Lanetli
NETFLIX ORİJİNAL DİZİSİ
“GÜÇ KILICI’NI HER KİM TAŞIRSA TEK GERÇEK KRAL O OLUR.”
PEKİ YA KILIÇ KENDİNE BİR KRALİÇE SEÇERSE?
Nimue kendi halkı tarafından dışlanmıştı. Kara büyüyle olan bağlantısı yüzünden Druid köyünde ondan korkulur hale gelinmişti, bu yüzden ayrılmaktan başka seçeneği yoktu…
Ama kader, tüm köyün Kızıl Paladinler tarafından katledilmesinden sonra Nimue’nin önüne yepyeni bir yol çıkardı. Annesi ölmeden önce ona son bir görev vermişti, adı sadece efsanelerde anılan Güç Kılıcı’nı bir büyücüye, Merlin’e götürmesi gerekiyordu. Halkını kurtarmak için tek şansı buydu.
Bu zorlu görev intikam almasını her ne kadar zorlaştırıyor olsa da içinde uyanan güç, intikamdan başka bir şey istemiyordu.
Nimue etkileyici paralı asker Arthur ve göçmen Fey Ahalisi ile atıldığı macerada, tek gerçek krala vadedilmiş kılıcıyla hem paladinlerle hem de yozlaşmış kralın ordularıyla savaşmak zorundaydı. Halkını bir araya getirmek ve ailesinin intikamını almak isterken kendisi hakkındaki gerçekleri de adım adım keşfedecekti.
Ama belki de kaderi değiştirebilecek tek şey, bir kılıcın ucundaydı.
Thomas Wheeler ile 300, Günah Şehri, Batman: Kara Şövalye Dönüyor gibi efsanevi çizgi romanların altına imza atan Frank Miller’ın yarattığı Lanetli’de, Gölün Hanımı miti Kral Arthur efsanesi içinde hak ettiği değeri buluyor. Arthur efsanesinin güncel bir yorumu olan romana Miller’ın çizdiği onlarca siyah beyaz ve renkli çizim de eşlik ediyor.
Çevirmen: Cihan Karamancı
Conan: Ejderhanın Saati
Kısacık ömrüne yüzlerce öykü ile kocaman dünyalar sığdıran Robert E. Howard, fantastik edebiyatın ilk devlerinden biriydi. J.R.R. Tolkien’le birlikte
20. yüzyıl fantastik edebiyatına yön veren başlıca isimlerden olan Howard, kılıç ve büyü adı verilen bir alt türün doğmasına da önayak oldu. H.P. Lovecraft, Clark Ashton Smith gibi döneminin önde gelen korku yazarlarıyla olan dostluğu, Howard’ı hem Cthulhu Mitosu’na dahil edilecek öyküler yazacak hem de kendi fantastik öykülerini korku öğeleriyle süsleyecek kadar etkiledi.
Robert E. Howard’ın yazdığı tek Conan romanı olan Ejderha’nın Saati’nde Conan artık Akilonya Kralı olarak tahta geçmiştir. Fakat komşu ülke Nemedya’nın kralı, kadim bir ölümbüyücüsünü ölüm uykusundan uyandırdığında Conan o güne kadar karşılaştığı en ölümcül rakibiyle yüzleşecek ve krallığını kaybedecektir. Herkesin öldüğünü sandığı
Conan ise krallığını geri almak için tehlikelerle dolu bir yolculuğa çıkmak zorunda kalacaktır.
“Kimse şiddeti ve vahşeti ondan iyi kâğıda dökemezdi; savaş sahneleri, savaş zamanlarında olsa ona şan getirecek bir askeri dehayı ortaya koyuyor.”
– H. P. Lovecraft
“Robert E. Howard’ın kalemi öyle elektrik yüklü ki neredeyse kıvılcım çıkaracak.”
– Stephen King
Çevirmen: Cihan Karamancı
Ay Işığında Sancı
Eşit parçalara bölünemeyen şeylerden söz etmenin bir ağırlığı var. Giderek kırılıyor takatimiz bu ağırlığın altında. Ya aklımız yetmiyor her şeyi anlamaya ya boyumuz yetişmiyor. Yola çıktığımız o ilk yere ait değiliz. Yolun biteceği de yok üstelik. Yaşamak, üstelik eşit parçalara bölünemeyen şeyler için yaşamak öyle zor öyle sancılı ki! Kadın ya da erkek, safi gerçek ya da bir roman kahramanı olmanın önemi yok. Önemli olan ağırlık. Yani yaşam.
Doğan Ateş, kurmacanın dilini şiire yaklaştırarak, yolu, eksik kalmış hikâyeleri, tahakkümü, zorbalığı ve yazmanın yakıcılığını anlatıyor Ay Işığında Sancı’da.
“…gitmeliyiz, korkmadan, nereden geldiğimizi asla ve asla unutmadan, Habil ve Kabil çatışmasından, kesilen ilk baştan, tufanların en büyüğünden ürkmeden, görmeyen gözlerin gören gözleri olarak, duymayan kulakların duyan kulakları olarak, yürüyüş devam etmeli, gitmeliyiz, gitmeliyiz çünkü bizim bir hikâyemiz var.”
Aksaray’dan Bir Perihan
“İhtiyarlığını emniyet altına alınmış sanmak için yakınlarının şefkat ve sevgisine güvenmek bir hataydı, bu sevgi ve muhabbetin bu emniyeti temin edemeyeceği durumlar da vardı, işte, evladı gibi güvendiği Pakize artık dünyada yoktu ve Aksaray’dan bir Perihan Hanım çıkagelmiş, sevgisine o kadar güvenilen müşfik bir çocuğu bu acınılacak hâle sokmuştu. Her yaşayan insanın ihtiyar olması ve bir çocuğun tek başına kalması mukadderdi. İhtiyarlık emniyet altında olmalıydı.”
Perihan, Aksaray’da yetişmiş, kaba, sınıf atlama hevesi içinde olan ve bu sınıf atlama çabasını eşi Nuri ile para üzerinden gerçekleştiren bir kadındır. Nuri ise saraylı bir aileden gelen, Perihan’ın kontrolünde yaşayan, hiçbir şeye ses çıkarmayan, her türlü ahlaksız davranışı bile kabul eden bir adamdır. Perihan bu yolda her türlü davranışı mubah görmekte ve eşine de bu konuda sürekli telkinler vermektedir.
Gece Postası’nda tefrika edilen Aksaray’dan Bir Perihan’da Suat Derviş, Perihan karakteri üzerinden zenginleşen, ama bir taraftan da yozlaşmakta olan toplumu eleştirir.
Vaiz 9 Kitap Kutulu Takım
Vaiz 1 – Teksas Yolları
Vaiz 2 – Dünyanın Sonuna Kadar
Vaiz 3 – Gururlu Amerikalılar
Vaiz 4 – Evvel Zaman
Vaiz 5 – Zıvanadan Çıkmış
Vaiz 6 – Güneşte Savaş
Vaiz 7 – Kurtuluş
Vaiz 8 – Cehennem Kapıda
Vaiz 9 – Alamo
Çevirmen: Emre Aygün, Egemen Görçek, Emirhan Burak Aydın