Yeni çıkan MEDYAVİZYON DVD’lerimiz raflarda! Artvizyon işbirliği ile

Tyrannosaur 3D

Joseph (Peter Mullan) garip kişiliğe sahip birisidir. Bir anda öfkelenip garip ve şiddet dolu hareketler yapabilmektedir. Hannah (Olivia Colman) ise hayır kurumu işleten, ayyaş kocasının garip hareketlerine maruz kalan ve bunu saklayan bir bayandır. Hannah’ın dostça davrandığı Joseph, Hannah ile ilgili bir sırrı öğrenir ve bu acı gerçek her ikisinin hayatını bilinmeyen ve tehlikelerle dolu bir yöne savurur. Ayyaş bir adamın öğrendiği sır sonucu hayatının değişmesini, oldukça etkileyici bir biçimde aktaran film 2011 “Sundance Film Festivali”nde ödüle layık görüldü ve 2012 “BAFTA Ödülleri”ne de aday olarak gösterildi.

Kokowaah – Kızım ve Ben :

Almanya’da gişe rekoru kıran film aslında bir aile komedisi olmasına karşın içinde mesaj da barındıran keyifli bir film. Filmin başrolünde oynayan Henry (Til Schweiger) yazdıkları pek beğenilmeyen bir senarist. Bunun yanında 42 yaşında olmasına rağmen sorumluluk bilincini henüz öğrenememiş, gününü gün eden, her geceyi neredeyse farklı bir kadın ile geçiren bir adam konumunda. Henry için her şeyin kötü gittiği bir anda aynı zamanda eski sevgilisi olan Katharina (Jasmin Gerat), çok satan kitabının senaryolaştırma işini kendisine teklif eder ve kabul görür. Aslında Henry için bir işten de öte eski sevgilisini kazanmak için ikinci bir şanstır. Henry bu şansı değerlendirmek ister, ta ki 8 yaşındaki Magdalena’yı (Emma Schweiger) kapısında görene kadar… Bu noktadan sonrası Henry için güzel bir dönemin başlangıcı olurken, film de keyifli bir hal alır. Hiç ummadığı bir anda gelen Magdalene, Henry’nin hayatına bambaşka bir yön kazandırırken, bazı sorunları da beraberinde getirir. Bütün planları alt üst olmasına rağmen tek gecelik ilişkisinden dünyaya gelen Magdalena’ya bakma fikrine ilk günlerde alışamayan Henry, zaman geçtikçe kızına alışır ve ‘sorumluluk bilinci’ni kazanır. Ve bundan sonrası Magdalena için güzel gitmesine rağmen beraberinde gelen soru ve sorunlara da Henry cevap vermek durumdadır. Gayret ve çabaları yeterli olmayan Henry’nin imdadına kızı yetişir ve … izlerken çok keyif alacaksınız. Özellikle Magdalena’nın şirinliğine kapılacak, gülerken aynı zamanda ‘ne kadar tatlı ve zeki’ diyeceksiniz. Henry mi? Onun için de karizmatik dememiz yeterli ama bizi etkileyen 8 yaşındaki Magdalena’nın muhteşem performansı oldu.

Livid – Korkunç Hazine :

Stajyer bir bakıcı olan Lucy’nin işteki ilk günüdür. Koma’daki yaşlı Bayan Jessel’in büyük ve ıssız evinde yalnızdır. Eski bir dansçı olan Bayan Jessel’in evinde gizli bir hazine olduğunu öğrenen Lucy ve arkadaşları William ve Ben eve gizlice girip bu hazineyi arama kararı alırlar. Geceleyin eve girdiklerinde hiç ummadıkları korkunç doğaüstü olaylar yaşayacaklarından habersiz olan bu gençler için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Red Dog – Kırmızı Köpek :

Kaybolan sahibini arayan bir köpeğin hikayesinin anlatıldığı Hachiko tarzında güzel bir yapım. Kamyon sürücüsü Thomas, mola vererek bir barda durur fakat karşılaşacağı manzara son derece ilginçtir. Oldukça akıllı ve sevilen bir köpek zor anlar yaşamaktadır ve herkes onunla ilgilenir. Red Dog isimli bu köpek insanları eğlendirirken yediklerinden dolayı kötü şeyler başına gelir. Red Dog isimli bu köpeğin hikayesini, bardaki insanlardan dinlemeye başlayacak olan Thomas da ona hayran kalacaktır.

Territories –  Sınır :

Kanada’daki bir evlilik töreninden Amerikaya dönen 5 arkadaşı ülke sınırına yakın bir yerde iki gümrük memuru kimlik kontrolü için durdurur. Bitmek bilmeyen sorgudan sonra bagajda bulunduğu iddia edilen uyuşturucu madde nedeniyle zor anlar yaşayan arkadaş grubu, ormanlık bir alana yapılmış kafeslere kapatılır. Garip davranışlar sergileyen bu iki psikopat polisin elinden kurtulabilmek için mücadele eden gençler, hayatta kalmak uğruna her yolu deneyeceklerdir.

The Day – Kader Günü:

Post-apokaliptik bir gelecekte 5 kişiden oluşan ve silahlarla donanmış bir grup kendilerine bir sığınak aramaktadır Her geçen gün besinleri, teçhizatları ve cephaneleri azalmaktadır Artık tek bir amaçları vardır: Bir gün daha hayatta kalmak… Sonunda terk edilmiş bir eve ulaşırlar Ancak kana susamış avcıların saldırısıyla büyük bir şok yaşarlar. Hayatta kalmak için ölümüne savaşmaktan başka çareleri yoktur.

War Of The Buttons –  Düğmeler Savaşı:

1938 ve 1962  senelerinde sinemaya aktarılıp film dünyasına giriş yapan Louis Pergaud, ‘La Guerre des Boutons’ adlı romandan uyarlama bu filmin konusu Oscar deneyimli senarist Colin Welland’ın kaleminden çıkmış İrlanda ‘da Cork bölgesinde yer alan Ballydowse ve Carrikdowse adlı iki komşu kasabada yaşamakta olan çocuklar arasında gerilim dolu bir mücadele yaşanmaktadır. Ballydowse kasabasının öğrencileri Carrikdowse kasabasındaki öğrencilerin üniformalarındaki düğmeleri kopararak ilk düğme savaşlarını başlatmış olurlar. Ve karşı tarafın yanıtı kısa süre sonra gelir. Savaş karşıtı mesajlarıyla beğeni toplayan etkileyici bir macera filmidir.

 

 

[flickr-gallery mode=”photoset” photoset=”72157640686466085″]

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (17. hafta):
Zah-Har 'Cin Ahalisi' (2024) Oyun Gecesi - Katala (2024) Arınma - Immaculate (2024) Küçük Don Kişot'un Maceraları - Giants of la Mancha (2024) Boy Kills World (2024) Cadı (2024) Rekabet - Challengers (2024) Siyah Çay - Black Tea (2024) Dublör Filmi (2024)
Arşivden Seçkiler:
7 - YEDİ (2022) Barbie ve Sihirli Dünyası - Barbie and the Secret Door (2014) Yedi Psikopat - Seven Psychopaths (2013) Özür Dilerim (2013) İçimdeki Yangın - Incendies (2011) Sevimli Emojiler 2 - The Mojicons 2 (2018)

Leave a comment