Kuşlar Meclisi / Bayan Peregrine’in Tuhaf Çocukları 5

Kuşlar Meclisi’nde, Bayan Peregrine’in vesayeti altındaki tuhaf çocuklar, gizemli bir kehanetin peşine düşüyorlar.

Jacob Portman’ın dedesinin arkadaşı olan H, son nefesinde, Jacob’tan Noor’u kurtarmasını ve onu, sadece V olarak bilinen hayattaki son gölge avcısına götürmesini ister. Ancak Noor’un peşinde başkaları da vardır. Çünkü o, dünyanın sonunun geleceğini öngören bir kehanette bahsedilen kızdır.

Pek az şey ifade eden birkaç ipucunun peşinde bu kehanetin gizemini çözmeye çalışan Jacob ve arkadaşları, bir yandan da V’nin nerede olduğunu bulmak için canla başla çalışmaya başlarlar. Ne var ki V, Amerika’nın kanunsuz döngülerinden birinde saklanmaktadır ve bulunmak gibi bir niyeti yoktur.

Çevirmen: Aslı Dağlı

Tanrı’ya Verdikleri Adlar

Ulusal Sanat Vakfı tarafından bursa layık görülen Anjali Sachdeva ilk kitabı Tanrı’ya Verdikleri Adlar ile 2018 yılında The Story Ödülü’nün uzun listesine girdi, 2019’da ise Chautauqua Ödülü’nü kazandı. Öyküleri The New York Times tarafından “bizimkinde başlayıp başka bir gerçekliğe öyle bir zarafetle ve fantastiği öyle iyi kullanarak geçiyor ki elimizde olmadan inanıyoruz onlara” diye tanımlandı.

Gittiği yerden dönmeyen eşini bekleyen bir kadın, keşfettiği bir mağarada kayboluyor. Ciğerlerine yerleşen cam parçacıkları nedeniyle güçten düşen bir adam, ona bakan kızının ardından Mısır’a, bir arkeoloji kazısına gidiyor. John Milton, Yitirilen Cennet’i yazarken meleklerle konuşuyor. Boko Haram’ın kaçırdığı iki kadın, erkekleri yönetmenin bir yolunu buluyor. Denizkızları akıl çeliyor ve insanlar mekanik ellerle çalışmak zorunda kalıyorlar.

Anjali Sachdeva’dan Tanrı’ya Verdikleri Adlar her öyküsüyle bambaşka dünyalar kurmayı başaran, gerçekliğin bir adım ötesinden
hayatımıza bakan bir kitap.

“Öykülerinden birini bitirince eksiksiz bir hayat yaşamış gibi oluyorsunuz, ardından soluk soluğa bir başka hayatın içine doğuyorsunuz.”
– Carmen Maria Machado

“Okuduğum en iyi öykü kitaplarından biri. Her öykü ayrıca dikkat çekiyor.”
– Roxane Gay

Çevirmen: Anıl Ceren AltunkanatSuat

Çöken İstanbul

“İri çınarların, iri servilerin süslediği sahili gösteren kayıkçı, ‘Buraları görüyor musunuz?’ diyor, ‘Eskiden burada kahveler, tiyatrolar vardı, Abdi oynardı,
Kel Hasan oynardı. Buraları tıklım tıklım dolardı. Yalnız orası değil, bu derenin üstü de kayıktan görünmezdi. Kel Hasan’ın sahneye çıkacağını beliğ eden davul gürültüsü duyuldu mu yalnız içerdekiler değil, kayıklardaki insanlar da gülmeye başlarlardı.’”

Suat Derviş bu sefer roman ya da öyküleriyle değil, hayalden hakikate yönelişinin milatlarından biri saydığı röportajları ile bizlerle. Çöken İstanbul’da yer alan, 1935-37 arasında yayınlanan bu röportaj dizileri İstanbul’u ve İstanbulluları merkeze alıyor. Suat Derviş, birkaç sene sonra İstanbul’un Bir Gecesi’yle çizeceği panoramanın eskizini yapıyor; bizi karanlık, yoksul ve hasta bir şehrin sokaklarında dolaştırıyor.

Pınar Öğünç’se “Kalpli, Beyinli Bir Kayıt Cihazı” başlıklı yazısında, mümkün olsa, Suat Derviş’le zaman geçirmeyi ve onunla bir röportaj yapmayı arzu ettiğini söyleyip sormak istediklerini, merak ettiklerini anlatıyor. Öğünç’ün yazısı, Suat Derviş’i ve mirasını anlamak, anlamlandırmak için çok önemli, duygusal bir kılavuz metin.

Sabotaj: Anadolu’da Hazin Bir Komplo Öyküsü

Dünya artık komplo teorileri, kifayetsiz yöneticileri ve akıl almaz yöntemleriyle üzerimize çullananların oyun hamuru. Güç öyle bir sızıp kirletmiş ki ruhlarını ellerinden gelse devasa bir cımbızla söküp atacaklar bizi buradan.
Kendi evimizde her an kapıya konacak misafirler gibiyiz.

Selim Erdoğan, Sabotaj romanı ile “Güncel olanın edebiyatı nasıl yapılır?” sorusuna cevap veriyor. Fizikçi Gürler Gür’ün sabotajın yöntemini raporlamak için gönderildiği Konya’da başına gelenler, içinde olduğumuz politik atmosferin fotoğrafını çekerken bizi hem güldürüyor hem de öfkelendiriyor. Sadece bir roman değil, aynı zamanda insana, zaaflara ve ilişkilere tutulan bir ayna. Sabotaj şaşırtıcı kurgusu ve sahici karakterleriyle bizi bu aynaya bakmaya davet ediyor.

“Sayın Gürler Gür. Berhava İleri Teknolojik Araştırmalar Külliyesi’nde meydana gelen sabotajı araştırmak üzere kurulan komisyona atandınız.
Göreviniz sabotajın nasıl gerçekleştirildiğini yerinde araştırmaktır.
Yerinde incelemeler için en fazla on gün olmak üzere iki aylık bir çalışma süresi öngörülmüştür. Aşağıda komisyon koordinatörünün iletişim bilgileri mevcuttur. Görevi kabul etmemeniz durumunda lütfen derhal yazılı olarak bildiriniz.
Özlük hakları ve masraflarla ilgili olarak sekreterlik tarafından aranarak bilgilendirileceksiniz. Şimdiden başarılar diliyoruz. Meclis Araştırma Komisyonları İletişim ve Koordinasyon Merkezi Müdürlüğü.”

Zehra

“Hayaller alanında ileri bir adım daha atarak kendisini arzu ettiklerinin gerçekleşmesi noktasına yaklaşmış gördü. Yalnız kendisini o mutluluk kucağına atıvermekten başka bir şeye lüzum kalmamıştı. Fakat kendisiyle o vefa kucağı arasındaki mesafe daima sabit kalmakta, bu yaklaştıkça o uzaklaşmaktaydı.”

Yüzbaşı olarak mezun olduktan sonra askeri okulda öğrencilere topografya, cebir gibi dersler veren, iki yıl boyunca Suriye’de keşif çalışmaları yapan, yazdığı şiirler ve divan şairleri üzerine incelemeleri Tercüman-ı Hakikat gibi gazetelerde yayımlanan Nabizade Nâzım otuz bir yaşında, evlendikten kısa bir süre sonra kemik vereminden hayatını kaybetti. Zehra ise yazarın vefatından sonra, Servet-i Fünûn’da 1895 yılında tefrika edildi.

Küçük yaşta öksüz kalan Zehra, bir tüccar olan babasının kâtibi Suphi ile evlenir. Ancak bu evlilik zaman geçtikçe kâbusa dönüşecek, Suphi’nin annesinin eve bir cariye getirmesiyle beraber Zehra’nın intikam hikâyesi başlayacaktır.

Nabizade Nâzım’dan Zehra, aşkın ve kıskançlığın çaresizliğine dair sarsıcı bir klasik.

Karabibik

“Karabibik’in girdiği yer; kerpiç şeklinde çamur parçalarından meydana gelmiş dört duvar arasında sıkışmış; sekiz arşın boy, beş arşın en ve üç arşın yükseklikten ibaret bir yerin, üstü doğal çam gövdelerinden yapılmış çatı üzerine bir karış kalınlığında yağlı toprak çekilmekten ibaret bir çatıyla örtülmüş ahır gibi bir yer odasıydı. Pencere namına hiçbir deliği olmayıp, hava ve aydınlığı sadece duvarın birinde ocak maksadıyla açılmış olan geniş, isli, kurumlu bir büyük delikten almaktaydı.”

Yüzbaşı olarak mezun olduktan sonra askeri okulda öğrencilere topografya, cebir gibi dersler veren, iki yıl boyunca Suriye’de keşif çalışmaları yapan, yazdığı şiirler ve divan şairleri üzerine incelemeleri Tercüman-ı Hakikat gibi gazetelerde yayımlanan Nabizade Nâzım otuz bir yaşında, evlendikten kısa bir süre sonra kemik vereminden hayatını kaybetti. Karabibik ise 1890 yılında yayımlandı ve Türk edebiyatının ilk köy romanı olarak kabul edilerek Kemal Tahir başta olmak üzere birçok usta ismi etkiledi.

Eşini bir hastalığa kurban veren, babasından kalan tarlanın büyük bir kısmını satan ve kızıyla birlikte toprağını sürerek geçinmeye çalışan Antalyalı köylü Karabibik, bir yandan tarlasını başkalarına kaptırmamaya çalışırken bir yandan da kendisine gereken bir çift öküzün peşindedir.

Türk edebiyatında köy hayatının gerçekçi bir şekilde yansıtıldığı ilk eser olan Karabibik, Anadolu insanının portresini de kusursuz bir şekilde resmediyor.

Refet

“Refet artık on dokuz yaşındaydı. Onun hayalleri o yaştaki diğer genç kızların hayallerine benzemiyordu. Kazanacak, evini idare edecek, annesini rahat ettirecek, birçok çocuk okutup vatan evlatlarının eğitim ve öğretiminde bulunacak, o çocukların hepsi buna hürmet edecek, ‘Hocamız’ diye sevecekler! İşte Refet’in hayalleri hep bundan ibaretti.”

Türk edebiyatının ilk kadın romancısı Fatma Aliye’nin 1896 yılında yayımladığı, döneminin çok ilerisinde bir roman olan Refet, henüz kadının adının olmadığı bir toplumda kadının öğrenim ve çalışma haklarını, sosyal hayattaki konumunun artırılmasını savunan güçlü bir eser. Aynı zamanda dönemin taşra ve şehir yaşantısına gerçekçi bir bakış.

Babasının ölümünden sonra annesiyle bir başına kalan Refet’in tek istediği öğretmen olmak ve annesine rahat bir hayat sunmaktır. Erkek egemen bir toplumda genç bir kızın başarılı olmasının yegâne onurlu ve kaçınılmaz yolunun çalışmaktan geçtiğini bilen Refet hem cinsiyetinin hem de alt sınıfta olmanın güçlüklerine karşı mücadele verir.

Refet, Türk edebiyatında kadının gücü üzerine yazılmış
en önemli eserlerden biri.

Değirmen

“Bir bıçak alarak kolundaki ve bacağındaki adalelere saplamak ve böylece bir nehre atılarak yüzmek elinden geliyor mu? Bir şehrin adamlarını öldürmek cesareti sende var mı? Bir minareye çıkarak bütün dünyaya işittirecek kadar kuvvetle bağırabilir misin? Aşk sana bunları yaptırabilir mi? İşte o zaman sana seviyorsun derim…”

Sabahattin Ali’nin 1927 ile 1934 yılları arasında, bazısı Atsız Mecmua, Resimli Ay, Varlık gibi dergilerde kendine yer bulan öykülerinin 1935’te derlendiği, üç ayrı kısma ayrılan Değirmen, genç bir şair ve yazarın ilk öykü kitabı olma özelliğini taşıyor.

Yazarın kitaba adını da veren ve büyük bir aşkı anlatan “Değirmen” öyküsüyle başlayan bu eserinde, “şaheserine” övgü bekleyen bir şairle tanışacak, sıcak bir sonbahar gününün akşamında geçen ürkütücü bir sohbetine şahit olacak, Sabahattin Ali’nin Aydın Hapishanesi’ndeki mahpusluk döneminde tanıştığı kişilerden yola çıkarak kaleme aldığı yaşamları ve çok daha fazlasını okuma şansı bulacaksınız.

Sabahattin Ali’den Değirmen edebiyatımızda natüralizm akımının başarılı örneklerini içeren bir eser.

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (16. hafta):
Nûfer (2024) Çılgın Yolculuk - Lahazat Lazeeza (2024) Kimsesiz (2024) Bulanık (2024) Robot Düşleri - Robot Dreams (2024) Meraklı Kedinin 10 Yaşamı - 10 Lives (2024) Aşk Filmi (2024) Arap Kadri (2024) Dali'yi Beklerken (2024) Harry Potter ve Ölüm Yadigarları: Bölüm 1 (Harry Potter and the Deathly Hallows: Part 1 (2024) Demon Slayer - To the Hashira Training (2024) Harry Potter ve Ölüm Yadigarları: Bölüm 2 - Harry Potter and the Deathly Hallows: Part 2 (2024) Tutsak Abigail - Abigail (2024) İç Savaş - Civil War (2024)
Arşivden Seçkiler:
Kurbağa Krallığı: Buz Macerası - Frog Kingdom 2: Sub-Zero Mission (2016) Sesime Gel - Were Dengê Min (2014) Prenses ve Kurbağa: Ajanlar İş Başında - The Swan Princess Royally Undercover (2017) Robot Düşleri - Robot Dreams (2024) Tomb Raider (2018) Zero Dark Thirty (2013)