21. ENKA Kültür Sanat Bahar Etkinlikleri Programı

ENKA KÜLTÜR SANAT
21. YIL BAHAR PROGRAMI

03 MART  – 05 MAYIS 2008
ENKA İBRAHİM BETİL ODİTORYUMU

03 Mart 2009 Salı 20:30
TİYATRO
garajistanbulpro
“Histanbul”

03 Mart 2009 Salı Açılış: 19:30 Fotoğraf Sergisi
“40 AYNA”
Muammer Yanmaz
Enka Dr. Clinton Vickers Sanat Galerisi

10 Mart 2009 Salı 20:30
TİYATRO
Ortaoyuncular
“2019”
“Bilimsiz Kurgusal Güldürü”

16 Mart 2009 Pazartesi 20:30
TİYATRO
Tiyatro Pera
“Venedik Taciri”

24 Mart 2009 Salı 20:30
BALE
Çağdaş Bale Topluluğu
“Carmina Burana”

31 Mart 2009 Salı 20:30
KONSER
Modern Folk Üçlüsü
“40. Yıl Konserleri”

07 Nisan 2009 Salı 20:30
TİYATRO
“Adam Adam”

07 Nisan 2009 Salı Açılış: 19:30 Çağdaş Cam Sanatı Sergisi
“Optik İzlenimler”
Gülfidan Özmen
Enka Dr. Clinton Vickers Sanat Galerisi

14 Nisan 2009 Salı 20:30
KONSER
Emre Elivar  (Piyano)
“Eusebius ve Florestan”
Bir Schumann Resitali

28 Nisan 2009 Salı 20:30
TİYATRO
Semaver Kumpanya
“İnfazcı No:14 & Resmi Geçit”

5 Mayıs 2009 Salı Açılış: 18:00 Seramik Sergisi
Türkan Karali
Enka Dr. Clinton Vickers Sanat Galerisi

03 MART 2009 SALI 20:30 TİYATRO
garajistanbulpro
“Histanbul”

Yazan, Çizen ve Seslendiren    : Kemal Gökhan GÜRSES
Tasarlayan ve Yöneten        : 10+ Övül AVKIRAN-Mustafa AVKIRAN
Müzik Tasarım            : Evrim DEMİREL
Işık Tasarım                : Yüksel AYMAZ
Dj & Vj                : Ata GÜNER
Proje Asistanı            : Öner Eren ARIKAN
Video                    : Cem BARIŞCAN
Montaj                : Nail PELİVAN
Işık Kumanda            : Turan TAYAR, Tugay BOZ
Ortak Yapım                : 10+
Oynayanlar    : Memet Ali ALABORA, Roza ERDEM, Evrim DEMİREL, Ata GÜNER

İlk ‘merhaba’sını Hollanda’nın üç kentinde dedikten sonra, kendi coğrafyasına dönüp, bu kez kendisiyle yüzleşti İstanbul… Yeni tepelerinin adlarıyla anılmak, güncel ve kimi oldukça popüler şarkılarla anlatılmak, kendi için yazılmış o muhteşem şiirlerin eşliğinde sevilmek, ne yalan söylesindi, içindeki bir şeyleri harekete geçirmişti.

Özlediği ve neredeyse biteyazmış mezelerine kavuşmak belki de iyi gelmişti İstanbul’a… Yeni adlarıyla anılan tepelerine bakıp bakıp, müstehzi gülümsedi.

Kendisini anlatan kızın onca hoyratlığın ortasında gözlerinin içiyle de olsa gülümseyişini sevdi. Ona aşık olan biraz sarsak, ama tertemiz yürekli adamın sonlara doğru kafasının karışmasına bile içerlemedi. Bir bilim adamı tarafından sevilmek doğrusu hoşuna gitti. Sahnede iki gencin aşkıyla, bizim kadim İstanbul’un köhne kalbi biraz “taze”lendiyse, biraz da hayıflandı belki ilk gençliğinin ateşli günlerine… Seyircinin kimi yerde kendisine gülmesine içten içe kırıldıysa da, çoğu kez dertleriyle yüzleşmenin kendisini ne zamandır özlediği bir hakikat duygusuna götürdüğünü gördü.  Çaktırmadan gözyaşı döktü, ama daha çok güldü yeni sakinlerinin insanlık hallerine…
Histanbul
Övül Avkıran ve Mustafa Avkıran, 1995 yılından beri politik tavırlarını, sanatsal seçimlerini, ürettikleri işlere taşıdılar. Kendilerini ulusal ve uluslararası platformda bağımsız yapıtlar üzerinden var etmeyi seçtiler. İçinde bulundukları zaman, çalıştıkları disiplinler arası platform, yaşadıkları toprak, o toprağın sosyo-politik olayları ve bunları anlatma ihtiyacından hareket ederek; göç, azınlık, kadın, öteki olmak gibi kavramları kendi kişilikleri üzerinden derinleştirdiler.

Her yeni proje ile kullandıkları dili, seçimlerini, bazen tüm üretim araçlarını yeniden gözden geçirerek sorguladılar. Seçtikleri fikrin, dilin ihtiyaçlarına göre kendi metinlerini oluşturdular, ya da oluşumuna aracılık ettiler. Dramaturgi, ışık, müzik, hareket anlayışını sorgulayıp, projenin hangi disiplinler ile ilişki kurabileceğini araştırdılar.

Ne söyledikleri, nasıl söyledikleri hep öncelikli oldu.

Yeni projeleri Histanbul’da, Kemal Gökhan Gürses’in aynı adlı çizgi romanından yola çıkarak besteci Evrim Demirel ile ortaklık kurdular. Bu işlerinde de farklı disiplinlerden yaratıcılarla bir araya geldiler.

Zemin etütleri yapan mühendis Ali Bora’nın bir sokak arasında karşılaştığı kadının İstanbul mu, yoksa bir tahayyül mü olduğunu anlaması için yedi tepeyi dolaşması gerekiyor. Yedi meze tarifi, yedi şarkı, yedi episod, yedi animasyon… Şarkılar, şiirler hep İstanbul için söylenmiş ama acaba hangi İstanbul için? Oyun, toprakları çiğnene çiğnene iğdiş edilmiş bir kentin karmaşasında depremin tedirginliğiyle ilerliyor.

03 MART 2009 SALI AÇILIŞ: 19:30 FOTOĞRAF SERGİSİ
“40 AYNA” Muammer Yanmaz
Enka Dr. Clinton Vickers Sanat Galerisi

“40 AYNA”
Muammer Yanmaz Fotoğraf Sergisi

Tiyatrocuların yazgısı suya yazı yazmaya benzer. Yaşamları boyunca verdikleri emek, katlandıkları özveri, kendileriyle birlikte uçar gider. Bu fotoğraf projesi ile 40 tiyatro oyuncusu, yarattıkları karaktere bir geçiş kapısı olmasının yanı sıra sahneye çıkmadan önceki son hesaplaşma alanları olan aynalardan, Muammer Yanmaz’ın gözüyle izleyicisiyle buluşuyor ve belgelenerek gelecek kuşaklara aktarılıyor.

Sergideki fotoğraflar Kodak T-Max film ile çekilmiş olup Muammer Yanmaz tarafından Kodak Polymax kağıda basılmıştır.

Ali Poyrazoğlu, Arsen Gürzap, Ayla Algan, Bülent Emin Yarar, Can Gürzap, Cihan Ünal, Cüneyt Türel, Çiğdem Selışık, Demet Akbağ, Engin Cezzar, Erol Günaydın, Erol Keskin, Genco Erkal, Gülriz Sururi, Hadi Çaman, Haldun Dormen, Haluk Bilginer, Işık Yenersu, Köksal Engür, Macide Tanır, Mahir Günşıray, Mehmet Akan, Meral Çetinkaya, Metin Serezli, Müjdat Gezen, Münir Özkul, Nedret Güvenç, Nejat Uygur, Nevra Serezli, Rasim Öztekin, Rutkay Aziz, Selçuk Yöntem, Sumru Yavrucuk, Tilbe Saran, Uğur Polat, Yıldız Kenter, Yılmaz Erdoğan, Zafer Ergin, Zeliha Berksoy ve Zuhal Olcay’ın fotoğrafları sergide yer alacaktır.

MUAMMER YANMAZ

1969 doğumlu olan Muammer Yanmaz, orta öğrenimini Saint Michel Lisesi’nde, yüksek öğrenimini ise İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde tamamladı. Lisenin karanlık odasında başladığı fotoğraf sanatını bir yaşam biçimine dönüştürdü. Kendi stüdyosunda reklam fotoğrafçılığı yapan ve fotoğraf dersleri veren Yanmaz’ın ‘’40 Yönetmen’’, ‘’Kadın Yönetmenler’’, ‘’Türk Sinemasında Kadın Oyuncular’’, ‘’40 İstasyon Paris’’, ‘’40 İstasyon New York’’, ‘’40 İstasyon Londra’’ gibi sergilenmiş projeleri vardır. Portre, metropol hayatı gibi konularda çalışmayı sevmektedir.

ILGIN ERARSLAN YANMAZ

Projenin koordinasyon görevini üstlenen Ilgın Erarslan Yanmaz, 1973 İstanbul doğumludur. Orta öğrenimini İstanbul Alman Lisesi’nde, yüksek öğrenimini Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde tamamladı. Uzun yıllar İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nda görev aldıktan sonra Muammer Yanmaz’ın fotoğraf ekibinde prodüktör ve fotoğrafçı olarak çalışmaya başladı.

Bu sergi “Enka Okulları Sanat Bölümü” tarafından düzenlenmektedir.

10 MART 2009 SALI 20:30 TİYATRO
Ortaoyuncular
“ 2019”
“Bilimsiz Kurgusal Güldürü”

Yazan/Yöneten:  Ferhan ŞENSOY

Gibi Yapanlar:
Ferhan ŞENSOY – Erkan ÜÇÜNCÜ – Ali ÇATALBAŞ
Orhan ERTÜRK – Özkan AKSU – Elif DURDU
Ebru SOYUERDEn – Neslihan ÇAKINER –
Begüm ALPASLAN

FERHAN ŞENSOY
Galasaray lisesi mezunu Ferhan Şensoy’un, ilk öykü ve şiirleri Yeni Ufuklar ve Soyut dergilerinde 1969 yılında yayımlandı ve yazdığı skeçler Devekuşu Kabare’de 1970 yılında oynanmaya başladı. 1971 yılında Grup Oyuncuları çatısı altında ilk profesyonel oyunculuk deneyimini yaşayan Şensoy, 1972-1975 yılları arasında Fransa ve Kanada’da tiyatro eğitimine ve çalışmalarına Jerome Savary, Andre-Louis Perinetti gibi isimlerle devam ederken, Montreal’de “Ce Fou De Gogol” adlı oyunuyla 1975’te En İyi Yabancı Yazar ödülünü aldı. Aynı yıl Türkiye’ye döndü.

İlk kitabı “Kazancı Yokuşu” 1977 yılında yayımlandı. 1980 yılında Ortaoyuncular’ı kurdu. Bugüne dek aralarında “Şahları da Vururlar”, “Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı”, “Kiralık Oyun”, “İçinden Tramvay Geçen Şarkı”, “Ferhangi Şeyler” gibi Türk tiyatro tarihine mal olmuş 50’yi aşkın oyun yazan yöneten ve oynayan Şensoy, oynandığı Ortaoyuncular bünyesinde; Nöbetçi Oyuncular adlı bir gençlik grubu kurarak, yeni tiyatro sanatçılarının yetiştirilmesine katkıda bulunmuştur. Şensoy, 1989 yılında Münir Özkul’dan Kel Hasan Efendi’nin Ortaoyuncuları Kavuğunu devraldı. 1990’da Küçük Sahne’ye taşınan Ortaoyuncuların, son yıllarda sergilediği oyunlardan bazıları; “Boşgezen ve Kalfası”, “Fername”, “Aşkımızın Son Durağı Kiralık Oyun”, “Uzun Donlu Kişot”, “Beni Ben mi Delirttim”, “Biri Bizi Dikizliyor”, “Kahraman Osman”, “Kökü Bitti Zıkkım Zulada”, “Sahibinden Satılık 1. El Ortaoyunu”, “Fişne Pahçesu”, “Felek Bir Gün Salakken” ….

1987’de yazıp sahnelediği “Ferhangi Şeyler” adlı tek kişilik gösterisi halen devam etmektedir.

Birçok kitabının yanı sıra Ferhan Şensoy’un çeşitli yıllarda ve zamanlarda aldığı ödüllerden bazıları: İsmail Dümbüllü ödülü-Avni Dilligil; en özgün oyun, en iyi yönetmen, en iyi yazar ödülleri-Kültür Bakanlığı en iyi Topluluk Ödülü – Unima Geleneksel Türk Tiyatrosu’na Hizmet Ödülü – Sanat Kurumu en iyi oyun yazarı ödülü – Afife Jale / Muhsin Ertuğrul ödülü, Nasreddin Hoca Altın Eşek Gülmece ödülü – İsmet Kuntay ödülü.

16 MART 2009 PAZARTESİ 20:30 TİYATRO
Tiyatro Pera
“Venedik Taciri”

Yazan                    : W. SHAKESPEARE
Çeviren-Yöneten            : Nesrin KAZANKAYA
Dramaturgi                : Şafak ERUYAR
Dekor-Kostüm            : A. Şirin DAĞTEKİN
Karnaval Kostüm ve Maskları    : Nilüfer MOAYERİ
Işık                    : Yüksel AYMAZ
Müzik Yönetmeni            : Ezgi KASAPOĞLU
Dans Düzeni            : Erdinç ANAZ
Yön. Yrd.                : Zeynep ÖZDEN
Video Tasarım            : İlker YİĞEN – Zeynep ÖZDEN

Oynayanlar:
Shylock:  Mehmet Ali KAPTANLAR
Antonio:  Can BAŞAK/Muhammet UZUNER
Portia:     Nesrin KAZANKAYA
Nerissa:   Başak MEŞE
Bassanio: Kayhan TEKER
Gratiano: Mehmet ASLAN
Launcelot: Aytunç ŞABANLI
Jessica:   Zeynep ÖZDEN
Lorenzo:  Erdinç ANAZ
Salarino: Okan KAYABAŞ
Salanio:  İlker YİĞEN

Yapım Asistanları    : Sedef Alpman Linda Çandır Ömer İvedi Sandık
Animasyon        : Sinan Özay

2008 Lions Tiyatro Ödülleri – En İyi Erkek Oyuncu
2008 Sadri Alışık Ödülleri – En İyi Erkek Oyuncu

2008 Tiyatro Dergisi Ödülleri – En İyi Yönetmen Adayı
En İyi Erkek Oyuncu Adayı En İyi Işık Adayı

Venedik Taciri

Shakespeare’in 1596 yılında yazdığı ‘Venedik Taciri’nde olaylar, ticaret kenti Venedik’te gelişir. Hristiyan bir burjuva olan Antonio arkadaşı Bassanio için, para ticareti yapan, zengin Yahudi Syhlock’tan borç para alır. Borcun vadesi geldiğinde Hristiyan kapitalizminin yasaları Syhlock’un talihini değiştirecektir. Oyunda adalet, para, din, aşk kavramları kapitalist sömürü düzeninin gerilimli çıkar ilişkileriyle sorgulanır.

24 MART 2009 SALI 20:30 BALE
Çağdaş Bale Topluluğu
“Carmina Burana”

CARMINA BURANA

Müzik                        : Carl Orff
Koreografi, Giysi, Sahne Tasarımı    : Cem Ertekin
Koreografi Asistanları            : Murat Çatbaş, Murat Kurtulmuş
Repetitörler                    : Yasemin Türk, Mert Öztekin
Konuk Eğitmenler    : Vladimir  Polkovodtsev, Ayfer Zeren, Volkan Ersoy
Konuk Piyanist                : Dinara Polkovodtsev
Dansçılar    :Esra Akyatan, Çağrı Çekiç, Melike Günal Kurtulmuş, Antoinette Debden, Zerrin Türsan, Oksana Batalova, Mutlu Akgün, Ece Ulutan, Harika Onur, F.Seda Uzuner, Osman Çelik, Mert Öztekin, Murat Öztekin, Erhan Ay, Canberk Yıldız, Utku Demirkaya, Batıkan Aslan, Orçun Okurgan, Ayberk Esen

Carl Orff’un antik ve ortaçağda yaşamış bazı bilinen ya da bilinmeyen ozanların verimiyle yazdığı Trionfi (üçleme) adlı ünlü sahne oratoryosu dizisinin ilki ve en sevilenidir. 1936-1937’de bestelenmiş ve diğer iki yapıtla birlikte, 1953 yılında Milano’nun La Scala Operası’nda sahnelenmiştir. Bu son derece çekici ritimlerle işlenmiş koro parçaları albümünün şiirleri Benedict köylülerine ait şarkılardan seçilmiştir. 12 – 13. yy arasında yazılan ve söylenen şiirlerden derlenmiştir. Bavyera Alpleri’nde Benedict papazlarına ait bir manastırda 1803 yılında bulunan bu şiirlerin yayımlanması 1847 yılına rastlamaktadır. Şiirlerin konusu dini olmaktan çok dünyasaldır. Ölüm korkusu, kilisenin yozlaşmasıyla alay ediş, dünyevi zevkler, bahar, yeşil kırlar ve ortaçağın egemen düşüncesi olan TALİH.

Genel Sanat Yönetmenliğini ve Başkoreograflığını Cem Ertekin’in üstlendiği ilk özel bale topluluğu olan Çağdaş Bale Topluluğu, 37. Sanat yılını kutlarken kalabalık sanatçı kadrosuyla yeni gösterilerini izleyiciye sunuyor.

31 MART 2009 SALI 20:30 KONSER
Modern Folk Üçlüsü
“40. Yıl Konserleri”

Doğan Canku- Ahmet Kurtaran – Selami Karaibrahimgil
Modern Folk Üçlüsü 1969 Temmuz ayında  Ahmet Kurtaran, Selami Karaibrahimgil ve Doğan Canku tarafından kurulmuştur.  Geleneksel Halk ezgilerini çok seslendirerek   önce  ‘Ali Paşa Ağıtı’ ve  daha sonra ‘Leblebi’ isimli parçalarıyla dinleyicilerin gönlünde taht kuran modern folk üçlüsü müzik listelerinde kısa zamanda 1 Numaraya yükselmiş ve neredeyse bütün basının favori grubu olarak yılın topluluğu seçilmiş, uzun süre bu unvanı korumuşlardır. Daha sonraki yıllar da, Modern Folk Üçlüsü  Klasik Türk Müziğinden çok sesli olarak yapmış olduğu düzenlemeleri  40 yıl sonra isimli albümde toplamış,  özgün Türk Çocuk Şarkılarını ise “Çocuklarımız için”  isimli albümde yayınlamıştır.
Yaptıkları bu titiz çalışmalar sonucu Türkiye’de uzun yıllar “yılın topluluğu” olarak seçilen Modern Folk Üçlüsü   Dışişleri, Kültür ve Turizm Bakanlıklarınca  Ülkemizi yurt dışında temsil etmek üzere  yurt dışında sayısız görevlere gönderilmiş, bu  kapsamda  Dünyanın 35  ülkesinde  400’ün  üzerinde; konser, TV-Radyo Programı yapmış, Türkiye’yi “Kültür Elçisi” olarak temsil etmişlerdir.
1978 de Nükhet Duru ile birlikte katıldıkları Seoul Şarkı yarışmasında  ‘En iyi Performans’ ödülü ile birincilik kazanmış, 1981’de Dublin’de düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışmasına  ise Türkiye’yi  temsilen Ayşegül Aldinç ile birlikte katılmışlardır. Topluluğun; 5 LP’si, 14 adet 45’liği ve 6 CD’si bulunmaktadır.
MFÜ ayrıca  TRT Televizyonunda; “Bu Akşam Yine Sizleyiz”, “Ankara Hatırası” ve “Hafta Sonu” isimli prodüksiyon ve sunumunu kendilerinin yaptıkları  3 ayrı TV Dizisi gerçekleştirmiştir.

07 NİSAN 2009 SALI 20:30 TİYATRO
“Adam Adam”

Yazan ve Yöneten     : Nuri GÖKAŞAN
Müzik            : Can ATİLLA
Işık ve Dekor Tasarımı    : Burcu AYDINALP
Dekor Realize        : Kenan ÜRÜT
Işık Realize            : Bora Balcı
Fotoğraf        : İbrahim DEMİREL
Oynayan            : Nuri GÖKAŞAN

Bu ülkede iyi ve sorumlu yurttaş olmanın bedeli niye ağırdır? Kimilerinin çıkarları için dayatılanlar bu ülkenin ve bizlerin gerçeği olarak devam etmeli midir?

Kişi ve toplum. Trajik bir yazgı. İnsanın varoluşu ne denli bağımlı. Ne denli bağımsızlığı ve özgürlüğü isteseniz de o denli uzaklaşabiliyorsunuz onlardan. Hele kendinizden uzaklaştığınızda kendinizi yakalayamıyorsunuz. Düşünen heykel sizsiniz, siz düşünen heykelsiniz!. Siz de o heykel gibi yalnızsınız, sizi herkes terk ediyor ama eğer siz kendinizi terk ederseniz… YIKILIŞ VE BOZULUŞ.

Bütün bunlar birer gerçek fısıltı ve kendinizi ararken yabancılaşma. Sonunda yere yıkılan adam toplumun kirliliğinin ta kendisidir. Kişiliği yitirilen toplumun adamıdır; adam…

Prof. Şahin YENİŞEHİRLİOĞLU

Nuri GÖKAŞAN

1970 yılında Orhan Ercin Tiyatrosu’nda profesyonel oldu. 1970 – 2009 yılları arasında görev yaptığı tiyatrolardan bazıları Çağdaş Sahne – Ankara Sanat Tiyatrosu – Ankara Komedi Sahnesi – Ali Hürol Tiyatrosu – Yeni Tiyatro – DAT Yapım  – Tiyatro Bakış – Dormen Tiyatrosu – Tiyatro Kedi, Tiyatro İstanbul. Bu süre içinde 70’e kadar oyunda oyuncu ya da yönetmen olarak görev yaptı.

Atları da Vururlar – Anfıtrion 2000 – Cahide – Hissel Harikalar Kumpanyası – Dün Gece Yolda Giderken Çok Komik Bir Şey Oldu, müzikallerinde oynadı.

Ada  (Athol Fugaro) Türk Sanat Kurumu 1989 en iyi erkek oyuncu, Ağaçların Dansı (Nuri Gökaşan) Yazım 1992 Çevre Bakanlığı Çevre Beratı Terlik (Alan AYCKBORN) – 2002 (Tiyatro İstanbul) Selim Naşit en iyi komedi partner ödüllerini aldı.

TRT ve özel kanallarda çok sayıda dizide, reklam filmlerinde, belgesellerde oyuncu ve dublaj sanatçısı olarak görev yaptı.

Cumhuriyet – Abdülhamit Düşerken – Vizontele Tuba – Organize İşler, adlı filmlerde rol aldı.  Radyo ve TV skeçleri yazdı.

Yazdığı Tiyatro Oyunları
Ormandaki Televizyon – Eski Değirmen – Ağaçların Dansı – Adam Adam – Belden Aşağı Tesellisi – İkitelli Yüksek Randıman Stüdyosu – Yirmibir.
Adam Adam adlı oyunu ile Hollanda ve Almanya da 12 şehirde, 14 temsil verdi.

07 NİSAN 2009 SALI AÇILIŞ: 19:30 ÇAĞDAŞ CAM SANATI SERGİSİ
“Optik İzlenimler”
Gülfidan Özmen
Enka Dr. Clinton Vickers Sanat Galerisi

İstanbul Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi, Resim Bölümü’nü bitirdikten sonra, 2000 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Seramik ve Cam Tasarımı Bölümü’nden mezun oldu.

Camla ilgili çalışmalarına Paşabahçe Serbest Şekil El İmalatı Atölyesi’nde 1998 yılındaki stajında başladı.

2000 yılında yeni kurulum aşamasında olan firmalarda cam çalışmalarını sürdürdü. Masa üstü objeler ve mimari alanlar için tasarım ve uygulamalar yaptı.

İlerleyen yıllarda sıcak camla ilgili tasarımlarını çeşitli atölyelerde ve Cam Ocağı’nda uygulama fırsatı buldu.

Yurt dışında ve içinde Gioela Suardi, Cenan Uyanusta ve Sallie Portnoy gibi sanatçılarla çalıştı. Almanya ve ABD’de Therman Statom’ın asistanlığını yaptı.

Lucartha Kohler’in 2003 yılında yayınladığı “Women Working in Glass” kitabında yer aldı. Çalışmaları çeşitli karma sergilerde yer aldı.

Eskişehir Çağdaş Cam Sanatları Müzesi’nde eserleri bulunmaktadır.

2008    Cam çalışmalarına Tünel’deki kendi atölyesinde ve VitrA Karo, Cam Mozaik Tesisi Tuzla, İstanbul’da Ürün Geliştirme Danışmanı olarak devam etmektedir.
2004    Vitra Karo A.Ş., Cam Karo Tesisi. İstanbul.
Üretim şefliği ve ürün geliştirme sorumlu uzmanlığı.
2003    Cam sanatçısı Therman Statom ile çalışma, San Diego, ABD.4 ay boyunca sanatçının enstalasyon ve çalışmalarında asistanlık.
Glass Museum Gernheim, ALMANYA – Stories from the Wesser enstalasyonu.
Mesa Contemporary Arts Center, ABD –     Reflexiones en el Agua
enstalasyonu.
Pilchuck Glass School, ABD – Engelli çocuklar     için düzenlenen workshop.
Penland School of Crafts, ABD
2003    Cam Sanatçısı Cenan Uyanusta ile çalışma, İstanbul.
2002    Cam Mühendislik Ltd. Şti. İstanbul.
2001    Schott Desag AG, Grunenplan, Almanya.
2000    Füzyon Teknik Ltd. Şti., İstanbul.
1999    Seramik Sanatçısı Gioela Suardi ile çalışma.
1998    Şişecam Paşabahçe Serbest Şekil Atölyesi, İstanbul.

KARMA SERGİLER
2008    Çağdaş Cam Sanatları Müzesi Koleksiyonu, Antalya.
2008    Çağdaş Cam Sanatları Müzesi Koleksiyonu, İzmir.
2007    Eskişehir Çağdaş Cam Sanatları Müzesi, Karma Sergisi, Eskişehir.
2007    Cam Tutkusu, Çağdaş Türk Cam Sanatçıları Sergisi, Anadolu Üniversitesi-Eskişehir
2005    Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Seramik ve Cam Tasarımı Bölümü, 75. Yıl Öğrenci Sergisi, İstanbul.

EĞİTİM DENEYİMLERİ
2008-2009    Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Seramik ve Cam Tasarımı Bölümü, Öğretim Görevlisi.
2008    Fırında Cam Şekillendirme konulu workshop. Akdeniz Üniversitesi, Seramik ve Cam Bölümü, Antalya.
2006    Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Seramik ve Cam Tasarımı Bölümü’nde
“Fırında cam     şekillendirme ve Pate de Verre Teknikleri” konusunda seminer sunumu.

YAYINLAR

Kohler, Lucartha Women Working In Glass Schiffer Publishing Ltd. 2003:186.
VI. Uluslararası Katılımlı Seramik Kongresi, “Cam Şekillendirmede Pate de Verre Tekniği ve Vitromass” konulu bildiri. Türk Seramik Derneği Yayınları No:23 2006: 455, 456, 457, 458, 459, 460.

Bu sergi “Enka Okulları Sanat Bölümü” tarafından düzenlenmektedir.

14 NİSAN 2009 SALI 20:30 KONSER
Emre Elivar  (Piyano)
“Eusebius ve Florestan, Bir Schumann Resitali”

Program
Robert Schumann                 Arabesque Do Majör, op.18
Piyano Sonatı No. 1, Fa diyez minör, op.11.
Ara
Robert Schumann                  Fantasiestücke (Fantezi parçaları) op.12
Piyano Sonatı No. 2, Sol minör, op. 22
EMRE ELİVAR

Ağustos 1976’da  Ankara’da doğan Emre Elivar piyano öğrenimini, 5 yaşından itibaren Hacettepe Konservatuarı Piyano Ana Sanat Dalı bölümünü sınıflar atlayarak birincilikle bitirinceye kadar Prof. Kamuran Gündemir ile sürdürdü. Parlak mezuniyetinin ardından en önemli Alman devlet bursu DAAD’yi (Alman Akademiler arası Değişim Bursu)  kazanan Elivar, 1996 yılı Ekim ayında Dresden “Carl Maria von Weber” Müzik Akademisi’nde Prof. Peter Rösel ile çalışmalarını sürdürdü ve Ocak 1999’da “master” derecesini birincilikle tamamladı. Aynı akademide başladığı virtüözite doktorasını Ekim 1999‘dan itibaren Berlin Hanns Eisler Müzik Akademisi’nde Prof. Georg Sava ile sürdüren sanatçı, bu eğitimini Şubat 2005’de 80 yıllık okul tarihinin en iyi derecesini alarak birincilik ile tamamladı.

Emre Elivar genç yaşlarından itibaren çeşitli  uluslararası piyano yarışmalarında kazandığı ödüllerle yeteneğini kanıtladı. Bunların en önemlileri arasında üç büyük ödül aldığı 1999 Uluslararası Bremen  Piyano Yarışması, 2001 Steinway Ödülü; 2002 Arthur-Schnabel Ödülü ve birincilik aldığı 2003 Vendôme-Prize Piyano Yarışması sayılabilir.

Sanatçı 2005 yılında değerli dostu piyanist Özgür Aydın ile hazırladığı proje doğrultusunda, İstanbul Uluslararası Müzik Festivali kapsamında J. S. Bach’ın her birinde 24er prelüd ve fügün yer aldığı iki defterden oluşan, “Das Wohltemperierte Klavier” isimli dev eserinin birinci defterini üstlenerek, üç saatlik maraton gibi  bir resitalde Türkiye’deki ilk seslendirilişini gerçekleştirdi.

Elivar, henüz konservatuarda iken TRT Kurumu için birçok çağdaş Türk bestecisinin piyano eserlerinin kayıtlarını yaptı., Almanya’da da Radio Bremen ve Deutschlandradio Berlin için kayıtları bulunan sanatçının Necil Kazım AKSES’in piyano yapıtlarından oluşan CD’si  Cord Aria firması tarafından basılmıştır. Sanatçının İtalya’da kaydettiği, Beethoven’in vasiyetnamesi sayılan Op. 109, 110 ve 111 Son Üç Sonatı ile dev eseri, Op. 120 Diabelli  Varyasyonları’nın yer aldığı iki CD’den oluşan albüm ile Radio Berlin-Brandenburg ve Sony Almanya ortak yapımı olarak kaydedilen Schubert D 946 Üç Piyano Parçası ile Schumann’ın Op. 13 Senfonik Etüdler’inin yer aldığı CD yayımlanmak üzeredir.

28 NİSAN 2009 SALI 20:30 TİYATRO
Semaver Kumpanya
“İnfazcı No:14” & “Resmi Geçit”

“İnfazcı No:14”

Yazan             : Adel HAKİM
Çeviren            : Ani Haddeler PEKMAN
Yöneten            : Gülin KILIÇAY / Işıl KASAPOĞLU
Sahne / Işık Tasarım     : Cem YILMAZER
Müzik             : Cem YILMAZER / Utku İNAN
Oynayan            : Tansu BİÇER

Günün birinde yaşadığın yerde savaş çıkarsa ne yaparsın?
Kaçarsın, sadece nefes alıp vermeyi sürdürebilmek için…
Bir masanın altına saklanırsın…
Ve günlerce, haftalarca, aylarca beklersin.
Bombalamalara, askerlere, tüfeklere, kaçışan insanlara bir anlam veremeden…
Yaşamaya çalışırsın.
Kendine bir çözüm ararsın, ama hayalini bile kuramazsın.
Sonra bir gün, bir bomba gelip senin evini seçerse…
Sonra bir gün, biri gelip her şeyini alırsa elinden…
Ve her şeyini kaybedersen…
Ne yaparsın?
Ya bu dünyadan göçüp gidersin adres vermeden
Ya da kalıp inanmaya başlarsın.
İste ya da isteme… Savaşa!
Savaşırsın…
İnanmaya başlarsın ve…
Savaşırsın.
Tek bir düşmanın kalmayana dek…
Oyun, herhangi bir ülkede herhangi bir iç savaş sırasında geçiyor.

“Resmi Geçit”
Yazan                : Loula ANAGNOSTAKİ
Çeviri                : Nükhet İZET
Yöneten            : Serkan KESKİN
Sahne Ve Işık Tasarımı    : Cem YILMAZER
Müzik                : Alp DURMAZ
Kostüm Tasarımı        : Aslı ATASEVEN
Yönetmen Asistanları    : Işıl KASAPOĞLU, Gülin KILIÇAY
Oynayan            : Nadir SARIBACAK, Öyküm Elif ERDOĞAN

Masum olmak, habersiz olmak iki küçük kardeşi şiddetten korumayacaktır…
Resmî Geçit; dört duvar arasında sıkışıp kalmış iki kardeşin dışarıdaki yaşamın gerçekliğinden uzakta sürdürdükleri hayatlarının birdenbire nasıl değiştiğini çarpıcı bir dille anlatıyor. Hayat onlar için bir oda, bir pencere ve pencereden gördükleri meydandan ibarettir. Aris kağıttan gemilerle savaşçılık oynarken, ablası Zoi tüm dikkatini örgüsüne vermektedir. Söylemekten bile çekindikleri hayalleriyle yaşarlar. Ancak bir odanın içinde kilitli kalmak onları bu dış yaşamdan uzak tutamayacak, masumların tarafında olmak bir bedel ödememelerini engelleyemeyecektir! Bir resmigeçit duyumuyla heyecanlanan Aris ve Zoi uzun zamandır yapmadıkları bir şeyi yaparlar; birbirlerine içlerini, hayallerini açarlar… Ülkede hüküm süren baskı rejimi, hiçbir şeyden haberdar olmayan iki kardeşi, küçücük bir pencereden, gözlerinden yakalar. Yaşam normal bir şekilde devam ediyormuş gibi görünürken, insanlar insanları öldürür ve önü alınamayan şiddet büyür büyür büyür…

5 MAYIS 2009 SALI AÇILIŞ: 18:00 SERAMİK SERGİSİ
TÜRKAN KARALİ
Enka Dr. Clinton Vickers Sanat Galerisi

TÜRKAN KARALİ

1967 yılında Erzurum / Aşkale ‘ de doğdu.
1989 yılında M.S. Ü G.S. F. seramik bölümüne girdi.
1993 yılında aynı okuldan mezun oldu.
1993 yılında iki arkadaşıyla atölyelerini açtılar
1995 yılında kendi atölyesini açtı
KATILDIĞI SERGİLER

1991 M.S. Ü.G.S. F Osman Hamdi Sergi Salonu İsmail Hakkı Oygar Yarışmalı
Seramik Sergisi
1992 M.S. Ü.G.S. F.Osman Hamdi Sergi Salonu A.C.İ Ser. Kong. Bünyesinde Seramik
Sergisi
1993 M.S. Ü.G.S. F. Osman Hamdi Sergi Salonu 100.Yıl Karma Sergisi
1993 Karo Tasarımı Yarışması Ege Ferro Mimar Sinan Üniversitesi Osman Hamsi
Sergi Salonu.
1994 İzmir Resim Heykel Müzesi Yarışmalı Duvar Tabağı Sergisi
1994 Ret Grup Sergisi, Tünel İstanbul
1995 Genç Etkinlik Sınırlar Ve Ötesi Tüyap Fuar Merkezi
1995 Uludağ Üniversitesi Uluslar Arası Heykel Sempozyumu Kapsamında Karma
Sergi
1996 Çatı Sanat Galerisi Seramik Sergisi
2001 TRT Resim Ve Seramik Yarışmalı Sergi Ankara- İzmir-İstanbul Sergileri
2004 Doğudan Batıya Bir Köprü Almanya Karsruhe Sanal Ortamda Sergi
2004  İş Sanat İzmir Sanat Galerisi ‘ Birikimler ‘ Seramik Resim  Sergisi
2005 Xel 1’05 Sanat Sergisi Mor Sanat Galerisi
2005 Xel 2’05 Sanat Sergisi Akustik Art Gallery
2005 Bahariye Sanat Galerisi Yaz Sergisi
2005 Oyun Atölyesi Antre Cafe Seramik Sergisi
2005 Moda Yelken Kulübü Karma Sergi
2005 Tüyap Fuar Merkezi Sanat Fuarı Seramik Sergisi
2006 Xel3’o5 Sanat Sergisi Mor Sanat Galerisi

Ödüller
1993 İzmir Duvar Tabağı Yarışması Özel Ödül
1993 54.Devlet Resim Heykel Yarışması Üçüncülük Ödülü

Etkinlikler
1998 Workshop Çalışması, Antalya
1999 Workshop Çalışması, Antalya
2000 Workshop Çalışması, Antalya
2001 Saint Joseph Lisesi Sergi Salonu Atölye Sergisi
2005 Mor Sanat Galerisi Atölye Sergisi
2006 Siyah Beyaz Sanat Galerisi Atölye Sergisi

Seramik

Anadolu topraklarında doğan 8000 yılık bir gelenek. Geçmişi insanlık kadar eski olan seramik, tarih boyunca çok çeşitli biçimlerde çıktı. Kimi zaman bir çömlek, bir kadeh, bir heykel ve takı gibi.
Farklı kültürlerden izler taşıyan tarihe ışık tutan bir araç, geçmişi aydınlatan sağlam büyüleyici bir belge oldu.

Eski çağlardan zamanımıza kadar günlük yaşantımızın büyük bir bölümünde karşımıza çıkan seramiğin kökenine bakıldığında insanlık tarihinin hiç bir evresinde vazgeçilemeyen ayrıcalıklı doğaya saygılı ve sanatsal yönüyle de öne çıkan bir malzeme olmuştur.

Seramiğin başlangıçtaki yaşam nesnesi olma durumu zaman içinde değişmiş ve seramik tek başına estetik bir obje olarak algılanmaya başlanmıştır. Bağımsız bir sanat dalı haline gelmesi 20.yy da gerçekleşmiş.

Ülkemizde çağdaş seramik sanatına öncülük edenler, Füreya Koral, Sadi Diren, Atila Galatalı,  Jale Yılmabaşar, Güngör Güner ve daha adını sayamadığımız birçok seramik sanatçısı mevcut.

Günümüzde artık seramik sadece estetik bir obje olmanın ötesinde sanatçının kendini ifade edebileceği bir araç olarak da kullanılmakta.

Seramiğin sunduğu sınırsız biçim ve renk seçenekleri yaratılanla birleştiğinde akınlara durgunluk veren bir boyut ulaşmakta.

Bende seramikle anlatmak istediklerimi bir ressam, bir heykeltıraş tavrıyla ifade etmeye çalışıyorum.

İnsanı merkez olarak aldığım ve onun yarattığı dramları görselleştirmek çabası içinde çalışmalarımı üretmekteyim.

Bu sergi “ENKA Okulları Sanat Bölümü” tarafından düzenlenmektedir.

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (17. hafta):
Zah-Har 'Cin Ahalisi' (2024) Oyun Gecesi - Katala (2024) Arınma - Immaculate (2024) Küçük Don Kişot'un Maceraları - Giants of la Mancha (2024) Boy Kills World (2024) Cadı (2024) Rekabet - Challengers (2024) Siyah Çay - Black Tea (2024) Dublör Filmi (2024)
Arşivden Seçkiler:
Kaptan Feza (2010) Şahane Hayaller (2020) Mandela: Özgürlüğe Giden Uzun Yol - Mandela: Long Walk To Freedom (2014) Şrek 4: Sonsuza Dek Mutlu (2010) Kuyu - The Hole in the Ground (2019) Cennetteki Çöplük - Der Müll im Garten Eden (2012)

Leave a comment