CENGİZ AKDUMAN’DAN “ PANİSTANBUL” SERGİSİ
Öğrencilik yıllarında fotoğraf sanatıyla ilgilenen Cengiz Akduman iki yılda hazırladığı “Panİstanbul” ve “Panatolia” adlı iki projede yer alan fotoğraflardan oluşan sergisini açmak için gün sayıyor.
“ PANİSTANBUL” İÇİN BİR KAÇ SÖZ
Köklerim Makedon olsa bile dedelerden İstanbullu bir ailenin çocuğuyum.
Yedikule de oturuyorduk. 6-7 Eylül meselesi oldu. Hayal meyal hatırlıyorum olanları veya daha sonra aile içinde konuşulanlar belki hafızama kazındı bilemem. Ama yakılan kilisenin gökyüzüne sıçrayan kıvılcımlarını unutmadım… Böyle başlayan bir süreçte Rum, Ermeni, Musevi arkadaşlarım zaman içinde bu ülkeden göç etmek zorunda kaldılar…
Yeşilköy’e taşindık, bu kez Kıbrıs olayları yüzünden pek çok Rum komşumuz Yunanistan’a göçe mecbur edildi. 24 saat içinde yanlarına az bir para ve bir bavul ile yollandılar bu şehirden. Onların yerine de doğudan, güneydoğudan insanlar başka sebeplerle İstanbul’a göç ettirildi…
Yani çocukluğumdan başlayan ve tüm gençliğimi kapsayan bir göç meselesi duygularımı / yaşamımı hep derinden etkiledi.
Bu nedenle İstanbul’a hep bu gözle baktım. Kimi zaman kavuşmanın coşkulu mutluluğunu yaşayan, kimi zaman gönderdiklerinin hüznünü omuzlayan kent. İki imparatorluluktan miras kalan bu koca şehir artık yorgun ve şaşkın… Çocukları caddelerde top koşturuyor, arsaları ellerinden alındı . Heybeliada da virane haline gelmiş bir taş konak sanki bir gün sahipleri dönecekmiş gibi direniyor. Karaköy den halicin girişini seyreden adam geldiği yeri mi özledi yoksa ? Vapurdan inen kadın “ Neden geldim İstanbul’a? ” diye kendini sorgulamıyor mu ?
Peki, neden panaromik fotoğraf?
Özellikle panaromik çekeceğim diye bir derdim olmadı. Ben genelde geniş açılı objektiflerle çalışmayı seven bir fotoğrafçıyım. Kendimi “Sokak Fotoğrafçılığına” yakın hissettiğimden olsa gerek tercihim bu yönde olmuştur hep. Panaromik makinelerin sundukları geniş açı olanaklarıyla ve deformasyonlarla özel tatlar yakalama fırsatları bulduğuma inanıyorum. Bir de bu formatta çekim yapmam; fotoğrafıma eklemek istediğim birçok şeyi kadrajıma ansızın, habersizce, en doğal haliyle yerleştirmemi sağlıyor. Diğer formatlarla çalışırken, panaromik kameramla da bir
tat yakaladığımda çekimler yapıyorum. Yani planlı programlı bir mesele değildir panaromik fotoğraf. Bu nedenledir ki sayısal kameralarla çekilen ve bilgisayar ortamında birbirine eklenerek oluşturulan panaromik “görselleri (!)“ kabullenemiyorum.
Bir banka için 1996 yılında yaptığım “İstanbul’un Köprüleri” panaromik çalışmasından bu yana ; “Panİstanbul” ve “Panatolia” adlı iki projeyi diğer format çekimlerimle birlikte sürdürüyorum. Bu sergide yer alan işler bu çalışmanın son iki yılında hazırlanan fotoğraflardan bir seç ki.
Fotoğraf Sergisi
PANİSTANBUL
CENGİZ AKDUMAN
05 ARALIK 2009 – 08 OCAK 2010
İstiklal Caddesi Mısır Apartmanı No: 311(163) Kat: 1 Daire: 3 Beyoğlu / İstanbul
CENGİZ AKDUMAN
1952 yılında İstanbul’da doğdu.
1974 yılında İstanbul / İktisadi ve Ticari İlimler Akademisinde ögrenci iken fotoğrafla ilgilenmeye başladı.1984 yılından bu yana serbest fotoğrafçı olarak çalışmalarını sürdürmektedir.
1989-1993 yıllarında Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesinde “Reklam Fotoğrafçılığı” dersleri vermiştir.
5’i yurtdışında ( M.Gladbach / Plovdiv / Prag / Varşova / Boston ) 17 kişisel sergi açmıştır.
Sekseni aşkın fotoğrafı; yurtdışında yapılan yüzün üzerinde karma sergiye kabul edilmiş ve kataloglarda yayınlanmıştır.
21 ulusal, 6 uluslararası ( Fransa: 2.ödül / Çek Cumhuriyeti : Fotoforum Prize / Finlandiya (Bienal) : Mansiyon / Belçika(Bienal): Mansiyon / Polonya: Altın Madalya / Türkiye: Mansiyon) ödül kazanmıştır.
Siyah beyaz fotoğraflarından derlediği “ANLAR ve ANILAR” adlı bir kitabı yayımlanmıştır.
İlhan Berk ve Amelia Edgü’ nün hazırladığı “ İsmail Türemen “ (1996), Ferit Edgü’ nün hazırladığı “Adnan Varınca “(2000) ve Hüseyin Alantar’ın hazırladığı “Bir kültürün dokunuşu / Anadolu halıları “ (2005) kitaplarının fotoğraflarını çekti.
Mimar Dr. Mehmet Alper’ in “ Kültürler Parkı/Urfa “ (2003) ve “Diyarbakır Surları “ (2004) projelerini fotoğrafladı.
Son iki yıldır, 2.Dünya savaşinda Nazilere rağmen Musevilere kurtulmalarında yardımcı olan konsoloslarımızın öykülerini anlatan “Özgürlük Treni “ adlı uzun metraj bir belgesel filmde çalışmaktadır.
Fotoğrafları yurtiçi / yurtdışı özel koleksiyonlarda ve İstanbul Modern koleksiyonunda yer almaktadır.
Resimler:
HaftaninFilmi.com’dan Filmler
Arşivden Seçkiler:
