Sanal dünyanın en kapsamlı sinema dergisi Cinedergi 37. sayısıyla yayında! Cinedergi bu sayısında yine bu ay öne çıkan konulara el atıyor, dosya ve röportajlarıyla öne çıkıyor!

İşte bu ayın öne çıkan başlıkları… Rıza Kıraç, Esra Ruşan, Nazan Kesal ve Marc Futoussi. Sinemadan akrabalarımız, ebeveynlerinin izinden giden oyuncu ve yönetmenler ile spor filmleri bu ayın dosya konuları…

Rıza Kıraç ‘Aslında üç kuşağı anlatma hali var. 70, 80 ve 90’ların kuşağı. Farklı kültürleri alan farklı insanların bir arada oldukları bir durumda hem aşk, hem politika hem de günlük hayata dair şeyler nasıl hayat bulur gibi durumu var filmin. Ama temel derdi şu: Büyükşehirlerde insan parçalanıyor, başka yerlere doğru gidiyor. Sevgi ve şefkat arıyor. Filmdeki bütün kadınlar güçlü. Erkeklerin daha fazla sevgi ve şefkate ihtiyaçları var ama doyumsuzlar. Böyle bir yerden bakınca daha anlamlı olmaya başlıyor o karakterler.’ diyor filmlerindeki erkekleri de dahil ederek…

Esra Ruşan ise filmdeki karakterle özdeşleşerek bakıyor filmin ilerleyişine… ‘Kesinlikle. Diyarbakır’da yaşanan şeyi ben bilmiyorum mesela. Yaşamakla izlemek ayrı şeyler. Ben altı aylıkken İstanbul’a gelmişim, kendime ne kadar Kürt diyebilirim ki! Kürtçe bilmiyorum, adet ve gelenekleri bilmiyorum.’

Nazan Kesal ise minimalist filmlerin oyuncusu olmaktan duyduğu hazzı anlatıyor: ‘Bu tarz minimalist sinema yönetmenin seçimi ve onun oyuncusu olmak da daha zor. Çünkü az şey söyleyerek çok şey anlatmak gerçekten zahmetlidir. Ben seviyorum ama… Damıtılmış ifadeler, damıtılmış beden dili… Amaç öykü anlatmaksa,  o öyküyü daha süzerek anlatıyorsunuz, yani bir şeyler bağırmıyor, her şey ölçülü, yönetmenin üslubu, sinematografisi, senaryonun  ağırlığı, oyuncunun kattıkları, kamera vs.’

Marc Fitoussi ise tarzını şöyle anlatıyor: ‘Anlatmak istediğim hikaye ne olursa olsun, hikayenin komedi olmasını tercih ediyorum. Ben izleyiciyi konuşturan tartıştıran filmleri severim. Bunu yaparken de çok rahatım. Mesela hiçbir zaman Babou’yu iş bulma kurumunda göstermeyi ya da fazla para alma konusunda pazarlık yaparken göstermeyi düşünmedim.  Bazı şeyleri ima etmeyi tercih ederim.’

Sinemadan akrabalarımız (Hafize Ana, Yaşar Usta, emekçi amca Ahmet Mekin), ebeveylerinin izini süren oyuncu ve yönetmenler ve spor filmleri bu ayın dosya konuları…

Oyuncu Gerard Depardieu ve Penelope Cruz bu sayının portre konukları… Görsele dayanan ‘işte o an’, Sinemanın özünü yakalayan Filmin Özü, Türk sinemasının nabzını tutan Sindrella, oyuncuları rolleriyle yorumlayan Rolleriyle Yaşayanlar, DVD’ye adanmış ayrıntılı bir DVD köşesi,  kült filmlere bakan Sinema KÜLTürü, belgesel sinemaya uzanan Zamanın Ruhu, kısa filme eğilen Uzun Filmin Kısası”…

Eleştiri, vizyon, pek yakında, albümler, kitaplar, festivaller… Hepsi ücretsiz sinema dergisi Cinedergi’nin yeni sayısında.

www.cinedergi.com

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (13. hafta):
Arap Kadri ve Tarzan (2024) Sahipsiz - Surrogate (2024) Cin Günü (2024) Riki Rhino: Kahraman Kanatlar - Riki Rhino The Bird Kingdom (2024) Lassie: Yepyeni Bir Macera - Lassie: A New Adventure (2024) Oldboy (2024) Winnie The Pooh: Kan ve Bal II - Winnie The Pooh: Blood and Honey II (2024) Güneşi Söndürmem Gerek (2024) Hayalet Avcıları: Ürperti - Ghostbusters: Frozen Empire (2024)
Arşivden Seçkiler:
Malefiz: Kötüğün Gücü - Maleficent: Mistress of Evil (2019) Takip - The Rover (2014) Cin Çıkarması - My Guardian Angel (2018) Geriye Kalanlar - The Rest of Us (2020) EIFFEL (2022) Man of Steel (2013)

Leave a comment