Musaşi Lordu’nun Gizli Yaşamı

“Musaşi Lordu iç savaş döneminde doğmuştu. Hem bilgeydi hem de lider ruhlu bir adamdı. Çağının en güçlü ve en acımasız savaşçısıydı. Ancak anlatılanlara göre aynı zamanda sadistti ve sapkın cinsel arzuları vardı…”

20. yüzyıl Japon edebiyatının devlerinden, büyük eserlerin yaratıcısı Cuniçiro Tanizaki, kariyeri boyunca ülkesinde döneminin en büyük yazarı olarak kabul gördü, daha sonra ise Haruki Murakami, Yasunari Kavabata ve Yukio Mişima’yla birlikte savaş sonrası Japon edebiyatının “büyük dörtlü”sünden biri olarak anıldı. Eserlerinde kadın erkek ilişkilerini, erotizmi ve saplantıları cesurca işleyen Tanizaki, Musaşi Lordu’nun Gizli Yaşamı’nda sapkın bir lordun hayatını tarihi roman biçiminde kaleme alıyor.

Musaşi Lordu’nun on iki yaşındaki oğlu Hoşimaru rehin tutulduğu Ocika Kalesi saldırıya uğradığında kanlı mücadelelere ve vahşi ölümlere tanık olur. Gördükleri karşısında büyülenen Hoşimaru yıllar geçtikçe efsanevi bir samuraya dönüşse de ölüme dair fanteziler ile sadomazoşizme düşkün hâle gelir ve kendisini benzer arzuların peşinde koşan bir kadınla tehlikeli bir ilişki içinde bulur.
Çevirmen: Ebru Sarıkaya

Naomi: Bir Aptalın Aşkı

“Naomi’ye karşı hissettiğim aşk ve nefret aynı gece içinde defalarca, bir kedinin gözleri gibi değişiyordu.”

20. yüzyıl Japon edebiyatının devlerinden, büyük eserlerin yaratıcısı Cuniçiro Tanizaki, kariyeri boyunca ülkesinde dönemin en büyük yazarı olarak kabul gördü, daha sonra ise Haruki Murakami, Yasunari Kavabata ve Yukio Mişima’yla birlikte savaş sonrası Japon edebiyatının “büyük dörtlü”sünden biri olarak anıldı. Nazlı Kar’la birlikte yazarın en önemli romanı sayılan Naomi: Bir Aptalın Aşkı ise yıllarca Vladimir Nabokov’un Lolita eseriyle karşılaştırıldı.

Yirmi sekiz yaşındaki Coci gittiği kafede garson olarak çalışan Naomi’yi ilk gördüğünde onun egzotik ve Batılı görünümüne ânında vurulur.
Onu hayalindeki eşe dönüştürmeye ve Birinci Dünya Savaşı sonrası Tokyo’sunun çirkin yeraltı dünyasından uzaklaştırmaya kararlı olan Coci, Naomi’yle evlenir. Ancak yıllar geçtikçe Coci, Naomi’nin fantezilerindeki naif kızdan çok uzak olduğunu keşfeder ve aralarındaki aşk hızla absürd ve umutsuz bir mazoşizme dönüşür.
Çevirmen: Barış Bayıksel

Güneşin Altın Elmaları

“Bradbury bilimkurgu türüne yeni bir soluk getiriyor ve kalemi de bir o kadar kuvvetli.” – C. S. Lewis

“Bradbury fazlasıyla yaratıcı ve hümanist bir yazar.” – Harold Bloom

“YALNIZCA GÜNEŞ, BİLMEK İSTEDİKLERİMİZİ GERÇEKTEN BİLİYOR
VE SIRLARA GÜNEŞ SAHİP.”

Ray Bradbury sadece bilimkurgunun değil, fantastik edebiyatın ve korkunun da yirminci yüzyıldaki ustalarından biri. Bilimkurgunun “iyi edebiyat” da olabileceğini kanıtlayan belki de ilk yazar. Yazarın ilk derlemelerinden biri olan Güneşin Altın Elmaları ise Bradbury’nin erken dönem öykülerinden otuz iki tanesini bir araya getiren gerçek bir hazine.

Bir kupa dolusu güneş ışığı için roketle Güneş’e giden bir kaptan, deniz fenerine âşık olan bir deniz canavarı, sevildiğini hissetmek isteyen bir cadı, kişisel cennetlerini keşfeden astronotlar…

Sıradan yaşamın tuhaf, gizemli ve büyülü yanlarını, bilimkurgu ve fantazinin arasındaki sınırları esneterek anlatan öyküler içeren Güneşin Altın Elmaları’nda Bradbury aile, iktidar, hayal gücü, yalnızlık ve uygarlık gibi temaları kendine has dili ve üslubuyla işleyerek insanlık tarihinin dramatik bir özetini çıkarıyor âdeta.

İnsanlık başka dünyalara hasret olmaya mahkûm mudur? Yoksa tüm arzularımızı karşılayan bir dünya mümkün mü?
Güneşin Altın Elmaları, içtekini keşfetmek için çıkılan uzak yolculuk.
Çevirmen: Mehmet Moralı

Yedi Deliler

“Kimse yazmayı Arlt kadar hak etmemiştir.” – Julio Cortázar

Kendini mucit diye tanımlayan Remo Erdosain, ruhunu yaşadığı gürültülü ve boğucu şehir Buenos Aires kadar kirli addetmektedir. İç sıkıntısı ve delilik arasında sıkışıp kalmış bu adamın biraz olsun oyalanmak için yapmayacağı şey yoktur: İşverenlerini dolandırır, karısının kuzeni Barsut’u içeren kötücül planlar kurar, deneyimli bir pezevenkten hayat dersleri dinler ve Yıldız Falcısı denen tuhaf mistiğin liderliğinde yeni bir dünya düzeni kurmaya atılır.

1929’da kaleme aldığı bu romanda Arlt; hayalperestler, devrimciler ve komplocu generallerin yer yer absürd maceralarını ele alırken Arjantin’in yirminci yüzyıldaki durumunun bir portresini çizmekle kalmıyor, ülkenin geleceğine ilişkin güçlü tahminlerde de bulunuyor. Modern edebiyatın büyük eserlerinden biri olan ve Julio Cortázar ile Roberto Bolaño’yu etkileyen Yedi Deliler hoyrat, dürüst ve acımasız anlatımıyla okura alışılmışın dışında bir okuma deneyimi sunuyor.
Çevirmen: Ali Özçelebi

Vahşetin Çağrısı

“Döneminin popüler yazarları arasında Vahşetin Çağrısı kadar iyi bir kitap yazabilmiş başka biri yok.” – H. L. Mencken

Kaliforniya’dan Yukon’a getirilip kızağa koşulan Buck adlı köpek, kendini birdenbire acılarına aldırış etmeyen zalim bir dünyada hayatta kalmak zorunda bulur. Vahşetin Çağrısı, atalarından miras aldığı ilkel içgüdülerini ve vahşetin çağrısını her gün içinde daha büyük bir şiddetle duyumsayan
Buck’ın çetin zorluklarla yüzleşip bunların üstesinden gelişini anlatan nefes kesici bir macera romanı.

Jack London, bölgeye dair eşsiz bilgisi sayesinde Klondike’taki altın arayıcılarının yaşadıklarını gözler önüne seriyor, vahşi doğaya kafa tutan insanların davranışlarını büyük bir yalınlıkla aktarmayı başarıyor ve bizleri yürek sızlatan soğuğun ortasında unutulmaz bir deneyimle baş başa bırakıyor.
Çevirmen: Dost Körpe

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (17. hafta):
Zah-Har 'Cin Ahalisi' (2024) Oyun Gecesi - Katala (2024) Arınma - Immaculate (2024) Küçük Don Kişot'un Maceraları - Giants of la Mancha (2024) Boy Kills World (2024) Cadı (2024) Rekabet - Challengers (2024) Siyah Çay - Black Tea (2024) Dublör Filmi (2024)
Arşivden Seçkiler:
Kesişen Hayatlar - Circles (2013) Mutluyum, Devam Et - Happy Thank You More Please (2011) Dinozorlarla Yürümek - Walking With Dinosaurs (2013) Sihirli Dağ / Race To Witch Mountain (2009) Cühenna (2021) Adamım Benim - I Love You, Man (2009)