Eski dostu ve eski düşmanı Kanlı Dokuz’un eve dönme vakti gelmişti.

Çok fazla efendisi ama çok az zamanı olan Üstat Glokta ise başka türden bir mücadelenin içindeydi; kimsenin güvende olmadığı ve kimseye güvenemeyeceği bir tanesinde. Üstelik çevik bir savaşçı olduğu günler artık geçmişte kalmıştı. Neyse ki elindeki silahlarla da en az eskisi kadar ölümcül olabilirdi; şantaj, tehdit ve işkence.

Jezal dan Luthar şöhret uğraşının gereğinden fazla acılı olduğuna karar verip yüzünü sevdiği kadınla geçireceği basit bir hayata çevirmişti. Gelgelelim aşk da acı dolu olabiliyordu ve şöhretin, insanın üzerine yapışmak gibi bir huyu vardı.

İttifak Kralı ölüm döşeğine düşmüş, köylüler başkaldırmış ve asiller tacın peşinde birbirlerine girmişti. Bu sırada hiç kimse savaş ateşinin İttifak’ın kalbine kadar ulaşmasını beklemiyordu. Dünyayı yalnızca Mecusların İlki kurtarabilirdi ama bu kurtuluşun beraberinde getirdiği riskler de vardı. Yine de İlk Kanun’u çiğnemekten daha büyük risk olamazdı.

Kralların son çareye başvurmasının zamanı gelmişti.

Çevirmen: Barbaros Bostan

Yıldız Tozu (resimli edisyon)

Viktoryen çağın şafağında, mahmur İngiliz kırsalında Duvar Köyü uzanır; ismiyle müsemma bu köyün etrafını verimli çimenler üzerinde yükselen
taş duvarlar çevreler. Duvar’daki sükûnet dolu yaşantı her dokuz yılda bir,
yalnızca bir kereliğine bozulur ve fanilerle periler benzersiz bir panayır
için bir araya gelir.

Duvar’daki bu panayırda genç Tristran Thorn kalbini köyün güzeline kaptırıverir; ama bu güzel, hem Tristran’ın hem de kendisinin serin bir ekim ayı akşamında kayarken gördükleri yıldız kadar soğuk ve mesafelidir. Sevgisine karşılık bulmak için Tristran hiç düşünmeden o kayan yıldızı yakalayacağına yemin eder ve onu kadim duvarın ötesindeki, aklının hayalinin almayacağı bir dünyaya götürecek yolculuğuna başlar.

Aşk, büyü ve macera dolu bu muhteşem hikâyede SANDMAN’in ödüllü sayıları “Bir Yaz Gecesi Rüyası” ile “Fırtına” için bir araya gelen
NEIL GAIMAN ve CHARLES VESS, yine duygu yüklü bir eser ortaya çıkarıyor. Bu yeni ve genişletilmiş edisyonda daha önce yayımlanmamış metin taslakları ve çizimler de kendilerine yer buluyor.

“Her bir ânı iyilikle dolup taşan bir romans. Pek çok fantazi edebiyatı yazarı geleneksel öykülere yeni bakış açıları getirse de hiçbiri Gaiman kadar zeki, samimi ve enerjik değil.” – Kirkus

“YILDIZ TOZU ne çok kırılgan ne de çok bilmiş, Gaiman hikâyeyi zorlamadan mizah ile romansı başarıyla harmanlıyor. Vess’in detaylı resimleri de Periler Ülkesi’nin güzelliğini, dehşetini ve tuhaflığını kusursuzca yansıtıyor.”
– San Francisco Chronicle

“Popüler fantastik edebiyatta birden fazla duyguyu yansıtmak kolay değil ama Gaiman bu konuda usta. YILDIZ TOZU’yla hem dur durak bilmeyen benzersiz bir hikâye hem de gündelik hayatın sınırlarını aşan bir macera vadediyor.”
– Locus

“Hikâye başlı başına muazzam ancak hemen her sayfada can bulan çizimler (toplam 175 renkli çizim) bu kitabı gerçek bir hazineye dönüştürüyor.”
– SF Site

Çevirmen: Ayda Sungur

Dutlar Yetişmedi

Kemal Tahir, şüphesiz ki edebiyatımızın en önemli isimlerinden biri. O, yazdığı tüm eserlerde insana bakan, onu evvela anlamaya ve elbette okura anlatmaya çalışan ve bunu hakkıyla yapan nadir yazarlardan.

Dutlar Yetişmedi, çoğunlukla romanlarıyla tanıdığımız bu büyük yazarın öykülerinden oluşuyor. Okur bu öykülerde Kemal Tahir’in insana bakışını, toplumsal duyarlılığını ve hepsinden öte dil hassasiyetini görecek. Bizi oluşturan ne kadar değer, duygu ve erdem varsa onları işliyor Kemal Tahir.

Dutlar Yetişmedi, okura başka bir şey söylemekten çekinmeyen ama bu başkalığı bir duvarın arkasından değil tam da hikâye ettiği insanların omuz hizasından anlatan bir yazarın bize armağanı.

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (17. hafta):
Zah-Har 'Cin Ahalisi' (2024) Oyun Gecesi - Katala (2024) Arınma - Immaculate (2024) Küçük Don Kişot'un Maceraları - Giants of la Mancha (2024) Boy Kills World (2024) Cadı (2024) Rekabet - Challengers (2024) Siyah Çay - Black Tea (2024) Dublör Filmi (2024)
Arşivden Seçkiler:
Para Konuşur - Money Talks (2023) 5. Dalga - The 5th Wave (2016) Ailecek Şaşkınız (2018) Vavien (2009) The Hateful Eight (2016) Çılgın Ofis Partisi - Office Christmas Party (2016)