KALBİM SENDE

HERKES MUTLU BİR SON İSTER. Son yılların en eğlenceli ve özgün romantik komedisinde, Aşkın 500 Günü ve Inception’ın yıldızı Joseph Gordon-Levitt modern zamanların Don Juan’ı rolünde karşımıza çıkıyor. Yakışıklı ve çapkın Don Jon, bir gün güzeller güzeli Barbara’ya (Scarlett Johansson) rastlar ve kalbini kaptırır. Ancak onu parmağında oynatan ve evlenilecek bir adam haline getirmeye çalışan Barbara ile düzenli bir ilişki yaşamak Don Jon için pek kolay olmaz. Don’un zamanla aşka ve hayata dair aradığı cevapları bulmasına ise Esther (Julianne Moore) yardımcı olacaktır. Joseph Gordon-Levitt’in kendi yazıp yönettiği ve 2013’ün en merakla beklenen filmleri arasında yer alan KALBİM SENDE, ilk gösteriminin ardından Amerikan stüdyolarını peşinden koşturarak rekor bir fiyata satın alınmıştı.

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
•Joseph Gordon-Levitt, Barbara rolünü Scarlett Johansson’u düşünerek yazmış.
•Don rolünde Channing Tatum’u oynatmayı düşünüyormuş ancak daha sonra bu rolü kendisi üstlenmiş.
•Filmde Anne Hathaway ve Channing Tatum sürpriz rollerde karşımıza çıkıyorlar.
Hikayenin nasıl ilerlediğini bildiğinizi sanıyorsanız Neler olacağını bir görün!
Vizyon Tarihi: 11 Ekim 2013
Yönetmen: Joseph Gordon-Levitt
Oyuncular: Joseph Gordon-Levitt, Scarlett Johansson, Julianne Moore, Tony Danza Yapımcı: Ram Bergman
Senaryo: Joseph Gordon-Levitt
Görüntü Yönetmeni: Thomas Kloss
Kurgu: Lauren Zuckerman
Müzik: Nathan Johnson
Yapım Yılı: 2013
Ülke: ABD
Süre: 90 dk
Dağıtım: M3 Film
İthalat: Calinos Films

www.facebook.com/donjonTR

KALBİM SENDE / DON JON’a ilham veren unsurlar nelerdi? Bu senaryoyu yazmaya nasıl yöneldiğini anlatır mısın? İnsanların birbirlerini nasıl nesneleştirdikleri üzerine bir hikaye anlatmak istedim. Neden? Belki sebep şu olabilir: Hayatım boyunca bir aktör olarak yaşadım ve bizim kültürümüzün, filmlerdeki ya da TV’deki insanları nesneleştirme gibi tuhaf bir eğilimi var. Veya belki de 60 ve 70’lerde feminist harekette yer alan annemin idealleriyle büyüdüğüm için olabilir. Ya da sebep şudur: İnsanların birbirlerine bağlanışı – veya bağlanamayışı – beni daima büyülemiştir. İnsanların birbirlerini nesneleştirmeleri üzerine kafa yorarken, “bilgisayarı önünde oturmuş porno izleyen bir adam” görüntüsünün kusursuz bir metafor olduğunu düşündüm. Ekrandaki kadın onun için bir nesneden başka bir şey değil. Aralarında hiçbir bağ yok.

Sonra içimdeki aktör devreye girdi ve bu adamı kimin oynayabileceğini düşünmeye başladım. Niçin porno izliyor? Bir partner bulamadığı için mi? Hayır, bu pek çalışmazdı. Onu sadece yalnız gösterirdi. Ama sürekli kadınlarla takılırken bir yandan da pornografinin tek yönlü doğasının cazibesinden kendini alamayan birisi, ‘nesneleştirme’ temasını tam anlamıyla gözler önüne serebilirdi. “Hanımların gözdesi erkek” modeli üzerine odaklandım ve efsanevi kurgusal kahraman Don Juan’a ulaşmam pek zaman almadı. Aslında klasik Don Juan hikayeleri, baş karakterin hiçbir şeyden ders almadığı ve nihayetinde hatalarından dolayı yıkıma uğradığı trajedilerdir. Fakat ben, karanlık ile ışığı iyi dengeleyen hikayeleri seviyorum. Filmde tünelin sonunda ışığın görünmesini, umudun korunmasını istedim. Bu nedenle, komediye daha yakın bir film yapmaya karar verdim.
Tabii ki bir ‘kara komedi’ ve evet, oynadığım karakter tanıştığınızda biraz adi birisi gibi görünüyor. Ama filmin sonuna gelindiğinde seyirci, Jon’un kurtuluş yoluna girdiğini hissedecek. Sonuçta KALBİM SENDE / DON JON sadece insanların birbirlerini nasıl nesneleştirdiklerini anlatan bir film değil. Birbirimize nasıl bağlandığımızı da anlatıyor. Bu açıdan, bir aşk hikayesi olarak niteleyebilirim. Gerçekten berbat bir aşk hikayesi! Senaryoyu yazma sürecini biraz anlatır mısın? Hikayenin ilk tohumları sanırım 4 yıl kadar önce atıldı. 2 yıl boyunca kafamda farklı fikirler dolaştı. Sürekli beyin fırtınası yapıp notlar aldım. Komedi tonlarına kaymam ve Jon’u aşırı jöleli saçları olan kaslı bir Doğu Sahili erkeği olarak kafamda canlandırmaya başlamam, Vancouver’da 50/50’yi çektiğim günlerde oldu.

[flickr-gallery mode=”photoset” photoset=”72157635413208320″]

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (16. hafta):
Nûfer (2024) Çılgın Yolculuk - Lahazat Lazeeza (2024) Kimsesiz (2024) Bulanık (2024) Robot Düşleri - Robot Dreams (2024) Meraklı Kedinin 10 Yaşamı - 10 Lives (2024) Aşk Filmi (2024) Arap Kadri (2024) Dali'yi Beklerken (2024) Harry Potter ve Ölüm Yadigarları: Bölüm 1 (Harry Potter and the Deathly Hallows: Part 1 (2024) Demon Slayer - To the Hashira Training (2024) Harry Potter ve Ölüm Yadigarları: Bölüm 2 - Harry Potter and the Deathly Hallows: Part 2 (2024) Tutsak Abigail - Abigail (2024) İç Savaş - Civil War (2024)
Arşivden Seçkiler:
Güzel ve Çirkin - Beauty and the Beast (2012) Düş ve Gerçek - Jimmy P. (2014) Şrek 4: Sonsuza Dek Mutlu (2010) Cühenna (2021) Ölümcül Çarpışma - Hidden Strike (2023) Kariyer (2015)

Leave a comment