Aynalar Cehennemi ve Diğer Öyküler

“Zekice hileler icat ettikçe, herhalde sanatçıların eser yaratırken hissettiği mutluluğu; hilemi hayata geçirirken sanatkârca bir heyecanı ve gerginliği, nihayet hedefime ulaştığımda da tarifsiz bir tatmini hissediyordum.
Erkek ve kadın kurbanlarımın, bir katilin huzurunda olduklarını bilmeksizin
kana bulanmaları, delice çırpınarak can çekişmeleri bana başta nasıl da
büyük bir haz vermişti!”

Japon polisiyesinin kurucusu kabul edilen, ülkenin en meşhur yazarlarından biri olan ve ismini Edgar Allan Poe’nun okunuşundan alan, “Uzakdoğu’nun Poe’su” Edogawa Rampo, Aynalar Cehennemi ve Diğer Öyküler’de gerçek ile rüyanın, akıl ile akıldışının sınırlarında dolaşan tekinsiz öyküler anlatıyor.

Aynalarla ve merceklerle aklını yitirip cehennemin kapılarını aralayan bir adam, yaptığı koltuğun içine gizlenerek koltuğa oturanlarla aşk yaşayan saplantılı bir mobilyacı, aşkı yüzünden bir resmin içinde yaşamaya başlayan bir genç, bir sandığın içinde mahsur kalan hasta bir ihtiyarın korku dolu son dakikaları,
can sıkıntısından kurtulmak için kendine has cinayet yöntemleri bulan bir katil, suçlunun yakalanması için uygulanan psikolojik bir test, suç işlediği için adalete teslim olan bir uyurgezer ve daha fazlası bu gerilim dolu öykü derlemesinde kendine yer buluyor.
Çevirmen: Alper Kaan Bilir

Çiftlik

“Hem sert hem de dokunaklı, doludizgin bir roman.”
– Madeline Miller, Ben, Kirke’nin yazarı

“O kadar gerçekçi ki tüyler ürpertiyor.”
– Sophie Mackintosh, Su Kürü’nün yazarı

Hudson Vadisi’nde tüm imkânlara sahip, ihtişamlı bir inziva yeri bulunur: organik yemekler, özel spor eğitmenleri, günlük masajlar – hepsi de ücretsiz. Aslına bakılırsa bu lüks yerde birkaç mevsim geçirirseniz, aklınıza hayalinize sığmayacak kadar büyük bir ödeme bile alıyorsunuz. Peki karşılığında?
Dokuz ay boyunca Çiftlik’e aitsiniz. Araziden ayrılmanız yasak; her bir hareketiniz gözetim altında. Kendinizi olağanüstü varlıklı müşterileriniz için kusursuz bebeği üretmenin yorucu görevine adadığınızda, eski hayatınız size unutulmaya yüz tutmuş bir rüya gibi gelecek.

Filipinler’den gelen bir göçmen ve aynı zamanda maddi sıkıntılar çeken bekâr bir anne olan Jane, Çiftlik’teki son derece rekabetçi taşıyıcı annelik seçimi sürecini geçtiği için çok heyecanlıydı. Fakat şimdi hamile, kırılgan ve kendi kızının iyiliği için endişeye kapılmış olan Jane dışarıdaki hayatına dönmek için can atmaktaydı. Ancak Çiftlik’ten ayrılması mümkün değildi, yoksa doğumda alacağı ve hayatını değiştirecek ödemeyi kaybedecek hatta daha büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalacaktı.

Hüzünlü, sürükleyici ve etkileyici Çiftlik annelik, para ve erdem hakkındaki düşüncelerimizi en uç noktalara kadar iterek kadınların kendilerinin ve sevdiklerinin geleceğini sağlama almak için gözden çıkarabilecekleri hakkında kritik sorular soruyor.
Çevirmen: Tuğçe Aysu

Sekiz Dedektif

“Agatha Christie takdirle şapka çıkarırdı bu kitaba. Bravo!”
– Sarah Pinborough

“Baş döndürücü, büyüleyici, olay örgüsünün öyle keskin ve ani dönüşleri
var ki afallayabilirsiniz. En son ne zaman gerçekten özgün bir gerilim hikâyesi okudunuz? Bekleyişiniz bu kitapla sona erdi.”
– A.J. Finn, Penceredeki Kadın’ın yazarı

“Alex Pavesi, Sekiz Dedektif ile okurları her bir ters köşeyle edebi dedektiflere çeviriyor. Polisiye edebiyatı hem yüceltiyor hem de yeniden icat ediyor.”
– Matthew Pearl, Dante Kulübü’nün yazarı

“Alex Pavesi bizi kendi büyük satranç oyununda piyonlara dönüştürse de sorun değil. Bu kitabın gizemleri en son sayfaya kadar hep en beklenmedik biçimde açıklanıyor.” – The New York Times

Her cinayet hikâyesinin kuralları vardır. Evvela bir maktul olmalı. Bir şüpheli.
Bir dedektif. Ve bir katil. Kalanı ise dizilimin karıştırılmasından, çeşitlemeleri genişletmekten ibaret. Yıllar önce Beyaz Cinayetler adında tek bir polisiye öykü kitabı yayımlanan Grant McAllister’a göre öyle en azından. Aynı zamanda bir matematik profesörü olan Grant artık Akdeniz’de bir adada huzur içinde yaşıyor. Ta ki hırslı bir editör olan Julia Hart kapısını tıklatana dek.

Julia, Grant’ın kitabını tekrar yayımlamak istiyor, bu yüzden dosyadaki tüm öykülerin hepsinin üzerinden bir kere daha geçmeleri lazım. Yazar istediği kadar saklansın, bu editör aklına takılan bazı şeylerin peşinden gidecek: Mesela öykülerdeki şu tutarsızlıklar… Bunlar sadece hata mı yoksa daha büyük bir gizeme, bir cinayete dair ipuçları mı? Bu sayfalara gerçekten de kan bulaştı mı? Alex Pavesi’den Sekiz Dedektif büyük resmin mütemadiyen değiştiği cinai bir yapboz oyunu.
Çevirmen: Mert Doğruer

Zeno’nun Bilinci

“Italo Svevo, Joyce, Proust ve Kafka ile yirminci yüzyıl edebiyatının en eşsiz dört figüründen biri. Başarılı bir hicivci, modern ruha dair saplantılı bir vizyoner, merhametli olduğu kadar acımasız bir analizci olan Svevo, şüphesiz ki İtalya’nın en önemli modern romancısı. Sigarayı bırakma konusunda kendini kandıran kahramanıyla, atom çağına dair tekinsiz öngörüsüyle Zeno’nun Bilinci, bize bir kez daha hatırlatıyor ki, Svevo bizim çağdaşımızdır.” – André Aciman

Calvino, Pavese ve Eco’yla birlikte İtalya’nın dünya edebiyatına kazandırdığı en önemli isimlerden sayılan, Joyce’un en sevdiği yazar ve yakın dostu Italo Svevo, İtalyan edebiyatının ilk psikolojik romanlarından biri olan Zeno’nun Bilinci’nde hayatını düzene sokmaya çalışan ancak her dönemeçte kendi kendine çelme takan bir adamın çıkar yol bulmaya çalışmasını anlatıyor.

Zeno hasta olduğunu düşünmektedir. Gelgelelim hastalığının adını koyamaz bir türlü. Doktorunun tavsiyesi üzerine, psikanaliz tedavisine yardımcı olsun diye günlük tutmaya başlar. Günlüğünde sigarayı bırakma maceralarından çalkantılı aşk hayatına, hasta babasının ölüm sürecinden çocukluğuna kadar pek çok şeyi tüm çıplaklığıyla anlatır. Yazarken de alaycılığı asla elden bırakmaz.
Peki Zeno hayatını kâğıda dökerek aradığı çıkış yolunu bulabilecek midir?

Italo Svevo’dan Zeno’nun Bilinci, hayat denen hastalığa bir çare arayan ancak mazeretlerinin altında ezilen bir adamın hikâyesi.
Çevirmen: Fuat Sevimay

Deli ve Dâhi: İngilizcenin En Kapsamlı İlk Sözlüğünün Hazırlanışının Çılgın Hikâyesi

Geçmişi Cinayet, Şizofreni Ve Savaşla Yüklü Bir Sözlüğün Tarihi

Oxford İngilizce Sözlüğü’nün başeditörü Dr. James Murray’nin önderliğindeki komite belirli kelimeler için alıntı ve tanım toplarken zaman içinde çalışma yöntemi ve şevkiyle bir gönüllü okur öne çıktı. On binden fazla tanıma katkıda bulunan ve çalışmaların ilk yıllarında gizemini koruyan bu okur bir Amerikan İç Savaşı gazisi olan, emekli cerrah Dr. W. C. Minor’dı ve işlediği bir cinayet sebebiyle uzun zamandır akıl hastanesinde yatmaktaydı.

Sözlüğün hazırlıkları 1857’de başlamıştı ve o güne kadar girişilen en iddialı çalışmaydı, tamamlandığında İngilizcenin en kapsamlı ilk sözlüğü olacaktı. Simon Winchester’ın titiz araştırmalar sonucunda kaleme aldığı Deli ve Dâhi, işte bu devrimci eserin hazırlanışına büyük katkılarda bulunan, çoğu yönden bambaşka ama kelimelere adanmışlığıyla hayli birbirine benzer iki adamın, Dr. James Murray ile Dr. W. C. Minor’ın eksantrik hikâyesini ve sözlükçülüğün meşakkatli dünyasını gözler önüne seriyor.

“Deli ve Dâhi, hem büyüleyici hem de dokunaklı bir kitap, imkânsızmış gibi görünen bir olayı, Oxford İngilizce Sözlüğü’ne sanrılarla boğuşan, hastaneye kapatılmış bir ‘akıl hastasının’ yaptığı büyük katkıları ve sözlüğün editörü ile gelişen dostluğunu muhteşem bir şekilde yapı taşlarına ayırıyor.”
– Oliver Sacks
Çevirmen: Füsun Doruker

Söğütler

“Bu öykü netlikten kaçınıyor, gösterirmiş gibi yapıp göstermiyor, bizi içine çekiyor ve pek de açıklanmayan bir şeyle korkutuyor.” – Michael Dirda

Tuhaf kurgu ve hayalet hikâyesi türlerinde çığır açan Algernon Blackwood, insanın duyguları ve mantığı arasındaki gerilimi kurcalayan, doğaüstü ile doğal olan arasındaki alacakaranlık coğrafyayı keşfe çıkan öncü bir yazar. Başyapıtlarından biri olan Söğütler ise H. P. Lovecraft’a göre tüm zamanların en iyi tuhaf öyküsü.

Tuna Nehri’nde yolculuk yapan iki arkadaş, kanolarıyla süratle ilerlerken kendilerini âdeta başka bir dünyanın eşiğinde, söğütlerin ıssız diyarında bulur. Bu viran bölgede uygarlığa dair tek bir işaret yoktur. İnsanlığın dünyasından uzakta olma hissi, tabiatın orta yerinde olmanın cazibesi ikisini de büyüler ama bu diyarın tekinsiz yüzü yavaş yavaş kendini göstermeye başlayacak, dehşet, huşu ve hayret birleşerek benzersiz bir korkuyu doğuracaktır.

Söğütler bize karşı.

Çevirmen: Kerem Sevinçli

Nötralizör

Mars’ta ilk insan kolonisinin kurulmasından, yani Mars takviminin başlangıcından beri 106 Mars senesi geçmişti. Alçak binaların arasından kubbesiz göğü masmavi uzanan, insanların açık havada koruyucu giysiler olmadan dolaştıkları o gezegen artık bir rüyadan ibaretti. Dünya nüfusu bir salgın hastalık yüzünden yok olmuştu. En azından, halk böyle biliyordu.

O rüya gezegene geri dönüş mümkün olmasa da, Khan yeni ve daha güzel bir hayata başlama umudunun bir başka yolunu bulacaktı; mutlaka ama mutlaka Nötralizör’e ulaşacaktı!

Nötralizör, ilk olarak 2010 yılında yayımlandı ancak elinizdeki Nötralizör, o Nötralizör değil artık! Genişledi, güncellendi, tıpkı romanın kahramanı Khan gibi değişti, dönüşüm geçirdi.

“Etrafına bakarsın ve her şey normaldir. Ama sanki odada seninle birlikte bir başkası varmış gibi gelir… Havada süzülen, insan olmayan bir şey. Odaya bakınarak onu ararsın. Sonra birden sanki gizlenmekten vazgeçer ve bir karaltı görürsün… O netleştikçe, gerçeklik kazandıkça diğer her şey bulanıklaşmaya, rüya gibi görünmeye başlar. O giderek büyüyen karanlık, uzayın boşluğuna açılan kara bir ışık gibidir. Bir geçit. Varlığı o kadar gerçek hâle gelir ki dünyanın geri kalanı silikleşir.”

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (18. hafta):
Umudunu Kaybetme - The Old Oak (2024) Grabuna (2024) Üç Günlük Dünya (2024) SOBE: Sakallı Bebek (2024) Hanna ve Minik Canavarlar - Hanna And The Monsters (2024) Çocuk Kalbi (2024) Tarot - Horrorscope (2024) Tereddüt Çizgisi (2024) Bakkal Amca: Mahmut Tuncer (2024) Sinemada İtiraz Ediyorum (2024) Şahsi Meselemiz Merkez Üssü Hatay (2024) Küçük Prens Karlar Ülkesi - The Swiss Adventure (2024) Back to Black (2024)
Arşivden Seçkiler:
Kıvırcık: Ay Macerası - Blackie & Kanuto: Una Aventura Lunatica – Black to the Moon (2015) Benim Çılgın Düğünüm 2 - My Big Fat Greek Wedding 2 (2016) Sessiz Bir Yer - A Quiet Place (2018) Yabancı - Exil (2020) Ali Çevlik (2022) Güven Bana (2023)