BİR KAVGANIN TASVİRİ
ANLATILAR II
Franz Kafka’nın daha önce kitaplarda yer almamış bazı anlatılarını da içeren Ceza Kolonisinde, Can Yayınları’ndan çıkmıştı. Bu kitabın devamı niteliğindeki Bir Kavganın Tasviri, yazarın ölümünden sonra ardında bıraktığı anlatılardan oluşuyor. Böylece Kafka’nın bütün anlatıları iki kitap halinde toplanmış oluyor. Bu kitapta yer alan 34 anlatı, özünde yalnız olan bireyin, “kafkaesk” dünyanın çıkmaz sokaklarında var olma çabasını gözler önüne seriyor. Kafka, varoluşun karanlık boyutlarını, kendisinden ne önce ne de sonra hiçbir yazarın ulaşamadığı bir yoğunlukta tasvir ediyor.
Kahramanları kadar yalnız olan Kafka, 20. yüzyıl edebiyatını derinden etkilemiştir. Onun eserinde bireyin korkuları, umutsuzlukları, açmazları tematik bir çokkatmanlılık içinde duru bir dille işlenmiştir.
MODERN KLASİKLER
ANLATI
Çeviren: TEVFİK TURAN
Yayına hazırlayan: Ayça Sabuncuoğlu
Sayfa sayısı: 291
Fiyatı: 18 TL
FRANZ KAFKA
Franz Kafka, 1883’te Prag’da doğdu. Taşralı Çek proletaryasından gelen babası, evlendikten sonra Prag’a yerleşmiş, zamanla zengin bir tüccar olarak toplumsal saygınlığa erişmişti. Annesi ise aydın, varlıklı Alman Yahudisi bir burjuva ailesinden geliyordu. Kafka’nın, ailesiyle olan ilişkisi, Yahudi asıllı oluşu, içinde yaşadığı toplum ve siyasal ortam, çevresine yabancılaşmasına yol açtı. 1906’da hukuk doktorasını tamamlayan Kafka, sıkılarak da olsa, bir sigorta şirketinde çalışmaya başladı. İlk yapıtları Bir Savaşın Tasviri ve
Taşrada Düğün Hazırlıkları 1912’den önce yayınlandı. 61 sayfalık Babaya Mektup’ta, yazarlığı seçmesinin ve evlenme girişimlerinin sürekli boşa çıkmasının nedenini, üstün baba kişiliğinin baskısından kurtulma çabaları olarak değerlendirdi. 1912’den başlayarak Dönüşüm, Amerika, Dava adlı başyapıtları birbirini izledi. Ceza Kolonisi adlı öyküsü, suç sorununu işlemesi açısından Dava ile ilişkiliydi. 1922’de yazdığı Şato adlı roman tamamlanmadan kaldı. 1917’de vereme yakalanan Kafka, 1924’de Viyana yakınlarındaki Kierling Sanatoryumu’nda öldü ve Prag’da toprağa verildi. Yapıtlarında çağımız insanının korkularını, yalnızlığını, kendi kendine yabancılaşmasını ve çevresiyle iletişimsizliğini dile getiren Kafka, tüm yapıtlarının yakılmasını vasiyet etmiş olsa da, dostu Max Brod bu
isteğini yerine getirmedi ve onu dünyaya tanıttı. .