MA MA

Gözyaşlarınıza engel olamayacağınız Ma Ma’da Penelope Cruz hayran oalacağınız bir kadının hikayesini anlatıyor.  Dennis Harvey, Variety bir Julio Medem filmi.

18 ARALIK’TA SİNEMALARDA
Kısa Sinopsis: Bir ilkokulda öğretmenlik yapmakta olan Magda, meme kanserine yakalandığını öğrenir. Daha önce de yakalanıp iyileştiği hastalığın bu kez epeyce ilerlediği ortaya çıkar. Magda yaşadığı bu zor günlerde en yakınlarının neşesine güvenmektedir: Bunlar, 10 yaşındaki futbol delisi oğlu, bir türlü şarkı söyleyemeyen jinekoloğu ve karısını ve kızını bir kazada kaybeden ve Magda’nın hayatına aniden giriveren bir adamdır…  Hayattan alabildiğince keyif almanın derdinde olan Magda, bunu yanındakilere de geçirmek ister. Kendisine 6 aylık ömür biçildiği gün hamile olduğunu öğrenir ve kaderini değiştirmeye karar verir.
MA MA
YÖNETMENİN GÖRÜŞÜ
“Ma Ma”nın büyüsü, Magda’nın hayatındaki trajediyle yüzleşmesi duygusunda yatıyor. Bu duygu, iki farklı anda karşımıza çıkıyor. Biri geçer geçmez ikincisi onu takip ediyor. İlk duygu ona çok hasta olduğunu söylerken ikincisi bundan kurtuluşu olmadığını söylüyor. Sağ göğsündeki kanser tedavi edilebilirken, sol göğsündeki kanserin çaresi yok.
“Ma Ma”, bu metaforla iki farklı şekilde anlatılmış oluyor. İlk “ma”, hastalığın üstesinden gelme, kumda sürünen yengeçlerin sırtlarında taşıdıkları korkuya rağmen denize ulaşmalarının hikayesi. İkinci “ma” ise, kesin bir trajedi. Yengeçler artık durmuyorlar. Natasha onları beyaz, çocuksu elleriyle kavrayıp denize fırlatsa da durmuyorlar. Ancak gerçek hiç de böyle bir şey olmasa da jestler önemli hale geliyor, Natasha’nın simgelediği, yengeçler onu götürdüğünde Magda’nın geride bırakacağı yaşama vaadi önem kazanıyor.
“Ma Ma”nın iki bölümü de kendine has yapılara sahip. Ama iki bölüm arasında bir simetri var. İkisi de karanlık bir başlangıca sahip; ikisi de jinekoloğu Julian’ın verdiği trajik meme kanseri haberleriyle başlıyor. Her iki bölümün de ortasında ve hikayenin çözülme bölümünde Magda’nın etrafındaki karakterler birçok şey yitirirken birçok şey de öğreniyorlar. Ya da bir şeyler yitirerek başladıkları hikayede bir şeyler kazanıyorlar… Ama bu kazanımları ne kadar fazladır? Burada mühim olan nicelik değil niteliktir. Hikayenin yaptığı tam da bu, Magda’nın mirasını, onun küllerinden doğan yeni ve zengin bir hayatı ortaya çıkarmak.
“Ma Ma”, 2012’den 2013’e uzanan ve iki yaz boyunca süren bir hikaye. Magda, daha 40 yaşında bile değildir. İlkokul öğretmenidir. Filmin başında göğsünde bir kitle fark ettiği için doktoruna gider. Eylül’de işsiz kalacağını biliyordur; üç ay önceden bu konuda bilgilendirilmiştir. İşten çıkarılacağı haberini aldığı gün kuaförde, oğlu Dani’nin babasının ondan ayrıldığını mesaj ile bildirir. Oğlu harika goller attığı sezonun son maçını oynarken, doktoru sol göğsünde iki karsinom olduğunu söyler.
İlk günden itibaren Magda’nın hayatı sarsılmaya ve etrafındakileri de etkilemeye başlar. Hayatının merkezine aldığı oğlunun yanına iki yeni erkek eklenir. Jinekoloğu Julian ve büyük acıları omuzlamış Arturo. İlk adam, hastalığını teşhis edip ilaçlarla hastalığı yok etmeye çalışan, sevdiği şarkılardan kupleler okuyan, sağ göğsünü alıp yaz ayını bir sahil kasabasında geçirmesini sağlayandır.
Arturo ise Dani’yi oynarken izleyen, Real Madrid altyapısında çalışan bir yetenek avcısıdır. Magda’ya oğlunun parlak bir geleceği olduğunu söyler. Bu umut dolu haberin ardından Magda, Arturo’nun trajedisine tanık olur. Adam, bir trafik kazasında kızının öldüğünü ve karısının komada olduğunu öğrenir. Magda, Arturo’yu rahatlatmaya, kendisinden daha zor durumda gördüğü, ondan daha fazla şeyini kaybeden bu adama kendi tedavi süreci boyunca destek olur. Arturo’nun eşi hayatını kaybedip Magda ameliyat olduktan sonra ikili yeniden bir araya gelir. Daha doğrusu bir trajedi onları bir araya getirir ve birbirlerini bırakmazlar.
İlk “ma”daki yüce deneyimin ilk anından itibaren Magda’nın kişiliği değişmeye başlar. Daha yaşam dolu daha esprili biri olur. Başkalarıyla paylaştıkça daha kırılgan bir mutlulukla dolar. Magda’nın kraliçe olduğu, merkezinde Dani ve köşelerinde Julian ile Arturo’nun yer aldığı bu içten üçgende içinde, ikinci “ma”yı oluşturan bir şeye can verir. Kızına, Julian’ın evlatlık edinmek isteyip edinemediği Sibiryalı kızın adını, Natasha ismini vermek ister. Ölümcül hastalığa yakalanan Magda Natasha’ya hamile kaldığında, altı aylık ömrü kalmışken kaderine meydan okur. İçindeki canla ölüme yaşamla meydan okur.
Magda, ruhun da öldüğüne inanır. Hayata, şu anın varlığına inanır. Sesine yerleştirdiği öğretmen edasıyla Dani’ye, hayatta tek yapmamız gereken şeyin olabildiğince mutlu olmak ve etrafımızdakileri de buna cesaretlendirmek olduğunu söyler. Bu basit tavsiye, hayat dolu “Ma Ma”nın tinsel merkezidir.
Magda’nın iç dünyasının dışında kalır dünyanın kalanı. İspanya’nın 2012 yazında yaşadıklarının ipuçlarını görürüz. Ekonomik krizin en kötü yılında İspanyol hükümeti, kurtuluş reçetesi olarak sunulan yaptırımları kabul etmeye zorlanırken, futbolda İspanyollar Avrupa Şampiyonası’nı kazanır. Dünyanın en iyi takımı ilan edilirler. Halkın özgüveninin dibe vurduğu bir dönemde haberler ülke futbolunun başarısından bahseder. Yıkıcı krizin, artan işsizliğin ve sağlık sistemindeki kesintilerin her birini Magda iliklerinde hisseder. Böylece hastalığı İspanya’nın durumu için, onun hayat dolu görüntüsü de bu duruma duygusal bir çare olarak bir metafor halini alır.
2013 yazında Julian sahneye çıkar ve Nino Bravo’nun “Vivir” şarkısını söyler: “Bu şarkı senin için Magda. Güzel çılgınlığına. Bize verdiğin ve bize bıraktığın her şey için teşekkürler.” Evet bu güzel çılgınlık, Magda’nın oğluna bir kız kardeş ve kızını kaybeden Arturo’ya bir kız çocuğu vermeye karar vermesidir. Magda, Arturo’nun Dani ve Natasha’ya iyi babalık edeceğinden emindir. “Senin çocukların, benim çocuklarımdır,” der adam ona. “Ve benim Tanrım sensin,” diye karşılık verir Magda.
Artık bir aile olmuşlardır. Aynı yere gidip tatillerini geçireceklerini hayal etmek artık zor değildir. Magda’nın ruhuna kaç kere, “Acı içindeyken hep ileriye bakmak, ağlamak, savaşmak ve kahkahalara boğulmak… Yaşamak budur, yaşamak budur, budur yaşamak…” seslenir Natasha, Dani, Arturo ve Julian?

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (15. hafta):
Nuh'un Gemisi -Noah's Ark (2024) Bodrum Seferi (2024) Omen: İlk Kehanet - The First Omen (2024) Vincent Ölmeli - Vincent Must Die (2024)
Arşivden Seçkiler:
Saplantı - Unforgettable (2017) Daha İyi Bir Dünyada - Haevinen - In a Better World (2011) Tamirhane (2022) Muhteşem Yaratıklar - Beautiful Creatures (2013) Sırrını Biliyorum (2024) Büyük Usta - The Grandmaster (2014)

Leave a comment