Umudun Kıyısında
SİNOPSİS: İstanbul’da fotoğraf sanatçısı olan Ufuk, hayatı geldiği gibi yaşayan biri- dir. Hayata karşı tek sorguladığı gerçeklik, fotoğraflarına da konu ettiği küresel ısınma ve yenilenebilir enerji konularıdır. Bir gün sergi açılışında Esma adında bir kadınla tanışır. Esma tanıdığı diğer kadınlara göre oldukça dominant ve dü- şündüğünü söyleyebilme cesareti gösteren biridir. Nitekim ilk tanışmaları pek hoş başlamaz ve çok sert bir tartışma yaşarlar. Devam eden günlerde de sık sık karşılaşmaları onların birbirlerine karşı yakınlaşmalarını sağlar. Ufuk bu dönem- lerde önemsemediği baş dönmeleri ve kısa süreli hafıza kayıplıkları yaşamakta- dır. Her şey akışında giderken memlekette yaşayan dayısından, annesinin has- ta olduğunu söyleyen bir telefon alır. Apar topar memlekete gider. Memlekete ulaştığında annesi hastaneye kaldırılmıştır ve durumu ciddidir. Bir gün eczane- de annesine ilaç alırken fenalaşıp yere düşer. Durumu fark eden eczacı hemen müdahale eder. Ufuk gözünü açtığında başında bir kaç hemşire ve bir doktor görür. Ufuk annesinin ilaç poşetini görünce panikler, hızla kalkmak ister ama hemşireler kolundan tutar. Ufuk, kolunda serum ve birkaç gündür hastanede kendinde olmadan yattığını öğrenir. Doktorda acilen tahliller yapılması gerekti- ğini söyler. Ufuk başını tutar ağrıları iyice sıklaşmıştır. Bir kaç saat sonra elbise- lerini giyer ve kimseye çaktırmadan hastaneden uzaklaşır.

Ufuk mahalleye girdiğinde insanların kendisine sorgulayan gözlerle baktığını fark eder. Ufuk annesinin öldüğünü duymasıyla şoka girer hiç bir şey diyemez ve gözlerinden yaşlar dökülür, bu sırada yeni bir baş ağrısı nöbeti daha geçirmektedir bilincini yitirip yere yığılır.

Yeniden gözünü açtığında hastane odasındadır ve yan yatakta yatan Umut anasına iyi olduğunu anlatıyordur. Umut ile Ufuk’un yolları bu hastane odasında kesişir. Umut, hasta olmasına rağmen yüzünden gülümsemeyi eksik etmeyen bir delikanlıdır. Ufuk ile göz göze gelir, Umut onu kafası ile selamlar. Ufuk gece yarısı gizlice hastaneden çıkıp, yaşlı dayısını ziyaret eder. Dayısıyla sabaha kadar dertleşir ve sabaha karşı annesinin mezarına gider. Ufuk, sabah hastaneye ye- niden döner, hiç kimse Ufuk’un yokluğunu fark etmemiştir Umut, Ufuk’u soran personele “lavaboda” deyip, yokluğunu hissettirmemiştir.

Hastalığından habersiz olan İstanbul’da yaşayan dostları ve Esma merak içindedir. Ufuk’tan hiçbir haber alamamaktadırlar. Ufuk da hastalığından haber- dar etmemek için onlarla tüm ilişkisini keser.

Ufuk, Umut’un saf ve masum bir insan olduğunu anladığında hayatını hoy- ratça yaşadığını daha iyi anlar. Tahlil sonuçlarına göre her ikisinin de beyninde kötü huylu tümör vardır. Doktor çıkar çıkmaz Ufuk eline telefonu alır, internette girip hastalığın nasıl bir şey olduğuna bakar ve kurtulma şanslarının neredeyse hiç olmadığını öğrenir. Fakat Umut’a bunu bir türlü söyleyemez çünkü Umut, ha- yat doludur ve onu bu son günlerinde mutsuz etmek istemez. Ufuk hayatla olan bu son yolculuğunda ona eşlik eden arkadaşı Umut’la güzel günler geçirmek için çalışır. Ufuk haylaz bir çocuk gibidir artık, yol arkadaşıyla eğlenebilmek için elin- den geleni yapar. Ufuk Umut’a en çok ne yapmak istediğini sorar. Umut deniz görmemiştir ve çok merak etiğini söyler. Umut çocukluğunda gökyüzünü deniz gibi hayal ettiğinden söz eder. Ufuk denizi görmeden büyümenin ne olduğunu Umut’u dinlerken anlar.

Umut, yol arkadaşının en büyük hayalini gerçekleştirebilmek için plan yapmaktadır. Ufuk, Umut’a denize gideceklerini söyler. Artık Umut ve Ufuk için keyifli bir yolculuk başlamıştır. Ufuk ve Umut’un yolculukları esnasında Umut araçta uyuya kalır. Ufuk ise gözünü kırpmadan, Kilyos’a ulaşır. Ufuk güneşin doğuşunu beklerken, gözünün karardığını fark eder. Tam bu sırada Umut gözünü açar ve mas mavi denizi karşısında görünce heyecanlanır. Umut, Ufuk’a bakar, gözünden bir damla yaş süzülür. Umut çocuksu bir telaş içinde sahile koşarken; Ufuk sonunun geldiğinin farkına varıp, Esma’ya son bir mesaj yazmaya başlar. Umut kıyıda bir o tarafa bir bu tarafa koşup durur,birden nefesi kesilir ve deniz ile kumsalın buluştuğu noktaya yığılır kalır, Ufuk araçta bir an denize bakar ama Umut’u göremez. Elindeki telefonu bırakır ama baş ağrısından yığılmak üzeredir. Yine Umut’a doğru gitmeye çalışır. Umut’un bedeninin yarısı- nın denizde olduğunu görür. Umut’u denizden çekmeye çalışırken kendi de artık yığılır kalır. Kucağında Umut ikisinin de gözlerinde yaş vardır.

Hikaye Haydar IŞIK Senaryo Zeynep YILMAZ
LEVENT SÜLÜN BURÇİN ABDULLAH FIRAT CANAYDIN ÜMİT ACAR  GÜLSAH ÇOMOGLU ÖMER KONAKCI MİHRİBAN ERKAHRAMAN SİVRİEREN KÖRLERTOLGA AKMANAHMET ERBAYYASAR SENGÜLCEM BASARAN MELİSA SEDAGÜLER SEDAADA ÇINAR

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (11. hafta):
Ölümcül Oyunlar - Funny Games (2024) Kara Cin Laneti (2024) Tay 2: Ebabil Takımı (2024) Bana Beni Anlat (2024) Nisan (2024) Neandria - Neandreia (2024) Dedektif Conan: Siyah Demir Denizaltı - Detective Conan: Black Iron Submarine (2024) Aile Çıkmazı (2024) Mükemmel Aile (2024) Zavallılar - Poor Things (2024) Adaletin Eli - Red Right Hand (2024) Oppenheimer (2024) Gece Yüzüşü - Night Swim (2024)
Arşivden Seçkiler:
Sadece Aşıklar Hayatta Kalır - Only Lovers Left Alive (2014) Yola Çıkmak (2015) Yıldızlararası - Interstellar (2014) Erdal ile Ece (2024) Christopher Robin (2018) Bandırma Füze Kulübü (2023)

Leave a comment