Woody Allen’ın son filmi Kim Kiminle Nerede yönetmenin bildiği topraklara geri dönüşünü simgeliyor. Son dönem filmleri Vicky Kristina Barcelona, Cassandra’s Dream, Scoop ve Match Point ile bir Avrupa deneyimi yaşadı ve birçok sinema sever bu filmleri ayakta alkışlasa da Woody dehasının yerlerde sürünen örnekleridir aslında bu yapımlar. Film olarak iyilerdir ama Woody’nin kendi hayatıyla özdeştirdiği ve onu efsane yapan yapımların yanına bile yaklaşamazlar. Manhattan, Zelig, Hannah ve Kız Kardeşleri, Radyo Günleri, Tekrar Çal Sam, Muz yani saymakla bitmez. Bu filmlerin tadı son dönem Avrupa’da çektiklerinin Woody değerlerine göre ne kadar değersiz olduğunun kanıtıdır. Üstelik ben bir Woody Allen hayranı olarak onun biçimsiz, zayıf ve depresif yüzünü filmlerde görmekten çok mutlu olurum. Onun yazdığı yönettiği filmin başrolünü oynaması çok büyük bir artıdır. Son dönemlerde bunu tercih etmiyor. İşte bu noktada Kim Kiminle Nerede’nin başrolünde oynayan Larry David, Woddy’nin oyuncu olarak yokluğunu büyük bir başarıyla kapatmış. Filmin ilk sahnesinden itibaren David’in fiziğinde Woody’nin ruhunu hissettim. Müthiş zekasıyla insanlarla dalga geçen daha da ötesinde tatmin olamayıp kızgınlığını hissettiren Boris Yellnikof karakteri Woody Allen’ın yarattığı karakterin bir devamıydı ve sanki eski sinirli ama gerçek bir dostu görmüş gibi oldum. Woody’nin yazdığı karakterlerin en büyük derdi sekstir. Bunu birçok diyaloğunda belirtir zaten. Mesela “Soruyu unuttum ama cevabı sekti” diyen bir karakteri başka nerede bulabilirsiniz ki? 50’lerindeki bir erkeğin gencecik bir kıza hayır demesinin zorluğunu yıllardır Woody Allen bize anlatır. Bir arkadaşımın Kim Kiminle Nerede filmi için yaptığı yorum beni çok düşündürdü. Orta yaş krizinden bıktık artık dedi arkadaşım. İyi de ben Woody Allen’ı bildiğimden beri onun her karakteri orta yaş krizindeydi bu yoruma göre. Allen bir erkek hikayecisidir. Bu evren ikiye bölünecekse erkek ve kadın algısının farklılığı yüzünden bölünecek. İşte herkesten önce Woody Allen ve filmleri  yerini alacaktır bu bölünmede. Panik atak tasvir edilmeden önce ilk panik ataklı karakteri Allen yaratmıştır. Hatta bu hastalık onun karakterinin bir özelliğidir tabii intihar takıntısı da bilinir. “Geçenlerde ilk defa intiharı düşündüm. Sonra direk bu düşünceyi kafamdan sildim. Çünkü benim intiharım annem ve babamı yıkacaktı. Tabii böyle bir şeye sebebiyet vermemek için önce onları öldürmek zorunda kalacaktım. Sonra onların ölümüyle teyze ve amcalarımın da hayatı kararacağından, onları da öldürmem gerekecekti ve basit intihar girişimim sonunda bir toplu katliama dönüşecekti” işte bir Woody Allen değerlendirmesi. Kim Kiminle Nerede filmindeki Boris karakterinin hikayelerinin intiharla başlayıp intiharla noktalanması Allen’ın sevdiğimiz tarzı. Bu filmin hikayesini Woody yıllar evvel yazmış. Fakat hikayeyi yazarken etkilendiği insan ölünce rafa kaldırmış filmi, daha sonra Larry David için bu hikayenin mükemmel olduğunu düşünüp Kim Kiminle Nerede’yi çekmiş. Bu söylenti gerçek mi yoksa Woody bir bunalım anında yarattığı karakterlerden sıkılıp onları öldürmek için mi bu hikayeyi uydurdu bilinmez. Ve Avrupa macerasına çıktı. Sebebi ne olursa olsun kendi topraklarına dönmesini büyük bir zevkle karşılıyorum. Hoş geldin Woody

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (18. hafta):
Umudunu Kaybetme - The Old Oak (2024) Grabuna (2024) Üç Günlük Dünya (2024) SOBE: Sakallı Bebek (2024) Hanna ve Minik Canavarlar - Hanna And The Monsters (2024) Çocuk Kalbi (2024) Tarot - Horrorscope (2024) Tereddüt Çizgisi (2024) Bakkal Amca: Mahmut Tuncer (2024) Sinemada İtiraz Ediyorum (2024) Şahsi Meselemiz Merkez Üssü Hatay (2024) Küçük Prens Karlar Ülkesi - The Swiss Adventure (2024) Back to Black (2024)
Arşivden Seçkiler:
T2 Trainspotting (2017) İki Babalık - Old Dogs (2010) UGLY DOLLS (2019) Bir Kızla Tanıştım - I Met a Girl (2022) Anaokulu Öğretmeni - The Kindergarten Teacher (2018) Hedefteki Adam - The November Man (2014)

Leave a comment