NON-STOP 21 Mart da vizyonda

KONU ÖZETİ
Liam Neeson yerden 12.000 metre yükseklikte 146 kişinin hayatını kurtarmak için zamanla
yarışıyor!
Sürprizlerle dolu senaryosuyla 2014’ün merakla beklenen filmlerinden olan NON-STOP’ta Neeson, her yirmi dakikada bir uçaktaki birisini öldürmekle tehdit eden esrarengiz bir suçluyu yakalamaya çalışan hava polisi Bill Marks’ı canlandırıyor. Kimin suçlu kimin masum olduğunun bilinmediği ve herkesin bir şüpheli olabileceği bu uçakta Bill Marks 146 kişinin hayatını kurtarmak için savaşırken kendini hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı büyük bir oyunun içinde buluyor. Non-Stop sıradan bir aksiyon filmi değil, tam bir adrenalin, merak ve heyecan fırtınası.
“The Matrix” ve “Sherlock Holmes”un yapımcılarından 60 milyon dolar bütçeli filmin yönetmenlik koltuğunda Liam Neeson’ın daha önce “Kimliksiz”de beraber çalıştığı Jaume Collet-Serra bulunuyor.
Başroldeki Liam Neeson’a güzel yıldız Julianne Moore, “Argo” ile yükselişe geçen Scoot McNairy ve “12 Years A Slave” ile Oscar’a aday olan Lupita Nyong’o eşlik ediyor.

Jaume Collet-Serra Röportajı
Bundan sonra gerçek bir uçağa binmek Jaume Collet-Serra için alışılmadık bir deneyim olacak.

“Gerçekten bir yere giden bir uçağa binmek tuhaf olacak,” diyor kendisi de gülerek. “Non-Stop’u çekmek, hareket etmeden 500 saat uçuşta olmak gibiydi.”
İspanyol yönetmen ve oyuncuları, cinayet ve kargaşanın kol gezdiği bu nefes kesici
transatlantik uçuş için aylarını New York’ta bir stüdyoda kurulan sabit, replika bir hava
aracında geçirdiler.
Uçmakla arası pek iyi olmayan Collet-Serra, bu deneyimin korkularını yenmesi konusunda ona pek de yardımcı olmadığını söylüyor. “Hatta bundan sonraki uçuşumda nasıl bir insanla yan yana oturuyor olabilirim diye daha çok kafa yoracağım,” diye itirafta bulunuyor. “Non-Stop gibi bir filmin size yapacağı budur işte!”
Filmde karşılaştığımız durumlar, aslında seyahat eden her insanın korkulu rüyası. Hikayenin
merkezinde ise Liam Neeson’ın canlandırdığı, kendisi de uçma fobisinden muzdarip Hava Polisi Bill Marks var.
Marks, kendini cehenneme giden bir yolculukta buluyor. Özel telefonuna ismi verilmeyen bir hesaba 150 milyon dolar yatırması gerektiğine dair mesajlar geliyor. Bu konudaki başarısızlığı 20 dakikada bir uçaktaki bir yolcunun ölümüne sebep olacak. Oluyor da.
Non-Stop, yoğun, sadece bir lokasyonda -Londra’dan New York’a giden bir uçakta- geçen
Hitchcock-vari bir gerilim.
“Uçuşta olan biten korkunç olaylardan sorumlu olabilecek şüpheliler var,” diyor Collet-Serra.

“Ve hikayenin merkezinde ızdırap içinde bir adam var. Liam’ın canlandırdığı bu karakter bir
hava polisi ve görevi yolcuların güvenliğini sağlarken bir yandan da uçaktaki gizemi çözmek.”
Hitchcock filmlerini anımsatan atmosferinin yanı sıra film, uçak filmleri janrasına, özellikle
de ‘70’lerin popüler yapımlarına selam gönderiyor.
“Radikal bir farklılık yaratmaya çalışmadık,” diyor yönetmen. “Alanınız belli. Bir uçaktasınız,
dolayısıyla buradaki şartlara göre oynayacaksınız.”
“Ben elbette kendi filmimi yapmak istedim, bu yüzden de başka referanslara çok fazla
yoğunlaşmadım, kim ne yapmış diye bakmadım. Kendi uçağımı inşa etmek istedim. Ve umuyorum, benim tutturduğum yol orijinal olur.”
Yönetmen, gizemli bir business class yolcusunu canlandıran Julianne Moore ve baş hostes rolündeki Michelle Dockery (onu popüler TV dizisi Downton Abbey’den hatırlayacasınız) gibi yıldız oyuncularının bu hayalini gerçekleştirmesinde ona yardımcı olacağına yürekten inanıyor.
Collet-Serra, Marks rolü için Neeson’ı seçmesinde ise aktörle daha önceki başarılı işbirliğinin etkisi olduğunu söylüyor. Collet-Serra ve Neeson, 2011 tarihli gerilim Unknown’da birlikte çalışmıştı. “Onunla yeniden çalışmak istediğimi biliyordum, Non-Stop bu yüzden de harika bir deneyim oldu,” diyor.
“Şimdiye kadarki tecrübelerime dayanarak söylüyorum, Liam’da aradığım her şey var. Seyircinin özdeşleşebileceği bir aktör, öte yandan Hitchcock-vari bir hikaye için de ideal; sıra dışı sorunlarla karşı karşıya kalan sıradan adamı oynamak onun işi.”
“Filmin başında karakteriyle karşılaştığınızda onun kendi çöküşüne tanıklık ettiğini görüyorsunuz. İnsanın kendisine o malum soruyu sorduğu yaşta öte yandan. ‘Hayata yeni baştan başlamak için çok mu geç kaldım?’”
“Sahip olduğu çok bir şey yok ve hayatına devam etmesi için iyi bir nedeni olmadığına inanıyor.

Çok kuşkulu. İşini sevdiği de söylenemez.”
“Bunun gibi anında karanlıkta kaybolmaya hazır olan bir karakteri canlandırması için Liam gibi karakterine insancıllık katabilen bir aktöre ihtiyacın var. İnsan ondan görür görmez
hoşlanıyor, ben de bu yüzden onunla çalışmayı bu kadar seviyorum ya.”
“Önüne nasıl bir zorluk koyarsan koy, hepsine karşılık veriyor. Zaten insanlar ekrana gelen
şeyle bu sayede özdeşleşebiliyorlar. İşin sırrı da burada. Muazzam bir aktör ve onunla çalışmak büyük bir zevk. Aksiyonda da başarılı. Bir aktör olarak Liam’ın hoşlanmadığım hiçbir yönü yok açıkçası.”
Yönetmen, hikayede hayati bir rol oynadığından, Marks karakterini canlandıracak oyuncuya
tümüyle sırtını yaslayabileceğinden emin olmak istemiş. Neeson bu anlamda da mükemmel bir seçim olmuş.
“Olan biten her şeyi onun gözünden izliyoruz. O ne biliyorsa biz de onu biliyoruz, bir şey
öğreniyorsa biz de o esnada öğreniyoruz,” diyor Collet-Serra.
“Aslına bakarsanız filmin azımsanmayacak bir kısmı da onun kafasında geçiyor. Filmin yarısına kadar her şey sakin ve adamımız uykuda oldukları ilk üç, dört saat boyunca yolcuları özümsemeye çalışıyor.”
Yönetmen, filmin bu bölümünün bir nevi “gece görüşü” şeklinde çekildiğini söylüyor. “Böylece hikaye gelişirken havadaki gizem ve gerilim de yoğunlaşıyor. Filmin ilk yarısı mevzu bahis karanlıkta gizem içinde geçiyor. İkinci yarı ise daha aksiyon yüklü. Liam her iki konuda da çok iyi.”

Vizyon Tarihi: 21.03.2014
Yönetmen: Jaume Collet-Serra
Oyuncular: Liam Neeson, Julianne Moore, Anson Mount, Michelle Dockery, Lupita Nyong’o, Scoot McNairy
Senaryo: John W. Richardson, Christopher Roach, Ryan Engle
Görüntü Yönetmeni: Flavio Martínez Labiano
Kurgu: Jim May
Müzik: John Ottman
Yapımcı: Alex Heineman, Andrew Rona, Joel Silver
Yapım Yılı: 2014
Ülke: A.B.D., Fransa
Süre: 106 dakika

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (12. hafta):
Hüddam 4: Ahmer (2024) Evie (2024) Cesur Balina Katak - Katak: The Brave Beluga (2024) Sırrını Biliyorum (2024) Öldüm Bittim (2024) Sevmek Yüzünden (2024) İki Yüzlü (2024) Eflatun (2024) Queen Mary'nin Laneti - Haunting of the Queen Mary (2024) Ölümcül Sır - The Bricklayer (2024) BTOB TIME: Be Together the Movie (2024) Köylüler - The Peasants (2024) Demir Pençe - The Iron Claw (2024)
Arşivden Seçkiler:
Demir Leydi - The Iron Lady (2012) Aşk Uykusu (2017) Aman Doktor - Djam (2018) Zirve - La Cordillera – The Summit (2018) Recep İvedik 2 (2009) Sultanın Sırrı (2010)

Leave a comment