Sanırım geçen yıl seyretme şansım olmuştu Evdeki Düşman isimli filmi. Hala en çok tavsiye ettiğim filmler arasında yer alır. Orjinal adı Orphan olan filmin yapımcısı Leonardo DiCaprio (2009-ABD). Vera Farmiga’yı yüksek performansıyla seyrettiğimiz filmde hiç şüphe yok ki Isabelle Fuhrman muhteşem performansıyla herkesi büyülüyor. Henüz 1997 doğumlu olan genç yeteneğin karakteristik yüzü ve inandırıcı oyunculuğu bu filme ruh katan yegane faktör diye düşünüyorum. Tabii diğer çocuk oyuncuların yetenekleri de tartışılmaz. Öte yandan Peter Sarsgaard’ın performansını sıkıcı bulduğumu itiraf etmeliyim…

Filmin konusunu özetlemek gerekirse, doğmamış çocuklarının trajik ölümü Kate ve John’u perişan etmiştir. Hayatlarını normale döndürmek için bir çocuk evlât edinmeye karar verirler. Yöredeki bir yetimhaneye gittiklerinde Esther adındaki küçük bir kıza adeta çekildiklerini hissederler, ama Esther göründüğü gibi değildir. Kate, John’a ve diğerlerine Esther’ın sevimli maskesinin ardındaki yüzünü göstermeye çalışır. Tabii Kate’in derdini kimseye anlatamaması ve özellikle kocasından gördüğü tavır oldukça sinir bozucu. Film 123 dakika ve her dakikasını sıkılmadan seyrettim. Adrenalin hissini uyandıran asıl şeyin psikolojik gerilim olduğuna inananlardanım… Filmin içeriği itibariyle hayattaki en gerçekçi tezin ne olduğunu bir kez daha görüyor insan; “hiçbir şey göründüğü gibi değildir.”

Bizler görünene inanmaya alışık varlıklarız fakat her birimiz hayatlarımızda bunun yanlış olduğunu acı şekilde tecrübe etmiyor muyuz? Hayatımızda, çevremizde, iş yerlerimizde göründüğü gibi olmayan sürüyle insan var. Hatta ben de son günlerde kişisel hayatımda bu durumdan muzdaribim diyebilirim. Gerçekler acıdır, can acıtır. Gerçeklere olan yaklaşımımız keşke daha dürüst olsa… Bazen karşımızdakileri yalnızca görmek istediğimiz gibi görüyor, o şekilde kalıplara bürüyoruz. Sonuçsa ne yazık ki hüsran oluyor… Öğrenmemiz gereken şey, herkesi olduğu gibi kabul etmemizin gerekliliğidir bence. Kişilere, hayatımıza giren insanlara olduğundan farklı özellikler yüklememeliyiz. Bazılarımız da karşısındakilerin gerçeklerini görebildiği halde susup kendi çizdikleri karakterleri yaşamayı tercih ediyorlar. Bu konuda da Duygu Asena’nın Paramparça isimli kitabını okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Toplumsal tabuların bizleri nelere sürüklediğini, hayatımızın gerçeklerini yadırgamak zorunda olduğumuzda nasıl kötü sonuçlarla karşılaşacağımızı bu kitapta çok net şekilde görebiliriz…

Çoğu insan kendinin düşmanıdır. Kendi hayatını zindan etme konusunda yeteneklidir. Bazı insanlarsa başka insanların hatalarını mahvetme tutkusu taşır. Öyle sinsi, öyle derinden işlerler planlarını ki kimsenin ruhu duymaz. Tıpkı Orphan filmindeki Esther gibi… Hayatlarımızdan ‘Esther’lerin uzak durmasını diliyorum…

Sevgi ve saygılarımla…

Göksel Aksel

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (17. hafta):
Zah-Har 'Cin Ahalisi' (2024) Oyun Gecesi - Katala (2024) Arınma - Immaculate (2024) Küçük Don Kişot'un Maceraları - Giants of la Mancha (2024) Boy Kills World (2024) Cadı (2024) Rekabet - Challengers (2024) Siyah Çay - Black Tea (2024) Dublör Filmi (2024)
Arşivden Seçkiler:
Sarışın Bomba - Atomic Blonde (2017) Testere 6 - Saw VI (2009) Şipşak Aile - Instant Family (2019) TOP GUN MAVERICK (2022) Eva (2012) Soygun Oyunu: Büyük Vurgun (2022)

Leave a comment