Kıyamete Koşanlar Kulübü

“İlk adımdan, kasların ilk hareketinden, ilk nöronun ateşlemesinden önce bir seçim yapmanız gerekir: Durmaya devam et ya da harekete geç.”

Asteroitler dünyaya çarpmıştı, dünyanın sonu geliyordu… ve Edgar Hill eşinden, kızından, yeni doğan oğlundan sekiz yüz kilometre uzaktaydı. Ailesiyle arasında harap olmuş topraklar, tehlikeli yağmacılar, münzeviler, uçak enkazları, sular altında kalmış şehirler vardı. Bir araç bulmanın, bulsan bile o araçla ilerlemenin mümkün olmadığı bu yolculukta Edgar ya sonuna kadar koşacak ya da ailesini kaybedecekti. Sorumluluktan kaçınmak için bahaneler bulduğu günler geride kalmıştı, kıyamet buradaydı artık.

Kıyamete Koşanlar Kulübü, insanın maddi ve manevi dayanma kabiliyetini anlatan, son sayfaya neredeyse koşa koşa geleceğiniz bir roman.

Yapay Koşullanma

“İnsanların birbirlerine ne yaptıklarına aldırış etmezdim: Tabii a) yapılanları durdurmam veya b) arkalarını temizlemem gerekmediği sürece.”

Locus En İyi Kısa Roman Ödülü Kazananı
Hugo En İyi Kısa Roman Ödülü Adayı
Nebula En İyi Kısa Roman Ödülü Adayı

Karanlık bir geçmişi vardı. Bu geçmişin bir bölümünde de insanları öldürmüştü. Bu olay kendisini o kadar etkilemişti ki kendine “Katilbot” demeye başlamıştı. Ancak bu katliamla ilgili belleğindeki anılar belli belirsizdi ve artık daha fazlasını öğrenmek istiyordu.

Kısaltma adı GAT olan bir Araştırma Taşıyıcısıyla (“G”nin ne anlama geldiğini inanın ki bilmek istemezsiniz) bir olup her şeyin çığırından çıktığı o madencilik tesisine doğru yola çıkmak niyetindeydi.

Keşfedecekleri ise Katilbot’un bakış açısını tamamen değiştirecekti…

Golem

Gustav Meyrink, başyapıtı Golem’de hafızalardan silinmiş bir dünyayı betimler. Yüzlerce yıl öncesine dayanan folklorik bir efsaneyi yirminci yüzyıl Prag’ının ara sokaklarına, karanlık geçitlerine, gettolarına özenle yerleştirir. Öyle ki ortaya en az onunki kadar kasvetli olmakla birlikte, çağdaşı Kafka’nın kentinden farklı bir Prag çıkmıştır. Almanca korku ve fantastik edebiyatının temel taşlarından olan Golem, bir yanılsamalar labirenti şeklinde varoluşa, felsefeye ve psikolojiye değin uzanır.

Taş kesim ustası Athanasius Pernath, getto hikâyeleri dinlerken bir anda kendini bu hikâyelerin içinde bulur. Çehresini bir türlü anımsayamadığı garip bir adamın verdiği kadim büyü kitabıyla Prag’ın gizemli tarihinde, ışıksız mağaralarında her nesle musallat olan Golem denen yaratığın peşine düşer. Rüya ile gerçek, bugün ile tarih birbirine girmiştir. Bu sırada Yahudi Mahallesi, ustaca planlanmış bir intikam planına sahne olmaktadır. Golem’in yine görüldüğü söylentisi bütün kentte duyulmuştur.

Varoluşun güvenilmezliği Golem’in gezdiği sokakların ürpertisiyle buluşuyor…

Gulliver’ın Gezileri

“Gulliver’ın Gezileri gösteriyor ki, eğer az da olsa akla yatkın bir dünya görüşüne yeterince inanılıyorsa, bu muhteşem bir sanat eseri ortaya koymak için yeterlidir.” – George Orwell

İngilizce yazılmış en iyi hiciv olarak görülen Gulliver’ın Gezileri, gemisi kaza yapmış ve kıyıya vurmuş Lemuel Gulliver’ın dört farklı gerçeküstü diyara yaptığı yolculukları konu edinir: Küçük insanların bulunduğu Liliput, devler diyarı Brobdingnag, mucizevi uçan ada Laputa ve zeki at ırkı Houyhnhnm’lar ile onların ilkel hizmetkârları olan insansı ırk Yahoo’ların yaşadığı tuhaf ülke.

Her yolculuğunda yepyeni kişilerle tanışıp yeni bakış açıları kazanan Gulliver, insanlığa ve insanlığın art niyetine, ahmaklığına, açgözlülüğüne, kibrine ve bağnazlığına dair gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalır.

Maceranın, mizahın ve felsefenin eşsiz bir birleşimi olan Gulliver’ın Gezileri’yle birlikte Jonathan Swift, hem hiciv yoluyla insana aslında nasıl bir canlı olduğunu gösteriyor hem de edebiyat tarihinin zamana karşı koyan başyapıtlarından birine imzasını atıyor.

Körduman

Sağırdere (1955) romanının devamı niteliğindeki Körduman (1957), Kemal Tahir’in dikkatini Anadolu insanına yönelttiği önemli eserlerden biri.
Cumhuriyet devri Türk romanının genel olarak iki cepheden birini seçip ele aldığı şehir-köy / İstanbul-Anadolu ikiliğinde daha objektif bir bakış açısı bulma çabasıyla “monoklu” değil de “gözlüğü” tercih eden Kemal Tahir’in köy romanına ilişkin sözleri hâlâ üzerine düşünülmeyi bekliyor:

“Yakın bir gelecekte eserlerimiz üzerinde sahici köylü aydınları ile bizzat yazdığımız köylüler düşünecekler, eleştirmeler yapacaklar, kararlara varacaklardır.
Asıl şaşmaz, affetmez hüküm, o günün gaddar hükmüdür. Romanı uyduranların, uydurabilirim sananların vay haline!”

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (13. hafta):
Arap Kadri ve Tarzan (2024) Sahipsiz - Surrogate (2024) Cin Günü (2024) Riki Rhino: Kahraman Kanatlar - Riki Rhino The Bird Kingdom (2024) Lassie: Yepyeni Bir Macera - Lassie: A New Adventure (2024) Oldboy (2024) Winnie The Pooh: Kan ve Bal II - Winnie The Pooh: Blood and Honey II (2024) Güneşi Söndürmem Gerek (2024) Hayalet Avcıları: Ürperti - Ghostbusters: Frozen Empire (2024)
Arşivden Seçkiler:
Göktaşı (2018) Hadigari Cumhur (2009) OCEAN’S 8 (2018) Sevimli Tekneler - Anchors Up (2018) Ela ile Hilmi ve Ali (2023) Çılgın Dostlar 2 / Open Season 2 (2009)