“TRANSFORMERS: AY’IN KARANLIK YÜZÜ”
YAPIM NOTLARI
Transformers: Ay’ın Karanlık Yüzü’nde Shia LaBeouf, yeniden Sam Witwicky olarak beyaz perdede karşımıza çıkıyor. Dünyanın geçmişine ait gizemli bir olayın günümüze yansıması çok büyük bir savaşa yol açıyor. Bu savaş öyle bir savaş ki Transformer’lar insanlığı tek başlarına kurtaramayacak duruma geliyor.
Yönetmen koltuğunda serinin önceki filmlerini de yöneten aksiyon ustası Michael Bay oturuyor. Steven Spielberg yine Michael Bay ile sorumlu yapımcılar arasında….“Büyük askeri operasyonlar yerine bu üçüncü Transformers filmi ‘daha az kalabalık ve daha sert’ bir film.” diyor Bay. Ehren Kruger (“The Ring”, “Halka”)’ın yazdığı senaryo daha komando görünüşlü ve daha küçük bir takımı temsil ediyor. Bay, filmi ‘Black Hawk Down’ filminin başka bir versiyonuna benzetiyor. Tabii burda Ortadoğu çölleri yerine aksiyonun çoğu, insanlığın uzaydan gelen dev mekanik savaşçılarla mücadele ettiği Şikago sokaklarında gerçekleşiyor.
Bay özellikle şehirde geçen bazı aksiyon sahneleriyle ve hikayede yer alan 1960’lı yılların uzay programına götüren komplo gizemiyle oldukça gurur duyuyor. John F. Kennedy’nin dijital hayaleti ve A.B.D.’nin ünlü televizyon gazetecisi Walter Cronkite’nin gerçek arşiv görüntüleri de filmde yer alıyor. Transformers: Ayın Karanlık Yüzü’nde kamerayla daha önce kimsenin denemediği çekimleri yapmaya çalışan ve şehir merkezinde kanatlı giysilerle uçan gerçek insanları kullanan Bay ve ekibi, çekim sırasında kablo kameralarla bazı düzenekler hazırladı. Şikago kanyonlarında kanatlı uçan adamları çekmesi için, yine kanatlı giysisi olan bir kişiye 3 boyutlu kamera taktılar. Binalar arasında saatte 230 km hızla çekimler yapıldı.
Tranformers Ay’ın Karanlık Yüzü’nde federal ajan Seymour Simmons rolünde John Turturro tekrar karşımıza çıkarken tandıdık yüzler Josh Duhamel ve Tyrese Gibson da yine filmin oyuncu kadrosunda… John Malkovich, Frances McDormand ve Patrick Dempsey kadroya yeni katılırken, filmin kadın oyuncusu Megan Fox’un yerine oyunculuk geçmişi olmayan dünyaca ünlü model Rosie-Huntington Whitely filmde baş gösteriyor.
Bumblebee isimli Autobot’a yardım eden Sam Witwicky rolünde yine Shia Labeouf’un yer aldığı film için Bay, “Sanırım üçüncü film ile kanıtlayacağımız şeyler var. Bu filmde temel olana döndüğümüzü söyleyebilirim. İkinci film Sam’in kendi içinde ne hissettiğiyle, nasıl etkilendiğiyle ilgiliydi. Bu da yapılması zor bir şeydi. Bir bakıma daha gizemli ve mistik bir havası vardı. Bu filmde ise iyi bir eski tarz gizem var ayrıca çok daha sert bir film. Komik ama espiriyle gelen bir komedi yok. Daha çok olay ve durumların kendisi komedi unsurunu oluşturuyor.
3 boyutlu film teknolojisinin geldiği son nokta: Transformers: Ay’ın Karanlık Yüzü
Michael Bay, Transformers Ay’ın Karanlık Yüzü’nde dünyanın en iyi 3 boyut ekibi olarak gösterdiği Avatar ekibiyle çalışma fırsatını yakaladı. 3 boyutlu çekimlerin oldukça yoğun kullanıldığı filmin aksiyon sahneleri yenilikçi ve heyecan verici olarak değerlendirilirken Avatar’dan bu yana 3 boyut dünyasını en iyi yansıtan film olarak gösteriliyor.
Bay “Bir gün Jim’i (Cameron) Avatar’ın setinde ziyaret ettim. Tüm o mavi ekranları ve büyük kameraları gördüm. ‘Bu çok bana göre değil, biraz ürkütücü değil mi?’ diye düşündüm. Ben özellikle ben gerçek şeylerle ilgileniyorum. Bu benim için çok zordu çünkü ben anamorfik eski tip lensleri seven tutucu bir film adamıyım. Benim için dünyada anamorfik lensten daha güzel bir şey yok dolayısıyla dijitale geçmek benim için pek olası gözükmüyordu” diyor.
Fakat Bay teknoloji ve aletler için yaşayan biri… (savaşçı uçaklara ve arabalara dönüşen robotlatlarla ilgili film yapmasının bir sebebi var) Şimdi de stereoscopic sinemada bir devrim yaratmak için tutkulu bir görev üstlendi. Çoğu üç boyutlu film konvensiyonal yöntemlerle çekiliyor, post prodüksiyon döneminde 3 boyuta çevriliyor. Gerçek 3-D kameralarla çekim yapmak o kadar popüler değil çünkü ekipman ağır, yoğun ince ayar ve bakım istiyor ki bu da daha fazla bütçe anlamına geliyor.
Michael Bay neden üç boyutlu çekimleri tercih ettiğini şu sözlerle açıklıyor: “Ben yakın çekimleri severim. Örneğin BumbleBee’nin size yakınlaştığı sahneler gibi. Çünkü o sahnelerde bu dev şeyleri hissedebilirsiniz. Filme bu çok uygundu. Benim tüm planlarımda ön plan, esas plan ve arka plan mevcuttur.”
HaftaninFilmi.com’dan Filmler
Arşivden Seçkiler:
