TWENTIETH CENTURY FOX SUNAR
Tarihin en kötü sonuçlanan cinayetlerinden biri haline gelecek olan olayı çözmeye çalışan, DOĞU EKSPRESİNDE CİNAYET’teki ünlü dedektif Hercule Poirot’u (KENNETH BRANAGH) izliyoruz.

Özel dedektif Poirot, zengin bir işadamının kış mevsiminde batı yönünde giden bir trende öldürülmesinin ardından, yolcularının hangisinin katil olduğunu ortaya çıkarmak için, katil tekrar saldırmadan önce elinden geleni yapmalıdır.

1934’te yayınlanan Agatha Christie’nin romanı, Doğu Ekspresinde Cinayet, şimdiye kadar en ustaca geliştirilmiş hikayelerden biri olarak düşünülür. Yayınlanmasının ardından 80 yıl sonra bile Christie’nin romanı, yeni nesil okuyucular tarafından sevilmekte. Kenneth Branagh’ın beğenilen kadrosu ve nefes kesici görselleri ile sevilen gizemi yeniden yaşatması, izleyicileri yaşamlarının en şüpheli tren yolculuğuna çıkarmaya davet ediyor.

HERKES ŞÜPHELİ

Agatha Christie’nin klasik gizemi, zengin çizilmiş karakterleri lüks bir yolcu treniyle, gergin sahnelerle ve keskin diyaloglarla süslendiğinden, romanın 1934’te başlangıcından bu yana izleyicileri ekrana sabitledi. The Times of London’da, “Küçük gri hücreler bir kez daha çözülemeyecek gibi olanı çözdü, Bayan Christie inanılmaz bir hikayeyi gerçekçi kılıyor ve seyircinin merakını canlı tutarak sonla ilgili tahminler yürütmeye itiyor.” diye bahsetti.

Okuyucular, nesiller boyu Hercule Poirot’un gizemi, suçu, öyküsü ve karakteriyle büyülendi. Doğu Ekspresi’nin cazibesi Christie’nin çalışmaları ve seyahatleriyle bu güne hizmet eder. Christie’nin romanı yazdığı iddia edilen İstanbul’daki Pera Palace Hotel’deki 411 numaralı oda da popüler bir yer olarak kaldı. Dünya’da Christie’nin gizemlerini yeniden keşfetmeye adanmış, özellikle de Hercule Poirot’u içeren dernekler ve kulüpler vardır.

Hepsi hikayeyle başlar. Ancak bir film yapmak için elbette o hikayenin haklarını elde etmeniz gerekir ve Mark Gordon ve Simon Kinberg’e göre bu beş senelik bir serüven. Başlangıçta iki şahıs da haklarla ayrı ayrı ilgilendi ancak sonradan takım olmanın en iyi yaklaşım olacağına karar verdiler.

Klasik sevgisiyle tanınan Kenneth Branagh, baştan beri mükemmel bir seçimdi. Aktör / yönetmen, “Fox, gerilimleri sevdiğimi biliyordu ve bu yüzden bana geldiler, bence belki trenleri sevdiğimi de biliyorlardı, kesinlikle bu başlıktan hoşlanıyordum,” Doğu Ekspresinde Cinayet’. Ayrıca hikaye çok dar bir alanda yüksek gerilimle geçer. Michael Green’in senaryosunu okudum ve gerçekten beni çok etkiledi. ” diyor.

Sonra set var. Modern izleyiciler için seyahat, bir güçlük haline geldi. Doğu Ekspresi seti, seyahate verilen değere ve deneyimin gerçek lüksüne dönüşüyor. Green’in senaryosu, zamanın cazibesini ve ünlü trenin titiz ayrıntılarını yakaladı.

Branagh, sadece Green’in senaryosuyla çalışmaktan heyecan duymakla kalmayarak, Agatha Christie’nin akrabaları olan; “Mathew Prichard [Christie’nin torunu] ve James Prichard [Christie’nin büyük torunu] proje için gittiğimde ilk iletişime geçtiği insanlar olmuştu ve onlarla işbirliği yaptığım için çok mutluydum. Mathew, Agatha Christie ile büyümüştü ve James sadece bir aile üyesi değil, aynı zamanda çok akıllı, yaratıcı bir etkiye sahip olan iyi bir iş arkadaşıydı. Hepimiz, Agatha Christie’nin çalışmalarının evrimin çok güçlü bir anında olduğunu hissediyoruz ve çoktan dünyadaki eğlencelere büyük katkıda bulunmuş, ancak insan tecrübesine dokunan biri olarak yeniden keşfedilmiştir. Bugünle alâkalı, eğlenmeye ve bizi farklı bir şekilde düşünmeye devam ediyor “dedi.

Hikayenin önemi üzerine James Prichard şunları anlatıyor: “Benim için, Doğu Ekspresinde Cinayet, Agatha Christie’nin yazdığı en akıllı hikayelerden biridir. Adaletin şaşırtıcı keşifleri vardır, büyükannem için adalet çok önemliydi, bu hikayenin eşsiz olduğuna inandığım unsurlar var ve bu sayede hikayeyi bu kadar güçlü kılan şeyin özüne gidiyor. Arka-hikaye inanılmaz hareketli, zorlayıcı ve Poirot’un tüm bölümle ilgilenme biçimi olağandışı. ”

Branagh, Poirot’u yönetmesi ve oynaması için kendisinin niçin doğal bir uyumu olduğunu açıklıyor: “Bu iki şeyin aynı işi yapan bir kişiyle çok uyumlu olmasının bir yolu olduğunu düşünüyoruz, çünkü esas olarak sanırım Hercule Poirot yönetmen. Poirot bir yönetmen gibi karakterleri yönlendiriyor ve sezgisel olarak olabildiğince dinlemeye ve her sorgu için gereken ruh halini nasıl oluşturacağına dair çalışıyor “dedi.

Bir yönetmen olarak Branagh’ın bu şaşırtıcı oyunculara ve onların performanslarına yoğunlaşması tam olarak Poirot’un sahip olması gereken şeydi, Christie’nin de belirttiği gibi, suçlunun işaretlerini aradığı için, çoğu kez “Poirot bir gözdeki titreşimi dahi gözlüyor” diyor.

“Poirot, vücut dilini gözlemleyen bir usta” diyor Branagh. “Nesnesi olan birisi değil, birinin bir nesneyle yaptığı şey. Onların yedikleri, geride bıraktıkları, söylemedikleri ya da mizahın oluşturduklarıdır. Ve kendi bakış açısına göre, Belçikalı olduğu için farklı olduğunu iddia eder,

Oscar adayı aktör Johnny Depp hikayenin tanıdık ve taze hissettirişine dikkat çekti. “Agatha Christie’den bekleyebileceğiniz her şeye sahip” dedi Depp. “Ölüm, cinayet, ilginç karakterler, alışılmadık, çoğunlukla çekici olaylar, harika bir yer ve harika bir yolculuk, bu unsurların tümü filmde var. Çok iyi bir hikaye anlatımının işareti olduğunu düşünüyorum. ”

Oscar’a aday gösterilen aktör Willem Dafoe’nin, karakter odaklı anlatısıyla senaryo dikkatini çekti: “Bu hikaye için bu çok önemli bir tondu ve Poirot rolü gizemli ve güzelce yazılmıştı. Hoş sınırları var ve eğlenceli, fakat aynı zamanda merkezde ahlaki bir ikilem var. ”

Josh Gad senaryoyu ilk okuduğunda, projeye dahil olmak istediğini hemen anladı. “Senaryonun yaklaşık yirmi sayfasını okudum ve menajerime dedim ki, bilet alan birini oynamak zorunda kalmak bile umurumda değil, bu filmin bir parçası olmam lazım, olağanüstüydü. Bana göre, bu kadar akıllı, epik, ve neredeyse Hollywood sinemasının altın çağına geri döndüren bir projede olmak gerçekten heyecan vericiydi. ”

Oscar ödüllü oyuncu Penélope Cruz da Branagh’ın Poirot’u yönetmesi ve oynaması arasında sorunsuz bir şekilde hareket etme yeteneğinden etkilendi. Cruz, “Performanslarla ve kamera ile yaptığı şey gerçekten güçlü ve kafamızın içine işleyen bir film yapıyor ” dedi. Bu şaşırtıcı dans, onun için çok kolay görünüyor, ki bu çok nadir ve hepimiz şaşırtıyor. Biz büyük bir oyuncu kadrosuyuz ve o çok fazla sorumluluğa sahip. ”

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (13. hafta):
Arap Kadri ve Tarzan (2024) Sahipsiz - Surrogate (2024) Cin Günü (2024) Riki Rhino: Kahraman Kanatlar - Riki Rhino The Bird Kingdom (2024) Lassie: Yepyeni Bir Macera - Lassie: A New Adventure (2024) Oldboy (2024) Winnie The Pooh: Kan ve Bal II - Winnie The Pooh: Blood and Honey II (2024) Güneşi Söndürmem Gerek (2024) Hayalet Avcıları: Ürperti - Ghostbusters: Frozen Empire (2024)
Arşivden Seçkiler:
Aklı Havada - Up in The Air (2010) Kingsman: Gizli Servis - Kingsman: The Secret Service (2015) Amman Hocam 2 - Les Profs 2 – Serial Teachers 2 (2016) Uyanış - Chariot (2023) Hazine Avcısının Maceraları - Tad The Lost Explorer (2013) Bir Kadının Zaferi – De Dirigent (2019)