SAPLANTI (OBSESSED)
“Tüm bu olanların sorumlusu kim?”

Babamın rahatsızlığı nedeniyle uzun süredir hastanelerde vakit geçiriyoruz. Çok şükür ki bu hafta geçirdiği operasyon sonrasında durumu hızla iyiye gidiyor… Hastanede kaldığım gecelerde elimdeki arşivden bulduğum filmleri seyrettim. 2009 yapımı Saplantı (Obsessed) bu hafta en çok ilgimi çeken film oldu, çünkü senaryoyla bağdaşık bir olay yaşadım…
Bazı insanlar bizim gördüğümüz, yaşadığımız ve onların da yaşadıklarını düşündüğümüz hayatların dışında hayatlar yaşayabiliyorlar. Kimi zaman masumane küçük bir dünya kuruyorlar kendilerine, kimi zamansa akıllara durgunluk verecek kadar karmaşık senaryolarla hem kendilerine hem de çevrelerindekilere hayatı zehir edebiliyorlar. Yazdıkları senaryolara derinden inanıp, karşınıza sizi yargılayan kabarık bir dosyayla çıkabiliyorlar… Twitter hesabımdaki takipçilerimden biri BBM hesabımı ekleyip benimle iletişime geçti kısa bir süre önce. (Normalde takipçilerimle iletişim halinde olmak, çalışmalarımla ilgili fikirlerini almak, yazılarım hakkındaki yorumları duymak vs çok hoşlandığım bir durumdur. Bu bağlamda hayatıma dahil olan herkese teşekkür ediyorum). İletişim kuran arkadaşımızın benimle yazışırken sohbeti çok farklı boyutlara taşımaya çalıştığını fark edince hemen kendisini kibarca reddettim. Önce özür dileyip, benimle bağını koparmak istemediğini söyledi. Sonrasında bir akşam BBM iletilerimi kontrol ederken seviyeyi aşan mesajlar gönderdiğini gördüm ve hemen kendisini listemden silerek uzaklaştırdım. Ertesi gün ekspres kargoyla bir zarf geldi elime. Uzun bir mektup yazmıştı ve beni yargılıyordu. Mektubu hiç bilmeyen birisi okusa, yıllarca süren
büyük bir aşk yaşadığımızı, onu son anda yüzüstü bırakarak terk ettiğimi ve hayatını mahvettiğimi düşünebilirdi. Mektubun sonunda, ‘tüm bu olanların sorumlusu sensin’ yazıyordu. Kısa bir şaşkınlık yaşadım. Bahsettiği ‘tüm bu olanlar’, bana mesaj gönderdi, hoşlandığını belirtti, karşılık veremeyeceğimi söyledim ve kendimden uzaklaştırdım şeklinde sadece bir haftalık hadiseden ibaretti…  Öte yandan şaşırtıcı olan, karşımdaki insanın kısa sürede adresimi bulup bana bu şekilde bir atakta bulunabilecek kadar “saplantılı” bir insan oluşuydu. Şayet bu tip bir tacizi tekrarlarsa olayı yargıya intikal ettirmekten başka çarem kalmayacak gibi görünüyor…  Yaşadığım durum üzerine Saplantı isimli filmi
seyredince de daha iyi odaklanabildim filme ve şuanda bu satırları yazabiliyorum…
Filmde büyük bir şirketin üst düzey yöneticilerinden olan Derek’in (Idris Elba), güzel karısı Sharon (Beyonce Knowles) ile mutlu bir evliliği vardır. Şirkette geçici personel olarak işe başlayan Lisa’nın (Ali Larter) Derek’i elde etme güdüsü
giderek saplantı halini alır. Filmin olaylar silsilesi bu çerçevede gerilim içerisinde devam ediyor. Oyuncuların ve yönetmenin performansını oldukça vasat bulmama karşın senaryo epeyce ilgi çekiciydi bence. İşlenen detayların bazıları ya çok kısa geçilmişti ya da gereksizce uzatılmıştı. Seyrettiğinizde, ‘alarm sistemi, panik butonu, dedektif kadın, işyerindeki köstebek’ gibi detayların havada asılı kaldığını hemen fark edeceksiniz. . “Tüm bu olanların sorumlusu kim?” sorusunun cevabı yalnızca saplantıyı yaşayan Lisa mı? Onu geçici göreve veren ajans mı? Derek ya da Sharon mu? Yoksa Lisa’ya yardım eden ispiyonist mi?… Son sahnenin akılda kalan, mesaj veren bir kare olması beklenir genellikle; bu filmdeyse Idris Elba ve Beyonce’nin egzotik, etkileyici suratlarını zihnimize kazımaya çalışmışlar. İzleyici olarak konusunu beğendiğim bir filmin çok daha başarılı olmasını beklerdim. Yine de muhakkak seyredin derim… Farkında olmadan geliştirdiğimiz ya da bize karşı beslenen saplantılar var mı diye düşünüyor insan. Filmi seyrettikten sonra kendinizi ve çevrenizi bir yoklayın bakalım neler çıkacak ortaya…
Hayatta yaşanılması, öğrenilmesi, deneyimlenmesi gereken çok şey var.  Hayat tek bir şeyi saplantı haline getirmek için çok kısa… Yalnızca sevgi ve huzur dolu deneyimler edinmenizi, yalnızca güvenilir, sağlam insanları hayatınıza dahil
edebilmenizi dilerim…

Sevgi ve Saygılarımla…
GÖKSEL AKSEL

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (17. hafta):
Zah-Har 'Cin Ahalisi' (2024) Oyun Gecesi - Katala (2024) Arınma - Immaculate (2024) Küçük Don Kişot'un Maceraları - Giants of la Mancha (2024) Boy Kills World (2024) Cadı (2024) Rekabet - Challengers (2024) Siyah Çay - Black Tea (2024) Dublör Filmi (2024)
Arşivden Seçkiler:
Bizi Hatırla (2018) Kule Soygunu - Tower Heist (2011) Benim Komşum Bir Melek - St. Vincent (2015) Lanetli Kan - Blood (2023) Kara Şövalye Yükseliyor - The Dark Knight Rises (2012) Çömez - Acemi Şansı - Cherry (2011)

Leave a comment