Eserinin temelinde “ekonomik ilişkilerin belirleyici etkisini” oturtan Sadri Ertem’in, toplumsal mücadelenin bu temel çelişkisini, nice Marksist yazardan önce saptayıp yazmış olması, handiyse mucizedir.
Attila İlhan
“Fabrika malı satanlarla, dokumacılar arasındaki mücadeleyi belirten bu kitabı ‘sosyal roman nev’ine ait ilk tecrübe olarak görüyoruz.”
Ömer Faruk Toprak,Yürüyüş, sayı 10, Sonteşrin 1942
19. yüzyılın sonu. Avrupa sanayi ürünlerindeki gücüyle yerli el tezgâhlarını paldır küldür çökertiyor. Devlet, her geçen gün biraz daha kötüleşen hayat şartları karşısında kayıtsız; dahası, devlet kendi halkını yola getirmeye çalışıyor. Art arda patlak veren korkunç olaylar, Alevi Sünni çatışmasına kadar sürükleyecek insanları. İsyanlar, eşkıyalar, mazlumla zalimin birbirine karışması…
Selim İleri, Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu
Sadri Ertem, 1898’de İstanbul’da doğdu. Üsküdar Askerî Rüştiyesi’nde başlayan öğrenimini Üsküdar Sultaniyesi’nde sürdürdü. İlk öykü çalışmalarını Genç Yolcular dergisinde yayımladı (1917). Darülfünun Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdi. Yedek subay olarak Birinci Paylaşım Savaşı’na katıldı. Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu’ya geçti. Ankara’da Hakimiyet-i Milliye ve Yeni Gün gazetelerinde yazı işleri müdürü olarak çalıştı. Cumhuriyet’in ilanından sonra, İstanbul’da Son Telgraf gazetesinin başyazarı oldu (1924-1925).
Resimli Ay’da yayımlanan (1928) “Bacayı İndir Bacayı Kaldır” öyküsüyle beliren gerçekçi tavrı, Çıkrıklar Durunca (1931) romanının yayımlanmasıyla toplumcu gerçekçi edebiyatımızın öncülerinden biri sayılmaya hak kazandı. 1930’larda Matbuat Umum Müdürlüğü’nde (Basın Yayın Genel Müdürlüğü) ‘memleket işleri danışmanı’ oldu. Bu görevini sürdürdüğü yıllarda Kütahya milletvekili seçildi (1939). 12 Kasım 1943’te Ankara’da kalp krizinden yaşamını yitirdi.