Old School’un yönetmeni Todd Philliphs’in yönetmenliğini yaptığı The Hangover / Felekten Bir Gece, erkekler arasındaki arkadaşlığı, ortak konuları ve doğal mizahı konu alıyor. Geçtiğimiz hafta ABD’de vizyona giren film, 45 milyon dolar hâsılat elde ederek, diğer filmlerin önüne geçti.

“Vegas’ta Yaşanan, Vegas’ta Kalır…”
Düğün günü, gelmiştir. Tracy, gelinliğini giymiş ve makyajını yapmıştır. Davetliler, bahçede yerlerini almaktadır. Ancak bir sorun vardır; damat ortalarda yoktur! Meraktan çıldırmak üzere olan Tracy, damat adayı Doug’ı devamlı aramakta, ancak telesekretere bağlanmaktadır..

Dördümüzün Asla Unutmayacağı Bir Geceye. . Şerefe!
Yakışıklı damat adayı Doug, düğün arifesi, iki yakın arkadaşı Phil ve Stu ile Tracy’nin
erkek kardeşi Alan’ı da yanına alıp -tabi müstakbel kayınpederinin ödünç verdiği 1969
model Mercedes’i unutmamak gerekir- Las Vegas’a gider. Amaç; sevdiği kadın ile hayatını birleştirmeden ve evliliğin sorumluluğunu almadan önce erkek arkadaşları ile birlikte tıpkı eski günlerdeki gibi biraz eğlenmek, kurtlarını dökmek! Arabayı, çılgın gibi sürerek Las Vegas’a varırlar. Ancak onları heyecanlandıran bekârlığa veda partisi organizsayonu, hiç de hayal ettikleri gibi bir sonuç vermez. İlk gece, yerleştikleri Caesars Palace otelinin çatı terasında “dördümüzün asla unutamayacağı bir geceye” diyerek kadehlerini kaldırırlar ve hepsinin de son hatırladığı kare, bu olur. Ertesi sabah uyandıklarında, kaldıkları süitin tuvaletinde iri bir kaplan bulurlar. Koridorunda ağlayan bir bebek, Jakuzi kabarcıklarının üzerinde şişme bebekler, hala üzerinden dumanlar tüten, yanmakta olan bir koltuk, duvarda yamulmuş, düşmek üzere duran
bir plazma televizyon. . . her yer, her yerdedir. Daha da kötüsü, Phil’in koluna bir
hastane bilekliği takılmış, Stu’nun ise önlerden bir dişi kopmuştur. Ve. . . Doug, ortada
yoktur.

Filmi, başından sonuna izlerken, aslında sonundan başına doğru izliyoruz. Çünkü
karakterler, başlarına ne gelip, gelmediğine dair en ufak bir sahne bile hatırlamıyorlar
ve ipuçlarından yola çıkarak, tam olarak ne olduğunu, daha da önemlisi evlenmek üzere olan yakın arkadaşları Doug’un yaşayıp, yaşamadığını, yaşıyorsa nerede olabileceğini bulmaya çalışacaklar.

Yönetmen Phillips ve senaryo yazarları Jon Lucas ile Scott Moore, “akşamdan kalma”
olayının sınırlarını biraz daha zorlayarak, neredeyse olması imkânsız diyebileceğimiz bir
hale getirmiş ve içindeki komik esprilerle de gerçekten kahkahalara boğulacağımız bir
yapıt ortaya çıkarmış. Özellikle içlerinde en garip ve asosyal olan Alan karakteri, filmin
yıldızı.

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (20. hafta):
Yurt - Dormitory (2024) Alem-i Cin 5: Azap (2024) Tombul Mombul Takımı: Sırt Sırta - Combat Wombat: Back 2 Back (2024) Dünya Malı Eksi Bir (2024) Birader - Shaqow (2024) Düşmanların En İyisi - Best of Enemies (2024) Yeter Artık (2024) Eclipse (2024) Becky'nin Gazabı - The Wrath of Becky (2024) Ziyaretçiler: Bölüm 1 - The Strangers: Chapter 1 (2024) Üç Silahşörler: D'Artagnan - The Three Musketeers: D'Artagnan (2024) Hayali Arkadaşlar - Imaginary Friend (2024)
Arşivden Seçkiler:
Ateşli Oda - Habitacionen Roma - Room in Rome (2011) Kabustan Gelen - Before I Wake (2016) Büyüler Evi: Sihirbaz Kedi - The House of Magic (2014) Buz Fırtınası - Ice Storm (2022) Kağıttan Kayıklar - Serhildan (2014) Kırımlı (2014)

Leave a comment