Sinema dünyasının piri Nizam Eren, uzun yıllar görev yaptığı Özen Film den ayrıldıktan sonra kendi kurduğu halkla İlişkiler şirketinde yine sinema için kafa yoruyor. Geçtiğimiz günlerde bir günlük gazetede yer alan çok salonda vizyona giren filmin gişe hasılatının ve izlenme sayısının fazla olacağına dair çıkan bir habere kafası takılmış ve az kopya ile vizyona girip büyük gişeler elde eden filmleri, çok kopya ile vizyona büyük iddialarla giren filmlerin hüsranlarını üşenmeden kaleme almış. İşte virgülüne,noktasına dokunmadan Nizam Eren’in az kopya, çok kopya haberi için kaleme aldığı yazının tam metni. Karar mı o da siz kıymetli okuyucularımızın. Yazımın içeriği geçen günlerde yer alan bir gazete haberine dayanıyor. Haber Türk Gazetesi muhabiri Mehmet Çalışkan , Kurtlar Vadisi – Filistin filmi ile beraber aynı tarihte gösterime girecek olan NEW YORK’ta 5 MİNARE filminin 950 salonda gösterileceğini yazıyordu. (Kurtlar Vadisi-Filistin bildiğiniz gibi ileri bir tarihe kaldı) Öncelikle bilinmesi gereken şudur: Salon sayısı kopya sayısı değildir. 500 kopya ile de 950 salonda film gösterebilirsiniz. Asıl bilinmesi gereken şey ise: çok kopya ya da çok salon ile daha fazla izleyici alınacağı yanılgısıdır. Sinema dışında da her ürün için yapılan pazar araştırmaları, hedef kitle çalışmaları, alan taraması, fizibilite raporları , üretilen malın minimum –maksimum satış grafiği içindir. Bunu filme uyarlar isek, bir filmin alacağı maksimum izleyici kopya sayısına bağlı değil, izleyicinin göstereceği ilgiye bağlıdır. İşte örnekler: 1995 yılında gösterime çıkan BRAVEHEART – CESUR YÜREK filmi sadece 40 kopya ile gösterime girmiş ve tam 5 yıl ( beş yıl) aralıksız gösterilme rekoruna sahiptir. 1996 yılında gösterime giren EŞKİYA filmi 24 kopya ile gösterime girmiş daha sonra ek kopya bastırmıştır. Şunu anımsatmadan geçmemeliyim. Film 11 hafta yükselerek giden ilginç bir grafiğe sahiptir. 1997 yılında 11 Oscar ödülü kazanan Titanic filmi ise 52 kopya ile şu ana kadar YABANCI FİLMLER REKORU na sahiptir: 2 750 000 kişi. KAHPE BİZANS , 51 kopya ile 2 500 000 kişi alarak kendi dalında rekor kırmıştı o dönem. Yani kopya başına düşen en fazla izleyici. Şimdi ters orantı kuralım ve kopya sayısı çokluğunu değerlendirelim. 230 kopya ile 4 300 000 kişi alan Recep İvedik, serinin sonunda 378 kopya ile ancak 3 300 000 kişi toplayabildi. Son istasyon 107 kopya ile sadece 37 000 kişi alırken, No Ofsayt 130 kopya ile 40 000 kişiyi geçemedi. Ya 53 kopya ile sadece 4 900 kişi alabilen NEKRÜT filmine ne demeli? Örnekleri çoğaltabiliriz. Ama aklıma ilk gelenler bunlar. Oysa Zeki Demirkubuz’un Masumiyeti, Reis Çelik’in Işıklar Sönmesin filmleri az kopya ile inanılmaz işler başardı. Issız Adam 114 kopya ile 2 780 000 kişi yapıyor diye 149 kopya çıkan KARANLIKTAKİLER filmi, maalesef Çağan Irmak’ın adına rağmen ve sinemasal değeri tartışılmazken 121 000 kişide kalmazdı. Peki çok kopya kime yarıyor? a- 35mm film üreten Kodak, Fuji vs şirketler b- Laboratuarlara kimyasal satan şirketlere c- Film baskısı yapan stüdyolara d- Alt yazı yapılacaksa altyazı basan yerlere e- Sinemalara Keşke her yapımcı filmini dağıtan şirkete EN EFEKTİV 100 SİNEMA diyebilseydi. Keşke dağıtımcı da EN ÇOK İŞ YAPAN 100 SİNEMA yı yukardan aşağıya sıralayabilseydi. Keşke sinemalarda buna HAY HAY diyebilseydi. Ya ne diyorlar böyle taleplere?? BAY BAY… Haftaya görüşmek üzere iyi seyirler..

Sadık ÖZCAN

Sinemagraf Programı Yapımcısı

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (17. hafta):
Zah-Har 'Cin Ahalisi' (2024) Oyun Gecesi - Katala (2024) Arınma - Immaculate (2024) Küçük Don Kişot'un Maceraları - Giants of la Mancha (2024) Boy Kills World (2024) Cadı (2024) Rekabet - Challengers (2024) Siyah Çay - Black Tea (2024) Dublör Filmi (2024)
Arşivden Seçkiler:
Kirli Para - The Drop (2014) Predator: Avcı Güçlendi - The Predator (2018) Suikastçı - The Assassin’s Code (2019) Devir (2013) Aşk Oyunu (2014) Maşa ile Koca Ayı: Sonsuz Eğlence - Masha and the Bear: Twice the Fun (2023)

Leave a comment