Karanlıkta Yükselmek

Bulut Atlası ve İstasyon On Bir hayranlarının ilgiyle okuyacağı
Karanlıkta Yükselmek okurları bir iklim krizinden sonra insanlığın hayatı yeniden inşa etme mücadelesi verdiği yüzlerce yıl süren bir maceraya davet ediyor.

Yıl 2030. Küresel ısınma buzulların hızla erimesine yol açıyordu. Bilim insanları Kuzey Kutup Dairesi’nde yaptıkları araştırmalar sırasında binlerce yıl önce şu an var olmayan bir virüsten ölmüş bir cesedi incelerken virüsün tüm dünyaya yayılmasına sebep olmuşlardı.

İnsanlığın Kutup Vebası’na karşı on yıllar süren mücadelesi medeniyetleri, kuralları ve ahlak anlayışını değiştirirken bir grup insan da bu ölmekte olan gezegenden kaçış yollarını aramaktaydı…

Sequoia Nagamatsu okurları, mezarlıklara dönüşmüş gökdelenlerden ölüler için yapılmış otellere ve yıldızlararası uzay gemilerine uzanan, kıtaları, yüzyılları ve hatta gök cisimlerini aşan çılgın bir yolculuğa çıkarıyor.

“Akıldan çıkmayan bir eser. Karanlıkta Yükselmek, farklı sesleri bir araya getirip güzel ve berrak bir bilimkurguya dönüştürüyor. Gerçekten şaşırtıcı bir zekânın ürünü.” — Alan Moore

“Harika bir roman. Belirsiz geleceği tahayyül ederken yakınımızda tutmamız gereken türden…” — Kevin Wilson
Çevirmen: Doğa Özışık

Yeşil Otağ

Modern Rus edebiyatının en çok okunan ve ödüllü yazarlarından biri olan Lyudmila Ulitskaya, kaleme aldığı eserlerinde dini ve etnik hoşgörüye, Sovyet kültüründeki aydın sorununa, kadınların toplumdaki yeni cinsiyet rollerini nasıl şekillendirdiğine ve gündelik hayata değinen biri. Yeşil Otağ ise 1950’lerde Moskova’da tanışan üç karakterin, kahramanları sansürlenmiş ya da sürgüne gönderilmişken yetişkinliğe nasıl adım attıklarını anlatıyor.

Aynı okula giden İlya, Miha ve Sanya gördükleri zorbalık yüzünden yakınlaşan üç arkadaştır. Okul günleri boyunca, öğretmenleri Viktor Yulyeviç Şengeli’nin onlara aşıladığı edebiyat sevgisiyle Moskova’yı gezer, hayatın tüm keyif ve zorluklarını birlikte deneyimlerler. Fakat mezuniyet sonrasında herkes kendi yolundan ilerler. Yine de sanat ve edebiyat sevgileri ile muhalif duruşları üçünü de baskıcı bir rejimi yenmeye çalışma konusunda birleştirecektir.

Yeşil Otağ, Stalin sonrası yaşama panoramik bir bakış atarken, KGB tarafından tanımlanan bir toplumda kişisel bütünlük olanaklarını irdeliyor. Dostoyevski, Tolstoy ve Pasternak’ın geleneğinden ilerleyen, karanlık zamanlarda ışığın görüldüğü, siyaset, aşk ve inançla dolu bir eser.

“Rusya’nın yaşayan en önemli yazarı.” — GARY SHTEYNGART

“Farklı düşünen Ruslar için ahlaki otoritenin sesi ve Rusya’nın en ünlü yazarlarından biri… [Yeşil Otağ] Zorlayıcı ve bağımlılık yaratan bir kitap.”
— MASHA GESSEN
Çevirmen: Hazal Yalın

Kurşun Kalem

Taşrada Ölürken’le özgün ve tekinsiz bir kaleme sahip olduğunu gösteren Dilek Özhan Koçak’ın ikinci romanı: Kurşun Kalem.

İntikam, hesaplaşma, kısasa kısas… Gördüğü her kötülüğü sineye çeken, nefreti kendinde zararlı bilen ve acının müşterek yaşanmadığına inanan insanların dahi uğradığı çetin duraklar. Çocuk veya yetişkin, öç alma isteği tek bir duyguyla, basit veya derin bir öfkeyle kararır herkeste. Dilek Özhan Koçak bu kez ağır bir hesaplaşma hikâyesiyle çıkıyor okur karşısına. Bir ailenin yok oluşunu, kabarık bir kin defteriyle, her şeye şahit bir çorapla, bildiklerini yalnızca “hav”layabilen köpeklerle ve ölümü mümkün kılan araçlarla anlatıyor. Ustaca kurguladığı bu hikâyeyi, Hakkı’nın ahkâmını ve adaletini dipdiri bir dehşetle bırakıyor okurun vicdanına.

“(…) Ekledim çünkü uzun süre bu ödeşmenin sıradan, süssüz ve kendiliğinden olması için elimden geleni yaptım. Bekledim, rastlantıların bir ipe dizilmiş gibi birbirini izlemesini, yani âlemdeki o ince terazinin tartıp yönettiği zamanın,
kendi kendine adalet çarkını tetiklemesini bekledim. Boşu boşuna.
İşte ölüyorum bir daha.

Önce hatırlayıp fark etmek, sonra nefret etmek, sevmek, reddetmek, sonra da unutmak yollarından defalarca geçerek, o küçük, sanki cisimleşip bir çekirdeğe dönüşmüş öfke, sanki çatlayacağı zamanı bekleyen bir koza zannettiğim, bazen bir bitki gibi yeşermesini beklediğim, kafamın içinde birlikte yaşamak zorunda kaldığım kurşun çekirdeğinden kurtulduğumu sandım.
Bu kez gerçekten ölüyorum.”

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (23. hafta):

Arşivden Seçkiler:
Prestij Meselesi (2023) Baba Mirası (2016) Carrie: Günah Tohumu - Carrie (2013) Tarla (2017) Pamuk Prenses ve Avcı - Snow White and the Huntsman (2012) Güvercin (2018)