Sokağın Sonundaki Ev
Bir seri katilin hikâyesi bu. İntikamın. Ölümün. Sıradan bir sokağın sonundaki sıradan bir evin.
Gerçekler ile yalanlar birbirine karışmış durumda.
Yoksa sokağın sonundaki evde neler döndüğünü tahmin edebilir miyiz?
Buna benzer o kadar çok kitap okuduk ki… İşte yanıldığımız nokta!
Evet. Sokağın sonundaki evde bir şeyler saklı ve ne olduğuna dair hiçbir fikrimiz yok!
Britanya Fantazi Ödülleri’nde En İyi Korku Romanı seçilen, Esquire’a göre tüm zamanların en iyi 25 korku romanından ve Goodreads okurlarına göre de yılın en iyi korku kitaplarından biri olan Sokağın Sonundaki Ev, son yıllarda yıldızlaşan yeni korku kraliçesi Catriona Ward’un en çok ses getiren eserlerinden biri.
“Akıllara durgunluk verici sırlarını sonuna kadar gizleyen bir roman.”
– Stephen King
“Karanlık edebiyatın yeni yüzü.” – Sarah Pinborough
“Son yıllarda bir şeylere cüret edip de sonuna kadar üstesinden gelebilen başka bir romana daha rastlamadım.” – A. J. Finn
“Bir gerilim başyapıtı.” – Joe Hill
“Bu övgüyü okumayı bırakıp lanet olası kitabı okumaya başlayın!”
– Paul Tremblay
Çevirmen: Burak Eren
Her Kalp Bir Eşik / Ters Çocuklar 1. Kitap
Seanan McGuire’ın Ters Çocuklar serisinin Hugo, Nebula ve Locus En İyi Novella ödüllerine layık görülen ilk kitabı Her Kalp Bir Eşik okuru birbirinden tuhaf dünyalara davet ediyor.
Çocuklar uygun koşullar altında her zaman ortadan kaybolmuşlardır; bir yatağın altındaki ya da bir gardırobun arkasındaki gölgelerin içinden kayarak, tavşan deliklerinden aşağı yuvarlanarak ve eski kuyulara girerek başka dünyalarda ortaya çıkarlar.
Eleanor West, bir kapı bulup başka dünyalara giden ve kendi dünyalarına döndükten sonra topluma uyum sağlayamayan çocuklar için bir okul kurmuştu. Çocuklar burada gittikleri dünyalara göre sınıflandırılıyor, eğitimler alıyor, sosyalleşiyor ve onları başka dünyaya götüren kapılarının tekrar açılmasını bekliyorlardı. Nancy de Ölüler Diyarından dönmüştü ve bildiği dünya onun için anlamını yitirmişti. Ailesi ise çareyi Eleanor West’in Ters Çocuklar Evi’nde bulmuştu. Nancy okula geldikten kısa süre sonra öğrenciler teker teker ölmeye başlayınca tüm gözler Nancy’nin üzerine çevrilecekti. Nancy ve garip arkadaş grubunun tek çaresiyse katili bulmaktı.
Her Kalp Bir Eşik, adresini kaybettiğimiz evlerin yolunu tarif eden, büyüleyici bir hikâye.
“Şahane bir öykü. Bazen fena, bazen öfkeli ve her daim heyecan verici.”
– Cory Doctorow
“Lewis Carroll ve C. S. Lewis’in klasikleriyle aynı rafta yer almayı hak eden değerli bir kitap.” –NPR
“Okuduğum en benzersiz hikâyelerden biri.” – V. E. Schwab
Çevirmen: Elif Ersavcı
Sopalar ve Kemikler / Ters Çocuklar 2. Kitap
Seanan McGuire’ın Ters Çocuklar serisinin ikinci kitabı Sopalar ve Kemikler okurları Jack ve Jill’in vampirler, kurtadamlar ve deli biliminsanlarıyla dolu dünyası Bozkırlara götürüyor.
Jacqueline annesinin ideal kızıydı; kibardı, sessizdi ve her zaman bir prenses gibi giyinirdi. Jillian babasının ideal kızıydı; maceracı, heyecan arayan ve biraz da oğlan çocuğu gibi.
Jacqueline ve Jillian yetişkinlere güvenilmeyeceğini öğrendiklerinde beş yaşındaydılar. Büyükannelerinin sandığının içinde beliren merdivenden indiklerinde ise on iki. İndikleri merdiven onları Boğulmuş Tanrı’nın, şatoda yaşayan ve halkın delice korktuğu Efendi’nin ve ölüleri dirilten bir biliminsanının dünyasına götürdüğünde yolları ayrılacaktı. Hem kendilerinin hem de Bozkırlardaki birçok insanın kaderi ise Jack ve Jill’in yapacağı seçimlere bağlı olacaktı.
Sopalar ve Kemikler, tıpkı Her Kalp Bir Eşik gibi, başka dünyaların büyülü ışığını yansıtıyor.
“Spekülatif kurgu okurlarının aradığı her şey burada: fantastik dünyalar, zengin karakterler ve duygu dolu bir hikâye.” Library Journal
“Bu peri masalı, insanın hayatını sonsuza dek değiştirebilecek seçimler, kaybedilen masumiyet ve sevmek ile sevilmenin ne demek olduğu hakkında.”
– Publishers Weekly
“Bir sonraki sayfaya geçmek için yerinizde duramayacağınız karanlık bir peri masalı.” – Locus
Çevirmen: Elif Ersavcı
Bez Bebek Alfabesi
Kanadalı yazar Camilla Grudova’nın Britanya Fantazi Ödülleri’nde En İyi Öykü kategorisinde aday gösterilen ve Shirley Jackson Ödülleri’nde En İyi Uzun Öykü Ödülü’ne layık görülen “Balmumu” öyküsünün de yer aldığı Bez Bebek Alfabesi başlıklı ilk öykü kitabı, Kafka, Angela Carter ve Margaret Atwood gibi isimlerden edebi izler taşıyan, cüretkâr, masalsı ve karanlık bir derleme.
Dikiş makinesini takıntı hâline getiren iki çocuk, distopik bir ülkede Adamı olmadan hayatta kalmaya çalışan bir kadın, eşyalarının kaybolacağından endişelenerek sahip olduğu her şeyi konservelere doldurmaya karar veren bir baron, geceleri kurda dönüşen bir anne, ölülerin arasında yaşamaya karar veren bir adam, garip tutkuları olan örümcek ve insan karışımı bir mahluk ve daha birçok tuhaf, tekinsiz, gerçeküstü kahraman…
Oyuncu bir zekânın ürünü olan Bez Bebek Alfabesi, tuhaf ve doğaüstü unsurların gündelik hayatın parçalarına dönüştüğü büyülü gerçekçi bir edebiyat cevheri.
“Onu en özel kılan ayrıntıların ne olduğuna bakacak olursak Bez Bebek Alfabesi’nin sadece onda şahit olduğumuz, başka hiçbir yerde karşılaşmadığımız bir dünya kurduğunu görürüz; bu dünyanın meğer ele geçirilmeyi beklediğini, bunca zaman sizi kendine esir etmek için orada öylece durduğunu sonradan fark ederiz.” – Sheila Heti
“Güzellikle groteskin enfes çarpışmasıyla dolu ve müphem bir nüktedanlıkla kaplı bu dünyayı bez bebeğin gözlerinden merakla izlemek büyük bir zevk.”
– Helen Oyeyemi
Çevirmen: Firdevs Ev
Sabrina ve Corina
Yok Eden Ateş / Bağlılık 2. Kitap
Bağlılık serisi, ikinci kitabı Yok Eden Ateş’le devam ediyor.
Akım keşfedilene kadar ışık hızından daha hızlı yolculuk etmek, fizik kurallarına göre mümkün değildi. Akım’dan sonra ise insanlık onu kullanarak birbirlerine milyonlarca ışık yılı uzaklıktaki farklı yıldız sistemlerine yerleşmeye başladı ve artık bin yıllık olan imparatorlukları Bağlılık’ı kurdu. İmparatorluğun ayakta kalabilmesi için de bağlantıyı sağlayan Akım nehirleri şarttı; bu sayede hem birbirlerine ihtiyaç duyuyor, hem sistemlerarası savaş engelleniyor hem de imparatorun tek güç sahibi olarak kalması sağlanıyordu.
Ancak Akım nehirleri yok olmak üzereydi ve imparatorluk çöküşün eşiğindeydi. Varlıklarını sürdürebilmek için yıldızlararası seyahate ihtiyaç duyan gezegenlerdeki insan yaşamı artık tehlike altındaydı. Dahası yıkımın vereceği zararı azaltmak için elinden geleni yapan İmparator Grayland bir yandan da imparatorluğun güce susamış soylularıyla mücadele etmek zorundaydı. Öyle ki yaklaşan savaş sadece uzay gemilerinde ya da savaş meydanlarında değil, aynı zamanda saray koridorlarında da patlak verecekti. İnsanlık, kendi yaktığı ateşin tadına bakacaktı.
“John Scalzi çağımızın en çok eğlendiren bilimkurgu yazarı.” – Joe Hill
“Serinin ikinci kitabı, okurların ilgisini daha da çekecek.” – Publishers Weekly
Çevirmen: Sevda Deniz Karali
Midas
İlk öykü toplamı Hammurabi’yle 2020’de KKTC’nin en çok okunan yazarları arasına giren Ahmet Şimşek, Ada’dan üfürdüğü yeni öykülerini Midas’ta topluyor. Sıcağın kavurduğu sokaklardan, hamamdan, hırdavatçı dükkânından, karakoldan, yüz caretta caretta yumurtalı bir sahilden; barışık halkları ikiye bölen sınırın kuzeyinden sesleniyor okura. Hem nahif hem sert, kalemini daha sağlam tutuyor; yalnızca çocukluk ve ilkgençlikte yaşanan tecrübelere, özlemle olgunlaşan hatıralara, zulme uğrayan göçmenlere, kabuğundan çıkmayı bekleyenlere, sınır kanunlarıyla ayrılan ailelere dair dünden, bugünden, “biz”den hikâyeler anlatıyor.
Bilge Karasu, kendimizden olmayanın, kendimiz gibi olmayanın bakışını kendi gözümüzden silip atmadıkça, kendimize kendi gözlerimizle bakmadıkça kurtulmamız şöyle dursun, kendimizi tanıyamayacağımızı yazdı.
Şimşek’in öyküleri, kendine kendi gözleriyle bakanlara selam veriyor.
“Kafesinin kapısını kapatıyorum, demire asma kilidi vuruyorum ve kereste fabrikasından bozma bu evleri, seni geride bırakıyorum, komşu. Caddede gri giyinmişler var, bu insanlar gündüzleri bizim komşularımız. Ama gece çökerken hep olduğu gibi, gizlenmeliyim, diye düşünüyorum. Çocukluğumun sonu ve öfkem yalınayak.”