Bohemian Rhapsody
“We Will Rock You” ve “We Are the Champions” nun yükselen korosu “Bohemian Rhapsody” in büyüleyici operasının ikonik tanıtımı …
Bu marşları duyunca kim şarkı söylemeye gönüllü olmaz ve ayaklarını kalp atışı vuruşlarında yere vurmaz ki? Freddie Mercury, sahneye çıkıp kalabalıkla beraber şarkı söylemeye başladığı, 1985 tarihli Live Aid konseri sayesinde aniden tüm dikkati üzerine çekti.
Gösterişli ve bir o kadar ikonik Freddie Mercury’nin ölümünün üzerinden 25 yıl geçti ama müziği hala devam ediyor. Freddie, tıpkı Queen’in müziğinin herhangi bir geleneksel türe girmeyi reddettiği gibi, kalıpları yeniden tanımladı ve aştı. Belki de bu yüzden grup böyle kuşaklar arası, çok kültürlü ve küresel bir fenomen haline geldi.
Şimdi, Emmy® ödüllü Rami Malek (Mr. Robot), daracık taytını giyer ve Queen’in müziğini ve grup baş solist Freddie Mercury’nin olağanüstü hayatına ışık tutmak için mikrofonu eline alır.
PRODÜKSİYON İLE İLGİLİ
Yapımcı Graham King ödüllü yazar Peter Morgan tarafından Freddie Mercury ve grubu Queen’in öyküsünün haklarını satın almaya ikna edildi. Hugo filmini çekiyordum, Peter beni aradı ve bana Queen’i sever misin diye sordu, ben de “Evet, Queen’e bayılırım! dedim. Ve bana bu senaryoyu spesifik olarak yazdığını, kimsenin hikayelerinin haklarına sahip olmadığını ve buna dahil olmayı düşünmem gerektiğini söyledi. ”
King, 1970’lerde ve 1980’lerde Londra’da büyüdüğü için Freddie’nin hayatı hakkında bir şeyler biliyordu ve Queen’in avukatı Jim Beach ile uzun bir telefon görüşmesinden sonra Queen kurucuları gitarist Brian May ve davulcu Roger Taylor ile tanıştırıldı, böylece anlaşma sağlandı.
May ve Taylor, tıpkı King’in istediği gibi tüm yaratıcı süreç boyunca takımın bir parçasıydı ve onların katılımı, filmin tarihe sadık kalmasını sağladı. “Film onların hayat hikayelerini anlatıyor ve kimse bunu onlardan daha iyi bilmez” diyor. “Pek çok kitap, dergi ve makale okuyabilir, çok sayıda video ve röportajı izleyebilirsiniz, ancak bu insanlarla oturduğunuzda, bugün bulamadığınız Freddie hakkındaki gerçekleri anlatabilirsiniz. Bu benim için çok önemliydi. Her şey doğru olana kadar filmi yapmamamız gerektiğini hissettik ; hikaye, oyuncular her şey yerine oturmak zorundaydı. Benim için en alt nokta, herkesin hikaye anlatımından ve dünya çapında gösterilecek olan hayat hikayeleri hakkında bir filmden gurur duymasıydı. ”
Freddie Mercury’nin hala Brian May‘in kalbinde özel bir yer tutması şaşırtıcı değil. “Freddie ile çok fazla anımız var,” diye merakla hatırlıyor. “Ben onun gözlerindeki gülümseme ve ışıltıyı hatırlıyorum. Tamamen uygunsuz bir şey söylerdi, ama komik ve kibardı, kalbinde hiçbir kötülük yoktu. Yine de oldukça hızlı bir tavrı vardı, tepki gösterirdi ama bunun altında çok utangaçtı ve eğer bir çatışma varsa, onunla ilgilenip çözerdi. Freddy’nin sahip olduğu büyük sıcaklığı ve hiçbir şey için zaman kaybetmeyişini hatırlıyorum. Her zaman odaklanmıştı ve bir durumdan nasıl çıkmak istediğini bilirdi. Ve bu, belirli bir durumda herkesi memnun etmeye çalışmaktan ziyade öğrenmek için iyi bir ders. ”
King ayrıca filmin, müziğin nasıl bir araya geldiğini gösterme konusunda da başarılı oluşuyla gurur duyuyor. Bir grup müziklerini nasıl yaratıyor? Bu, ekranda gösterilmesi gerçekten zor bir şey ”diyor. “Seyirci bunu görmekten gerçekten zevk alacak. Bu sadece Freddie’nin hikayesi değil, aynı zamanda sesi nasıl yarattıklarının hikayesi. “Bohemian Rhapsody” nasıl ortaya çıktı? Filmde buna da şahit oluyoruz ”
May’in özellikle görmekten memnun olduğu sahnelerden biri, grubun 1974’te BBC-TV’nin efsanevi programı Top of the Pops’da ilk kez görünüşüydü. Bu program sayesinde grup ilk defa Freddie’nin inanılmaz destekleyici performansı ve extra dar kıyafetiyle tüm dünyanın gözlerinin önündeydi.
“Başka bir grup son dakikada iptal edildi ve biz de aniden içeri girdik” diyor May. “Ama bizim için çok garipti çünkü BBC politikası o zaman kimsenin canlı söylemeyeceği ve playback yapacağı şeklindeydi . Biz bu konuda hiç rahat hissetmedik çünkü biz canlı bir gruptuk. Ama bu bizim “Bohemian Rhapsody” için video yapmaya karar vermemizi sağladı, çünkü sahnede durup taklit yaparken komik gözükeceğimizi biliyorduk. Şarkı bir numaraya yükseldi ve altı hafta boyunca orada kaldı, Top of the Pops’da da altı hafta boyunca video yayınlandı. Dünyanın her yerine ulaşacağını ve aynı etkiye sebep olacağını bilmiyorduk. Avustralya’da örneğin, pek bir iz bırakmamış olmamıza rağmen, muazzamdı. Bu video bizi gerçekten yıldızlara dönüştürdü. ”
Film, Queen’in ikonik canlı performansı Live Aid ile başlar ve sona erer. Live Aid, 1980’lerin en önemli kültürel etkinliklerinden biriydi ve 13 Eylül 1985’te Londra’daki Wembley Stadyumu ve Philadelphia’daki John F Kennedy Stadyumu olmak üzere iki aşamalı bir konser serisi ile dünyanın en büyük süper starlarını bir araya getirdi. Geldof ve Midge Ure tarafından organize edilmiş, Etiyopya’daki kıtlıktan etkilenenler için fon toplamak amacıyla, tüm dünyadaki en büyük uydu bağlantılarından ve TV yayınlarından biri olarak dünya çapında 150 ülkede toplam 1,9 milyar kişi tarafından izlendi.
Öyküyü bu inanılmaz canlı performansla başlatıp bitirme kararı, King’e ve ekibine inanılmaz mantıklı geldi. Konser, Mercury’nin Almanya’ya taşınıp iki solo albüm kaydetmesinden sonra grubu tekrar bir araya getirdiği için çok daha anlamlı hale geldi. Konser aynı zamanda Mercury’nin en düşkün olduğu zaman olan, cömertliğinin sömürüldüğü ve tehlikeli bir şekilde uyuşturucu ve alkol bağımlılığı sarmalına düşmesine sebep olan Paul Prenter’ın etkisi altındayken gerçekleşti.
Queen performansı, Live Aid organizatörleri için cesaretlendiriciydi. “İnsanlar İngiltere’den izliyorlardı, ancak para vermeleri istenmiyordu, bu da tüm konserin özetiydi” diyor King. “Freddie geldi ve grubun üç hafta boyunca prova yaptığı performansı gerçekleştirdi ve bu 20 dakikalık herkesin biraraya geldiği mükemmel bir set oldu. Herkesin olayın neyle ilgili olduğunu anlamasını sağladı. ”
HaftaninFilmi.com’dan Filmler
Arşivden Seçkiler:
