Vincent Cassel’in rolü için 20 kilo aldığı, çekimleri 33 hafta süren, yapım bütçesi 80 milyon dolara ulaşan, ve 10 dalda Fransız Oscar’ı Cesar’a aday gösterilme başarısını elde eden “PUBLIC ENEMY-Ennemi public n°1, L’ ” Türkiye Sinemaları’nda iki bölüm olarak gösterime sunulacak. Buna göre “Ölümcül İçgüdü 1” 27 Mart’ta, “Ölümcül İçgüdü 2” ise 1 Mayıs’ta sinemaseverlerle buluşacak.
“Kanunları sevmem, çünkü zenginler için yapılmışlardır”, “Hükümeti sevmem”, “Maksimum güvenlikli bölgeleri sevmem.” Jacques Mesrine

Tümüyle Gerçek Bir Öykü

Fransız gangsterlerin sonuncusu Jacques Mesrine, yaşamı boyunca 1 numaralı halk düşmanı ilan edilmişti. Düzenli olarak kamuoyu anketlerinin zirvesinde yer aldı. Paris’in göbeğinde polisin yakın mesafeden yoğun ateşi altındaki görkemli ölümü onun efsane statüsünü taçlandırdı. Öyle ki, 1979 yılındaki ölümünden 30 yıl sonra bugün bile Jacques Mesrine efsanesi hala capcanlı Onun hayatı sinema tarihinde ilk kez olarak tutkulu bir projeyle beyazperdeye getiriliyor.
Aynı anda hem bir gerilim filmi, hem de biyografi çalışması olan projenin çekimlerinde tarihi gerçeklere olabildiğince sadık kalındı. Mesrine’den bir süper kahraman yaratmak gibi bir amacı olmayan filmde, en karanlık yönleri de dahil olmak üzere bir karakter portresi çizildi. Öykünün çıkış noktası ise, bir ikonun arkasındaki insan oldu.
Filmin Büyüklüğü: Tek Konudan İki Film
Yapımcı Thomas Langmann, filmin yapımında Jacques Mesrine’in otobiyografik çalışması “L’Instinct de Mort €“ Death Instinct” (Ölümcül İçgüdü) temel alındı. Bu kitabın özelliği, yapımcı Langmann’ın 10 €“ 11 yaşlarındayken okuduğu ilk kitap olmasıydı. Gerisini Langmann’ın kendisinden dinleyelim:
“Bu kitap bende gerçek bir şok etkisi yaratmıştı. Ömrüm boyunca yanımdan hiç ayırmadım. Ta ilk günden beri filme dönüştürmeyi hayal ettim. Jean-François Richet ve Abdel Raouf Dafri ile tanıştığım günden beri projenin yoğunluğu iki film halinde yapmamızı zorunlu kıldı. Jacques Mesrine’in hayatı iki saatlik tek filme sığdırılamayacak kadar zengindi. Tek film yapsaydık adaletli olmamız imkansızdı. Bu projenin en güçlü noktalarından birisi, iki filme bölünmüş bir proje olmasıdır. Onun hayatının iki farklı aşamasını konu alan iki farklı film yaptık. Birinci filmde kendisini keşfeden bir adam vardır. Şiddeti ve yer altı dünyasını ilk deneyimlemesi , kadınlarla ilişkileri, ‘ikinci kimliği’ olarak tanımladığı ve Kanada’ya yaptığı inanılmaz uçak yolculuğu esnasında kendisine eşlik eden Jeanne Schneider ile olan tutku dolu aşk ilişkisi yer alır. İkinci filmde ise artık efsane olmanın meyvelerini toplayan ünlü bir gangster olması, yargı sistemiyle olan efsanevi savaşı, iktidar ve polis gibi kurumlarla çatıştığı zamanlardaki bitmek tükenmek bilmeyen provokasyonları, ölümüne yol açan “ideallerinin” izini sürmesi anlatılır.
“Public Enemy”nin birinci ve ikinci bölümleri eşzamanlı olarak çekildi. 33 hafta devam eden çekimler, 7 Mayıs 2007’de başlayıp 2008 Ocak ayında tamamlandı. Çekim mekanları ise, Mesrine’in uzun yolculuğunun gerçekleştiği Fransa, Kanada, ABD, İspanya, İngiltere ve Cezayir’de gerçekleştirildi.
Binbirsuratlı Adam: Vincent Cassel
Jacques Mesrine’in cezaevinden son firarından kısa süre önce hapishanede kaleme aldığı otobiyografisinde saygın ve iyi bir aileden gelen hayalci bir çocuğun adım adım isyancı ve provokatif bir gangster imajı inşa etmesinin inanılmaz öyküsü anlatılır. Bu karakterin romanesk (Roma üslubunda) niteliklerinin belki de en büyüleyici yanı, geçirdiği metamorfoz (dönüşüm) sırasında realitenin kurguya tekrar tekrar baskın çıkmasıdır. Bu durum öyle bir noktaya gelmiştir ki, bugün bile geride bazı sorular kalmıştır: Gerçek Jacques Mesrine kimdir? Yukarı sınıftan bir çocuk mu? Cezayir Savaşı sırasında askere alınmış birisi mi? Kadınların gözdesi mi? Banka soyguncusu mu? Çocuklarına aşırı düşkün bir baba mı? Zincirlerinden kurtulmaya çalışan bir sanatçı mı? Olağanüstü şiddet yüklü bir adam mı? Medyatik bir manipülatör mü?
Mesrine bu farklı maskelerin hepsini bir defada giymiş birisi gibiydi. Polisi atlatmak için dış görünümünü kolayca değiştirdiği için “Binbirsuratlı Adam” lakabıyla bilinirdi. Böyle bir kişilik yapısını beyazperdeye taşıyacak aktörün de dikkatle seçilmesi gerekiyordu. Bu rol için Vincent Cassel’in seçilmesi “tadından yenmez” bir tercih oldu. Karaktere getirdiği yoğunluk, onun kompleks yönleriyle başa çıkabilme becerisi, hatta çelişkili duyguları ve fiziksel becerileri sayesinde Jacques Mesrine’in tüm boyutlarını beyazperdeye taşıdı. Ayrıca rolüne tam bir sadakatle sarılmasıyla €“bu rol için 20 kilo almaktan çekinmedi- kariyerinin en görkemli performanslarından birisini sergiledi.

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (20. hafta):
Yurt - Dormitory (2024) Alem-i Cin 5: Azap (2024) Tombul Mombul Takımı: Sırt Sırta - Combat Wombat: Back 2 Back (2024) Dünya Malı Eksi Bir (2024) Birader - Shaqow (2024) Düşmanların En İyisi - Best of Enemies (2024) Yeter Artık (2024) Eclipse (2024) Becky'nin Gazabı - The Wrath of Becky (2024) Ziyaretçiler: Bölüm 1 - The Strangers: Chapter 1 (2024) Üç Silahşörler: D'Artagnan - The Three Musketeers: D'Artagnan (2024) Hayali Arkadaşlar - Imaginary Friend (2024)
Arşivden Seçkiler:
Okuyucu / The Reader (2009) Kimetsu No Yaiba - On Stage Mugen Train Arc (2023) Serena (2014) Demon Slayer: To the Swordsmith Village (2023) G-Force: Digital 3 Boyutlu - G-Force: Digital 3D (2009) Geçmişten Gelen - The Gift (2015)

Leave a comment