Zümrüt Denizli Tress

Okyanusun ortasında, bir kayanın üzerinde yaşayan bir kız vardı.
Bu öyle hayal ettiğiniz gibi bir okyanus değildi.
Kaya da hayal ettiğiniz gibi değildi.
Lakin kız belki hayal ettiğiniz gibiydi…
tabii onu anlayışlı, tatlı dilli ve fincan toplamaya
fazlasıyla düşkün biri olarak hayal ediyorsanız.

Brandon Sanderson, Fırtınaışığı Arşivi ve Sissoylu ile paylaştığı Kozmer evrenini yeni ve bağımsız bir romanla genişletiyor.

“Sadece epik fantezinin müthiş bir yazarı değil, bildiğiniz müthiş bir yazar. Nokta.” – Patrick Rothfuss

“Sürükleyici dünya kurgusu, çekici karakterleri ve mizah duygusu bu kitabı Sanderson’ın evrenine iyi bir giriş yapıyor.” – Kirkus

İllüstrasyonlar: Howard Lyon
Çevirmen: Cihan Karamancı

Zümrüt Denizli Tress (Ciltli)

Okyanusun ortasında, bir kayanın üzerinde yaşayan bir kız vardı.
Bu öyle hayal ettiğiniz gibi bir okyanus değildi.
Kaya da hayal ettiğiniz gibi değildi.
Lakin kız belki hayal ettiğiniz gibiydi…
tabii onu anlayışlı, tatlı dilli ve fincan toplamaya
fazlasıyla düşkün biri olarak hayal ediyorsanız.

Brandon Sanderson, Fırtınaışığı Arşivi ve Sissoylu ile paylaştığı Kozmer evrenini yeni ve bağımsız bir romanla genişletiyor.

“Sadece epik fantezinin müthiş bir yazarı değil, bildiğiniz müthiş bir yazar. Nokta.” — Patrick Rothfuss

“Sürükleyici dünya kurgusu, çekici karakterleri ve mizah duygusu bu kitabı Sanderson’ın evrenine iyi bir giriş yapıyor.” — Kirkus
İllüstrasyonlar: Howard Lyon
Çevirmen: Cihan Karamancı

Gece Yarısı Gelgitleri / Malazan Yitikler Kitabı 5

“GEÇMİŞ BAZEN HORTLAYIP SADECE İRADE GÜCÜYLE VE MÜŞTEREK GÖRÜŞLE DİRİ TUTULAN YALANLARI MEYDANA ÇIKARIR. BU İFŞA BAZEN TAZE KANLA SIRILSIKLAMDIR.”

Onlarca yıl süren savaşların ardından, Tiste Edur kabileleri sonunda Bağcı Kral’ın yönetimi altında birleşmişti. Ancak barış korkunç bir bedel karşılığında elde edilmişti: Amacı en iyi ihtimalle şüpheli, en kötü ihtimalle ölümcül olan gizli bir güçle yapılan anlaşma…
Güneyde ise yayılmacı Lether Krallığı daha az medeni gördüğü tüm komşularını açgözlülükle yutmuştu. Tiste Edurlar hariç hepsini. Yedinci Sonlanış adı verilen kadim bir kehanete inanan Letheriiler, imparatorluklarının yeniden doğuşunu arzularken bakışlarını Tiste Edur’un zengin topraklarına dikmişlerdi. Kabilelerin ya altının ezici ağırlığına ya da kılıcın ucundaki katliama teslim olması kaçınılmaz görünüyordu.
Tüm bu gerginliğin içinde iki taraf açısından çok önemli görülen bir antlaşmanın görüşmeleri yaklaşırken, bilinmeyen kadim güçler uyanacaktı. Hem Letheriiler hem de Tiste Edurlar arasındaki mücadele, çok daha derin ve ilkel bir savaşın soluk bir yansımasından ibaret hâle gelecekti. Oysaki temelinde ihanetin hâlâ kanayan yarasının ve intikam arzusunun yattığı bir yüzleşmeydi bu..

“Destansı güç ve dünya derinliğini gerek tüm detaylarıyla hayal edilmiş karakterler vasıtasıyla gerekse heyecan verici bir macerayla böylesine akıcı bir şekilde harmanlayabilecek yazarlar nadirdir fakat Steven Erikson bunu dört dörtlük başarıyor.” — Michael A. Stackpole

“Heyecan verici, hareketli, insanı kendinden geçirecek kadar kasvetli… Erikson epik fantazi türüne tesirli, büyüleyici bir yazım tarzı getirerek okurda silinmez bir izlenim bırakıyor. Tamamen sürükleyici.” — Elizabeth Hayden
Çevirmen: Cihan Karamancı

Gece Yarısı Gelgitleri / Malazan Yitikler Kitabı 5 (Ciltli)

“GEÇMİŞ BAZEN HORTLAYIP SADECE İRADE GÜCÜYLE VE MÜŞTEREK GÖRÜŞLE DİRİ TUTULAN YALANLARI MEYDANA ÇIKARIR. BU İFŞA BAZEN TAZE KANLA SIRILSIKLAMDIR.”

Onlarca yıl süren savaşların ardından, Tiste Edur kabileleri sonunda Bağcı Kral’ın yönetimi altında birleşmişti. Ancak barış korkunç bir bedel karşılığında elde edilmişti: Amacı en iyi ihtimalle şüpheli, en kötü ihtimalle ölümcül olan gizli bir güçle yapılan anlaşma…
Güneyde ise yayılmacı Lether Krallığı daha az medeni gördüğü tüm komşularını açgözlülükle yutmuştu. Tiste Edurlar hariç hepsini. Yedinci Sonlanış adı verilen kadim bir kehanete inanan Letheriiler, imparatorluklarının yeniden doğuşunu arzularken bakışlarını Tiste Edur’un zengin topraklarına dikmişlerdi. Kabilelerin ya altının ezici ağırlığına ya da kılıcın ucundaki katliama teslim olması kaçınılmaz görünüyordu.
Tüm bu gerginliğin içinde iki taraf açısından çok önemli görülen bir antlaşmanın görüşmeleri yaklaşırken, bilinmeyen kadim güçler uyanacaktı. Hem Letheriiler hem de Tiste Edurlar arasındaki mücadele, çok daha derin ve ilkel bir savaşın soluk bir yansımasından ibaret hâle gelecekti. Oysaki temelinde ihanetin hâlâ kanayan yarasının ve intikam arzusunun yattığı bir yüzleşmeydi bu..

“Destansı güç ve dünya derinliğini gerek tüm detaylarıyla hayal edilmiş karakterler vasıtasıyla gerekse heyecan verici bir macerayla böylesine akıcı bir şekilde harmanlayabilecek yazarlar nadirdir fakat Steven Erikson bunu dört dörtlük başarıyor.” — Michael A. Stackpole

“Heyecan verici, hareketli, insanı kendinden geçirecek kadar kasvetli… Erikson epik fantazi türüne tesirli, büyüleyici bir yazım tarzı getirerek okurda silinmez bir izlenim bırakıyor. Tamamen sürükleyici.” — Elizabeth Hayden
Çevirmen: Cihan Karamancı

Galatea 2.2

Richard Powers, bilişim teknolojilerinin primitif hâllerinin büyük bir atılımla aşıldığı 20. yüzyılın sonlarına doğru yazdığı beşinci romanı Galatea 2.2’de, nöral ağlardan oluşan bir yapay zekâ programını, İngiliz Edebiyatı kanonundan gireceği sınavı kazanacak kadar geliştirmeye çalışan romancı Richard Powers’ı anlatıyor. Dört romanı yayımlanmış, mezunu olduğu ve ilk aşkını bulduğu üniversiteye yıllar sonra misafir akademisyen olarak yalnız başına dönmüş romancı, sinirbilimci arkadaşlarının arasındaki bir iddiada, Helen adını alacak yapay zekâyı edebiyat metinleriyle besleyeceği asistanlık rolünü kabul eder. Bu süreçte kalbi terk ettiği ilk aşkı C ile üniversite koridorlarında görüp âşık olduğu A arasında gidip gelirken gitgide basit bir programdan öteye geçen zamane yaratısına aklını kaptıracaktır.

Daha önceden The Gold Bug Variations’la genetik, müzik ve bilgisayar programcılığı arasındaki bağları gösteren Powers’ın bu edebi varyasyonu da, mitolojik hikâyedeki heykeltıraşın yaptığı heykele âşık olması gibi kendi sanatının ürününe âşık olacaktır. Pygmalion’dan My Fair Lady’ye edebiyat ve sinemada pek çok uyarlaması yapılan bu mitin sanal versiyonu, yazarın Ulusal Kitap Eleştirmenleri Çevresi Ödülü adayı gösterilmesini sağlamıştı.

Richard Powers’ın kendisini okurlarına en fazla gösterdiği bu yapıt, Her Şeyin Hikâyesi’nin yazarına zihinsel bir giriş kapısı, aynı zamanda yazarın oluşumunun ve yazma tutkusunun romanı.

“Pynchon, Gaddis ve DeLillo’nun mirasına ortak çıkabilmeye aday az sayıdaki Amerikan yazarından biri.” — THE NATION

“Göz kamaştırıcı… hem entelektüel açıdan dikkat çekici hem duygusal açıdan ilgi uyandıran bir beyin macerası, canlı bir güç gösterisi.” — Michiko Kakutani
Çevirmen: Sanem Erdem

Beyaz Zambaklar Ülkesinde

“Finlandiya zorla hiçbir şey elde edemez, Finlandiya’nın tek kurtuluşu eğitimin gücündedir.” — Johan Vilhelm Snellman

Grigoriy Petrov’un kaleme aldığı Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabı, Finlandiya’nın ulus çapında eğitim ve diriliş seferberliğini konu alan, modern bir ulus devlete dönüşmesini anlatan etkileyici bir eserdir. Türkiye’de hem Rusya’dan hem de Finlandiya’dan çok daha fazla basılmış ve okunmuştur.
Atatürk’ün çok etkilenerek tüm öğrencilere tavsiye ettiği hatta askeri okullarda okutulmasını istediği eser, bir avuç Fin aydınının önderliğinde dönemin tüm yoksulluğuna ve imkânsızlıklarına rağmen halkın omuz omuza vererek Finlandiya’yı nasıl da “zambaklar ülkesi” hâline getirdiğini anlatır. Sadece Finlandiya tarihiyle ilgilenenler için değil, zorluklara rağmen umudunu kaybetmeyen, daha iyi bir geleceğe inanan herkes için bir ilham kaynağıdır.
Çevirmen: Fatma Arıkan

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (30. hafta):

Arşivden Seçkiler:
Arif V 216 (2018) Sevda Mecburi İstikamet (2023) Taylor Swift: The Eras Tour (2023) Şimdi Nereyi İşgal Edelim? - Where to Invade Next (2016) Altınlı Kadın - Woman in Gold (2015) Kazananlar Kulübü - Win Win (2011)