George Orwell, David Stuart Davies, Yevgeni Zamyatin, Halil Cibran, Orhan Veli ve Peter Singer kitapları bu hafta raflarda!

Hayvan Çiftliği 50. Yıl Edisyonu

1945 yılında yayımlanmasından itibaren Hayvan Çiftliği tarihte
en çok tartışma yaratan kitaplardan biri oldu. Dünya çapında onlarca dile çevrilip milyonlarca okurla buluştu. Elinizdeki edisyon, kitabın ellinci yılını kutlamak adına özel olarak tasarlandı. Çağımızın en önemli politik çizerlerinden Ralph Steadman’ın 100 adet renkli çizimi ve eskizleriyle Hayvan Çiftliği’nin karanlık dünyası can buldu.

Yazıldığı günkü önemini ve güncelliğini hâlâ koruyan Hayvan Çiftliği, Sovyetler Birliği üzerine yazılmış çarpıcı bir hiciv. Bir çiftlikteki hayvanların sahiplerine karşı isyan edip tiranlığı devrimlerle yıkmasını ama iktidarın her muktediri zehirlediğini ve en yüce amaçların bile kötüye kullanabileceğini gösteren eşsiz bir distopya.

Bu özel edisyonda Orwell’in kitap için yazdığı ancak o dönemde yayımlanmayan önsözü ile 1947’de Ukrayna edisyonuna yazdığı önsöz de
yer alıyor. Bu ek metinler Orwell’in kitabı yazarken hangi tarihi olaylardan etkilendiğini ve yaşadığı dönemi nasıl ele aldığını gözler önüne seriyor.

Çevirmen: Begüm Kovulmaz

Sherlock Holmes Şeytanın Vaadi

Sör Arthur Conan Doyle’un Ölümsüz Karakteri Dedektif Sherlock Holmes Şimdi Yepyeni Maceralarıyla Karşınızda

Sherlock Holmes sahilde bir ceset bulur. Daha sonra ortadan kaybolan bir ceset… Ünlü dedektif ile ortağı Watson, yakınlardaki bir kasabada araştırma yapsalar da sonuca ulaşamazlar. Derken ceset, ikisinin kaldığı yerde tekrar ortaya çıkar ve Holmes ile Watson kim olduğunu göremedikleri birileri tarafından saldırıya uğrarlar.

Watson kendine geldiğinde aradan ayların geçtiğini görür, Holmes ise hiç hatırladığı gibi değildir. Acaba arkadaşına ne olmuştur? Her şey, çocukları lanetli kasabada yaşayan, ölü satanistle mi bağlantılıdır yoksa?

Sekiz Sherlock Holmes romanı kaleme alan ve karakter hakkında önemli otoritelerden sayılan David Stuard Davies, Sör Arthur Conan Doyle’un yarattığı efsaneye saygısını asla kaybetmiyor ve Şeytanın Vaadi’yle tarihin en ünlü dedektifine daha önce hiç yaşamadığı kadar tekinsiz bir vaka sunuyor.

“Sherlock artık başkalarının hikâyelerinde de yaşıyor; Sherlock Holmes eserleriyle bana saatler süren keyif sağlayan yetenekli Davies’in kaleme aldığı Şeytanın Vaadi’nde olduğu gibi.” – Mark Gatiss

Tanrı’nın Kırbacı

Çevirmen: Seda Çıngay Mellor

“Modern medeniyetin bir çıkmaza sürüklendiğini gören Zamyatin bu anda dahi insanlığın tek kurtuluşu olacak yeni bir Attila’nın ortaya çıkışı için yüzünü geleceğe döndü.” – Gleb Struve

Devrimlerin de sayılar gibi sonsuz olduğunu savunan Yevgeni Zamyatin’in iki önemli öyküsünü ve bir de yarım kalmış novellasını bir araya getiren bu kitap, yazarın yazınsal alanda da sürekli değişim peşinde olduğunun bir kanıtı âdeta.

Yazarın çağını yansıtmak üzere yıkılışının hemen öncesindeki Roma’yı gözlemlediği Tanrı’nın Kırbacı tüm Avrupa’nın kaderini değiştirecek olaylar zincirinin başlangıcına sürüklüyor okuru. Zamyatin’in ölmeden önce kaleme aldığı son eser olan bu novellada devrimsel olayların merkezinde Attila duruyor.

Adını Neva Nehri’nin azgın sularından alan Sel, bir kadının çaresizliği ve kendini mahkûm ettiği yıkıcı sonuçlar üzerine çarpıcı anlatımıyla öne çıkıyor.

İç Savaş’ın hemen ardından yazılan En Önemli Şey Hakkında Hikâye
ise, çatışan taraflardan daha üstün bir ilke katıyor duruma; üstelik bunu
özgün ve çarpıcı bir üslupla yapıyor.

Çevirmen: Hazal Yalın

Asi Ruhlar

“Doğu ile Batı’nın arasındaki sınırı gerçekten aşan nadir yazarlardandı ve her ne kadar bir Lübnanlı ve vatansever olsa da kendine dünya vatandaşı diyebilirdi.” – Profesör Süheyl Buşrui

Halil Cibran’ın, 1908 yılında, kilisenin ve insanın otoritesini sorguladığı, yayımlandığında çokça eleştirilen kitabı Asi Ruhlar, Beyrut’ta, ülkenin huzuru için zehirli ve tehlikeli görüldüğü söylenerek pazar yerinde, halk arasında yakılmış, Cibran da belirli bir süre sonra ülkeden sürgün edilmişti.

Halil Cibran’ın yerleşik düzene, eşitsizlik ve adaletsizliğin her türlüsüne cesurca saldırdığı Asi Ruhlar üç kısımdan oluşuyor. İlk kısım “Madam Rose Hanie”de zina işlediği için herkesin gözünde kötülenen bir kadını dinliyor, ikinci kısım “Mezarların Çığlığı”nda acımasız bir hükümdarın uyguladığı kanunların halka nasıl zulmettiğini görüyor, son kısım “Kâfir Halil”de ise dinin yozlaşmış otoritesini sorgulayan bir delikanlının başından geçenleri okuyoruz.

Çevirmen: Mahmut Kurdoğlu

Bütün Şiirleri

Şimdi kılıksızım, fakat
Borçlarımı ödedikten sonra
İhtimal bir kat da yeni esvabım olacak
Ve ihtimal sen
Yine beni sevmiyeceksin.
Bununla beraber pazar akşamları
Sizin mahalleden geçerken,
Süslenmiş olarak,
Zannediyor musun ki ben de sana
Şimdiki kadar kıymet vereceğim?

Bütün Hikâyeleri

Orhan Veli eğer biraz daha uzun yaşayabilseydi, kısa ömründe yazdığı şiirlerle yarattığı etkiyi hikâyeleriyle de yaratabilir miydi? Buna cevap vermek güç ancak yazdığı az sayıdaki hikâyeyle bile hiç de küçümsenmemesi gereken bir yazar olduğunu kanıtlamıştır. Onun insanları, tartışmaları, söylemek istedikleri, hem bir şairin hem de kendini halktan ayrı bir yere konumlandırmayan bir aydının sesini taşır. Kendini saklama gereği duymayan, dili ve kurguyu ötelemeyen, karakterlere sırt çevirmeyen hikâyeleri ile Orhan Veli sadece iyi bir şair değil, dönüp dönüp okunması gereken bir yazar aynı zamanda.

“Ölümü düşündüm. Ölümlerin en kötüsü, bir bataklıkta, çırpına çırpına, ümidin her an biraz daha azaldığını göre göre ölmekmiş gibi duymuştum. O geldi aklıma. Deniz uğruna, denize el sürebilmek uğruna ölüm!”

Pratik Etik

“En önemli etik meseleler her gün karşımıza çıkanlardır: Aşırı yoksulluk içinde yaşayan insanlara yardım edebilecekken, eğlencemize para harcamak doğru mu? Hayvanlara, sadece bize yememiz için et üreten makinelermiş gibi davranmamız haklı gösterilebilir mi? Yürüyebiliyorsak, bisiklet kullanabiliyorsak ya da toplu taşıma araçlarına binebiliyorsak, bir yandan gezegeni ısıtan sera gazlarını da salarak araba kullanmalı mıyız? Kürtaj ve ötenazi gibi öteki sorunlar neyse ki çoğumuz için gündelik kararlardan değil; fakat gene de önemli, çünkü hayatımızın bir noktasında ortaya çıkabilir. Bunlar ayrıca, demokratik bir toplumdaki her aktif katılımcının bilgiye dayalı, enine boyuna düşünülmüş görüşlere sahip olması gerektiği güncel kaygılara ilişkin meseleler.”

Peter Singer, yayımlandığı günden itibaren büyük ses getiren kitabında gündelik hayat ve etik konusunu çarpıcı başlıklar altında tartışıyor.

“Bu kitap ahlak felsefesinin nasıl uygulanacağına dair bir model sunuyor. Ahlak felsefesini uygulamak (yalnızca okumanın aksine), kişinin en temel ahlaki inançlarının tarafsız ve açık görüşlü bir sorgulamasını içerir; teorinin ve savların baskısıyla kişinin inançlarını (ve uygulamalarını) değiştirmek için ihtiyaç duyduğu entelektüel cesareti gerektirir. Singer bu kitapta tartıştığı ahlaki meselelerin her birine böylesi bir tarafsızlık, açık görüşlülük ve entelektüel cesaretle yaklaşıyor.”

– Mylan Engel Jr., Northern IllInoIs Üniversitesi,
The American Journal of BIoethIcs

Çevirmen: Nedim Çatlı

Dilbilgisi Bileşenleri

“Bu kitap, tarih boyunca insanın kullandığı en önemli araç olan dilin nelerden ve nasıl oluştuğu sorunu üzerine düşünen pek çok araştırmacının elde ettiği bulguları betimlemektedir. Bu bulgular ışığında, dilbilgisinin sesbilim, biçimbilim, sözdizim ve anlambilim bileşenlerini, pek çok dilde gerçekte oldukları ve kullanıldıkları biçimleriyle ele almaktadır. Böylelikle, dillerin dilbilgisel dizgelerinde bulunan düzenlilik örüntülerine nasıl ulaşıldığı ve bundan sonra nasıl ulaşılacağı hakkında kapsamlı bilgiler sunmaktadır.
Her ne kadar bu betimleme, kimi zaman gerçek dil verileri üzerinden örneklendirilerek yapılsa da her bir dilbilgisi bileşeninin anlatıldığı bölüm, soyut bir üstdilin ve berimsel ya da algoritmik kurallar dizgesinin benimsenmesiyle oluşturulmuş, biçimci yaklaşımın genel eğilimiyle, soyutlamalar üzerinden gidilmiştir. Bu nedenle aslında bu kitap, belirli bir dilde bulunan dilbilgisel özelliklerin, dillerarası ortaklıkların ve farklılıkların betimlenmesinin ötesinde, kimi noktalarda evrensel boyuttaki biçimsel ilkeler temelinde açıklayıcı bir tavır da sunmakta, tüm bu özellikleriyle kendine
Türkçe dilbilim alanyazınında özgün bir yer açmış olmaktadır.”

İthaki Yayınları, çağdaş dilbilim çalışmalarına katkı niteliğindeki yayımlarına bir yenisini ekliyor.

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (18. hafta):
Umudunu Kaybetme - The Old Oak (2024) Grabuna (2024) Üç Günlük Dünya (2024) SOBE: Sakallı Bebek (2024) Hanna ve Minik Canavarlar - Hanna And The Monsters (2024) Çocuk Kalbi (2024) Tarot - Horrorscope (2024) Tereddüt Çizgisi (2024) Bakkal Amca: Mahmut Tuncer (2024) Sinemada İtiraz Ediyorum (2024) Şahsi Meselemiz Merkez Üssü Hatay (2024) Küçük Prens Karlar Ülkesi - The Swiss Adventure (2024) Back to Black (2024)
Arşivden Seçkiler:
Takip - The Rover (2014) Rüzgargülü (2022) 5 No'lu Cezaevi (2011)  Tepenin Ardı (2012) KİKA (2022) Pirana 3DD - Piranha 3DD (2012)