Dorohedoro 1. Cilt

TÜM DÜNYADA SANSASYON YARATAN DOROHEDORO SERİSİ ŞİMDİ TÜRKÇEDE!

“Delik” olarak bilinen kasvetli şehirde, büyücüler klanı kara büyü kullanarak insanlar üzerinde korkunç deneyler yapmaktadır. Bir gün karanlık bir ara sokakta Nikaido, kertenkele başlı ve amneziden mustarip Kaiman’ı bulur. Kaiman’a yapılan büyüyü bozmak için, Delik’teki büyücüleri avlayıp öldürmeye başlarlar. Hedefleri doğru kişiyi bulmaktır. Ancak Başbüyücü En, adamlarını katleden bir kertenkele adam olduğunu öğrendiğinde, “temizlikçi” ekibini Delik’e gönderecektir ve bu da iki dünya arasında bir savaşı ateşleyecektir.
Çevirmen: Alperen İlkkurşun

Gündüz Şeytanları

“… Bu gece saat bir sularında Tokyo’nun bir semtinde bir suç eylemi, daha doğrusu cinayet sahnelenecek. Şimdi hazırlanıp seninle o olayı seyretmeye gitmek istiyorum, ne dersin?”

20. yüzyıl Japon edebiyatının devlerinden, büyük eserlerin yaratıcısı Cuniçiro Tanizaki, kariyeri boyunca ülkesinde döneminin en büyük yazarı olarak kabul gördü, daha sonra ise Haruki Murakami, Yasunari Kavabata ve Yukio Mişima’yla birlikte savaş sonrası Japon edebiyatının “büyük dörtlü”sünden biri olarak anıldı. Eserlerinde kadın erkek ilişkilerini, erotizmi ve saplantıları cesurca işleyen Tanizaki, Gündüz Şeytanları’nda cinayet, röntgencilik ve Tokyo’nun yeraltı suç dünyasına dair heyecanlı bir hikâye anlatıyor.

Bir sabah, bütün gece çalışmış olan yazar Takahaşi, eski dostu Sonomura’dan bir telefon alır. Heyecanını zorlukla kontrol edebilen Sonomura, Edgar Allan Poe’nun “Altın Böcek” öyküsünden esinlenen gizli bir kriptografik kodu kırdığını ve gece yarısı işlenecek bir cinayetin yeri ve zamanını tahmin ettiğini söyler. Sonomura’nın çılgınlıklarına ve amatör dedektif geçmişine aşina olan Takahaşi ona inanmakta zorlanır ama merakına engel olamaz ve müstakbel suç mahallinde röntgenciliğe başladıklarında tuhaf olaylar onları bulacaktır.
Çevirmen: Devrim Çetin Güven

Karambol: Premier Lig’in Taktiksel Tarihi

1992 yılında İngiliz futbolu, Avrupa turnuvalarından beş yıl boyunca menedilmiş olmanın etkilerini hâlâ üzerinde taşıyordu. Oynanan oyun, modern futbol anlayışından oldukça uzaktı. Futbol fiziksel güce dayalıydı; hızdan çok kuvvet, centilmenlikten çok agresiflik ön plandaydı. Sert müdahaleler, uzun boylu forvetlerin hava toplarıyla gol araması ve topu ceza sahasına doldurmak gibi taktikler yaygındı. Diziliş açısından 4-4-2 dışında pek fazla alternatif düşünülmüyor, takımlar taktiksel yeniliklerden kaçınıyordu. O dönem futbol, ağırlıklı olarak güçlü oyuncuların bireysel mücadelesine dayanan basit bir oyun olarak kabul ediliyordu.

Sonra, neredeyse bir gecede her şey değişti. Premier Lig’in kurulması, futboldaki en önemli kural değişikliklerinden biriyle, geri pasın yasaklanmasıyla aynı döneme denk geldi. Bir anda savunmacılar için kurtuluş yolu kalmadı, kaleciler topu kontrol edebilmek ve oyuna sokabilmek zorundaydı, oyunun temposu da inanılmaz şekilde hızlandı. Bu dönemde, taktikler, diğer ülkelerin liglerinden alınan ilhamla hızla evrildi.

Karambol, Premier Lig’in taktiksel hikâyesine derinlemesine inen ve futbolun nasıl geliştiğini ayrıntılı bir şekilde ele alan ilk kitap. Ferguson’ın doğrudan oyun anlayışından Keegan’ın sürekli hücum eden Newcastle’ına, Mourinho’nun temkinli ve reaksiyonel Chelsea’sine, Ranieri’nin kontratak şampiyonlarına kadar birçok dönemi kapsayan Karambol, şimdiye kadar yazılmış en eğlenceli, bilgi dolu ve zengin futbol kitaplarından biri.
Çevirmen: Emir Güney

Neyse ki Günler Uzadı

Mesut Barış Övün’den günlük hayatın sıradan ve derin izlerini keşfeden bir öykü kitabı: Neyse ki Günler Uzadı.

Kısa-uzun yolculuklar, parklar, dükkânlar, cenazeler… Birbirine dolanan mekânlarda sesi yalınkat duvarları aşan hikâyeler anlatıyor Övün. Geçici anları günün ötesine taşırarak okura pek de yabancı bulmayacağı paylar ikram ediyor. Kırılgan ancak direnen kalemiyle tesadüflere yaslanan, çocukluktan ilham alan, köprülerin üstünde – zamanın amansız hızından yakınanlara ses veriyor.

“Yeni bir dönem mi başladı, diye soruyordum kendime, insanların konuşmadıkları, birbirlerine soru sormadıkları, kimseden tavsiye almadıkları yeni bir çağ mıydı bu. O dönemde artık toy falan değildim, değişimi hissediyor, insanların kapanışını seziyordum. Yeni bir çağa girdiğimizi düşünüyordum. Zamanın beni haklı çıkardığını söyleyecek olursanız size karşı çıkmam.
Şimdi işte o çağın içindeyiz.”

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (24. hafta):
Genç Werther'in Acıları - Young Werther (2025) Süper Köpekler Yaz Maceraları - The Barkers Pursuit of Adventure 2 (2025) Tam Bana Göre - Materyalistler (2025) Bozzo in the Woods (2025) Aşk Sadece Bir An (2025) Ejderhanı Nasıl Eğitirsin - How To Train Your Dragon (2025) Da Vinci Şifresi - The Da Vinci Code (2025)
Arşivden Seçkiler:
Bitik Şehir - Broken City (2013) Ölümsüz - The Crow (2024) Betondaki Çatlaklar - Cracks in Concrete (2014) Pink Floyd: Live at Pompeii (2025) Yeti Efsanesi (2019) Rauf (2016)