İlk filmde belediye başkanlığı için kocasıyla yarışan Kate rolündeki Demet Akbağ, Hükümet Kadın 2 ‘de ise valinin oğluyla mücadele ediyor. Film, 40’lı yıllara dair siyasi göndermeleriyle de dikkat çekiyor.
Bazı filmleri beğenir veya beğenmeyiz ama çekilmelerini destekleriz; Hükümet Kadın kendi içinde bir derdi olan, taşlamayla hem güldürüp hem de düşündüren bir filmdi. Vizyona girdiğinde o kadar beğenildi ki hemen ikincisi çekildi. Kadro aynen duruyor. Filmin yönetmeni ve senaristi Sermiyan Midyat. Oyuncu kadrosunda da bulunuyor Midyat; ona Ercan Kesal, Demet Akbağ, Mahir İpek ve Burcu Gönder eşlik ediyor. Oyunculuklar belirli bir çizginin üstünde ama ikinci film bizi biraz hayal kırıklığına uğrattı…
İlk filmin hikayesinin öncesine dönüyoruz. O sırada henüz başkan değil, sadece belediye başkanının eşi olan Kate, yedi çocuğuyla Midyat’ın sevilen bir ismidir. Fakat 40’larda ülke karışmış; Demokrat Parti, CHP’nin koltuğunu sarsmıştır. Ankara herkesin korktuğu uygulamalara imza atmaya başlar. Sonunda Başkan’ın okuduğu yasaklı kitaplar yüzünden başı belaya girer. Bir de Ankara’ya gönderdiği yazılarda yasaklı kitaplardan alıntı yapınca hapse gönderilir! Vali’nin oğlu Faruk ise bunu bir fırsat görerek belediye başkanlığına talip olur. Ama Kate buna izin vermeyecektir… Kocasının yerine seçim çalışmalarına başlar. Artık Kate ile Faruk’un savaşı başlamıştır. İlk filmde Kate üzerine kurulu bir senaryo vardı. Fakat Sermiyan Midyat’ın canlandırdığı Faruk ile eşinin macerası izleyici tarafından o kadar sevildi ki ikinci film neredeyse tamamıyla onlar üzerine kurulmuş.
YENİLİK ARAYIŞI YANITSIZ KALIYOR
Problem de burada başlıyor. Faruk’un eşini canlandıran Burcu Gönder çirkin bir kadın, üstelik eşi Faruk onu hiç sevmiyor. Bu çatışmada komedinin zirve yaptığı yerler oluyor. İlk filmde güzeldi çünkü senaryo içinde olması gerektiği kadar yer almıştı. Ama ikinci filmde odağa onlar gelince bu çatışmaya bir şeyler eklemek gerekmiş. Fakat Sermiyan Midyat yazdığı senaryoyu bu anlamda dolduramamış. Hep aynı şeylerin üzerine gidince de olay sömürüye dayanmış. Bir yerden sonra Burcu Gönder’in canlandırdığı karaktere alınan tavır canınızı yakmaya başlıyor. Bir kadının bu kadar ezilmesi sizi gülümsetmekten çok sinirlendiriyor. Madem bu karakteri bu kadar kullanacaksınız biraz da kişilik katsaydınız. Faruk’un eşini derinliği olmadan hedef tahtasına koyarsanız onu sömürür ve filmi tek katmanlı hale getirirsiniz. Aynı şey Kate için de geçerli. İlk filmde görmüştük, okuma yazması olmayan Kate’nin belediye başkanı olmasıyla yaşananlar komikti. Fakat bu filmde yeni bir şey yok. Sadece seçim sürecinde yaşadıkları var ki haliyle belediye başkanıyken yaptıklarından daha etkisiz. Kısacası ikinci film bütün karakterleriyle, öyküsüyle ilk filme dayanıyor. Onun başarısını sömürüyor. Mesela yine bu filmde bir sahne var. Faruk’un yardımcısı seçim esnasında millete dağıtıp oy toplamak için Suriye’den kaçak malzeme getiriyor. Kate’nin adamları ise mayın tarlasındaki tabelaların yerini değiştirip malzemeleri taşıyan katırların mayın tarlasına girmesini sağlıyorlar. Bütün katırlar mayına basıp ölüyor. Güya iyi olanlar katırları öldürüp Faruk’un oyununu bozuyorlar. Ama hayvanları öldürüyorsunuz be kardeşim! Ben bunun nesine sevineyim? Bunun neresi gülünç? Bu tür yaklaşımlar belki bundan yıllar evvel normal karşılanabilirdi. Ama artık izleyicinin de toplumun da değer yargıları değişti. Bu değişime Sermiyan Midyat’ın yabancı kalması affedilir şey değil. Filmin siyasi göndermesine ise hiç katılmıyorum ama yönetmenin tercihlerine de saygı duyuyorum.
BKM’nin filmlerini çoğunlukla severim. Hem eğlendirir hem düşündürür. Ama bu defa ne eğlendim ne de mesajları doğru buldum.
FİLMİN KÜNYESİ
Yönetmen ve senarist: Sermiyan Midyat
Oyuncular: Demet Akbağ, Sermiyan Midyat, Mahir İpek, Burcu Gönder
Tür: Komedi Yapım: 2013, Türkiye, 105 dakika
HaftaninFilmi.com’dan Filmler
Arşivden Seçkiler:
