“Adam gezegenin en korkutucu insanlarından bazılarının hesaplarını kitabına uydurmak için hayatını tehlikeye atıyor.
Uyuşturucu kartelleri. Silah tacirleri. Para aklayanlar. Suikastçiler… Bu adamın bildiği sırları bir hayal et.”

“İnsanların sırlarının olması birinin hakkında bir şey düşünürken, onun aslında bambaşka biri olduğunu keşfetmek her zaman ilgi çekicidir” diyor yönetmen Gavin O’Connor.
Yönetmenin yeni filmi “The Accountant/Hesaplaşma”nın başkarakterinde durum kesinlikle böyle. Christian Wolff ilk bakışta önündeki tablolar ve cep koruyucusuyla tipik bir mali müşavirden farklı görünmemektedir. Oysa, onun müşterileri dünyanın en büyük suç patronlarından bazılarıdır; ve kendisinin yumuşak ve zararsız görünümü onların herhangi birinden daha tehlikeli olabileceği gerçeğini kamufle etmektedir.
Rolü üstlenen Ben Affleck şunları kaydediyor: “Hikaye hepimizin içindeki ikiliği temsil ediyor. Chris gibi bir adamı kategorize etmek kolay olabilir ama onun aslında hayal edebileceğinizden çok daha fazlasını yapabileceğini keşfediyoruz.”
Aktör, Christian’ın bir başka beklenmedik özelliği daha bulunduğunu, sadece sayılara değil dövüşe de çok hakim olduğunu belirtiyor: “Bir yandan çok iyi eğitimli bir dövüşçü, bir yandan da çok iyi bir matematik uzmanı. Kişiliğinin görünürde birbirleriyle zıt bu yönleri  daha önce yaptığım hiçbir şeye benzemediği için hem heyecan verici hem de zorluydu.”
O’Connor buna katılıyor. “Filmin merkez noktası bu büyüleyici karakterdi; onu sevdim ve irdelemek istedim. Nasıl böyle bir adam oldu? Bu becerileri nasıl elde etti? Nasıl böyle ölümcül bir dövüşçü oldu? Hikaye birbirinin içine geçmiş bulmacalar barındırıyor ki bu filme yüksek bir IQ seviyesi katmanın yanı sıra onu özellikle ilginç kıldı.”-
Hikayenin kıvılcımının kaynağı olan yapımcı Mark Williams, “‘Adli muhasebe’ terimini duydum ve bunun kulağa bir tür dedektiflik işi gibi geldiğini düşündüm. Fakat sonra bu tür bir kişinin kimlerle çalışıyor olabileceği ve aksiyonu neyin üst sınıra çıkaracağı gibi konularda  sınırları zorlamaya, çıtayı yükseltmeye başladım. Kafamda ana çerçeveyi oturtunca, bunu daha önce çalışmış olduğum ve kesinlikle müthiş bir yazar olan Bill Dubuque’ya götürdüm. Fikri beğendi ve senaryo üzerinde çalışmaya başladı” diyor.
Dubuque bunu doğruluyor: “Çoğu kişinin alışılagelmiş olarak gördüğü çerçevenin dışında ve olağanüstü yetenekleri olan bir muhasebeci konsepti oysa bu normalde oldukça monoton olduğunu düşündüğümüz bir meslektir çok farklıydı. Başarılı bir şirketseniz ve birinin zimmetine para geçirdiğini düşünüyorsanız, paranın nereye gittiğini belirleyebilecek bir muhasebe biriminiz vardır. Ama bir uyuşturucu karteli ya da mafya babasıysanız, bunu yapamazsınız. Dışarıdan birini getirtip, kayıtlarınızdaki örüntüleri inceleyecek ve, ‘Sızıntı burada’ diyebilecek ve sonra çıkıp gidecek birine ihtiyacınız vardır. Böyle bir kişiyi neyin özel kılacağını etraflıca düşündüğümde, aklıma otizm yelpazesinde biri olduğu fikri geldi. Ama bu kişi hastalığını avantaja dönüştürmüştü. Bu fikri çok sevdim.”
O’Connor şunu vurguluyor: “‘Yelpaze’ teriminin özellikle uygun olduğunu öğrendik çünkü gerçekte tek bir otizm tipi yok; her insan ayrı bir birey ve herkes o yelpazenin farklı bir yerinde. Christian hayali bir karakter ve gerçek hayattan birine dayanmıyor sayılar konusundaki muazzam yeteneği tanrı vergisi bir şey ama fiziksel becerileri benzersiz yetiştirilme tarzının bir sonucu.”
Dubuque, Christian’ı aynı ölçüde çok yüzlü insanlarla çevrelediğini de belirtiyor: “Hemen hemen hiç kimse gerçekten göründüğü kişi değil.”
Yapımcı Lynette Howell Taylor ise şunları söylüyor: “Bill müthiş bir senaryo yazmış. Daha önce hiç böyle bir şey okumamıştım. Senaryoyu son derece kestirilemez buldum ki bu her zaman iyiye işarettir. Hiç beklemediğim sürprizler içeriyordu ve bazen de soluğumu tuttuğumu fark ettim. Tüm bunlar projede yer almak istememi sağladı.”
Senaryonun hazır olmasının ardından, yapımcılar, “The Accountant/Hesaplaşma”yı yönetmesi için O’Connor’ı seçtiler. Williams’a göre, yaptıkları toplantının sonunda anladılar ki, “O’Connor bu karakterleri çok iyi anlamıştı ve onların iç içe geçmiş hikayesini nasıl anlatacağına dair bir vizyona sahipti.” Williams şöyle devam ediyor: “Onun bu film için mükemmel yönetmen olduğunu biliyorduk. Ayrıntılar konusunda çok iyi bir gözü var. Ayrıca, tüm bulmaca parçalarının sonunda birbirine oturması için onları çok iyi takip etti. Film açısından bu çok önemliydi.”
Affleck şunları ekliyor: “‘Warrior’ ve ‘Miracle’da Gavin’in çalışmasını görmüştüm. Her iki filmde de, performanslarda muazzam bir bütünlük fark ettim. ‘Bu, filmlerinde tek bir yanlış notaya izin vermeyen bir yönetmen’ diye düşündüm. ‘The Accountant/Hesaplaşma’nın giriftliğini ve ayrıntılarını yakalaması ve gerçekçiliğe oturtması için bu tür keskin bir göze ihtiyacımız vardı. Sonuç olarak, filmi onun yönetmesine çok sevindim çünkü kendisi bu muazzam aksiyonun içine özgünlük, orijinallik, insaniyet ve duygu kattı. Onunla çalışmayı sevdim.”
Filmde Affleck’le karşılıklı oynayan Anna Kendrick yönetmenin özellikle “duygusal içeriğe saygısını” takdir ettiğini söylüyor ve şunu kaydediyor: “Bu ilginç bir şey çünkü Gavin böyle biri. O ve Ben tüm aksiyon sekansları için çok heyecanlanıyorlardı ama sonra Gavin gerçekten tatlı ve duygusal sahnelerden de müthiş keyif alıyordu.”
O’Connor kendisini projeye çeken şeyin hikayenin çeşitlilik gösteren öğeleri ve karakterleri olduğunu söylüyor: “İnsanın içini açan şekilde sıradışı bir film ve tanımları yalanlıyor çünkü aynı anda hem bir gerilim, hem bir drama, hem bir aksiyon, hem de karakter analizi. Bunun okuduğum en iyi senaryolardan biri olduğunu düşündüm ve bu filmi gerçekten yapmak istedim.”
Zekice kurgulanmış senaryo filmin etkileyici oyuncu kadrosunu da kendine çekti. “Son sayfaya kadar tahminler yapmaya devam ettim” diyor Affleck ve ekliyor: “Ve bu senaryonun çok zeki; ayrıntılar ve karakter derinliği konusunda zengin; evriminde de yaratıcı olduğunu düşündüm.”
J.K. Simmons da, “Bill Dubuque çok derin karakterleri olan, katmanlı bir senaryo yazmış. Yani, girift bir hikaye örgüsü ile büyüleyici karakterleri bir araya getirmüş” diyor.
Filmde Affleck, Kendrick ve Simmons’a Jon Bernthal, Jean Smart, Cynthia Addai-Robinson, Jeffrey Tambor ve John Lithgow eşlik ediyor.
“Yönetmen olarak görevlerimden biri” diyor O’Connor, “işlerinde çok iyi insanları etrafıma toplamak malzemeyi hep daha yukarı taşıyacak, beni daha iyi yapacak ve filmi olabilecek en iyi şekilde hayata geçirecek insanları. Filmdeki oyuncularımızın hepsi bu çaptalar.”

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (16. hafta):
Nûfer (2024) Çılgın Yolculuk - Lahazat Lazeeza (2024) Kimsesiz (2024) Bulanık (2024) Robot Düşleri - Robot Dreams (2024) Meraklı Kedinin 10 Yaşamı - 10 Lives (2024) Aşk Filmi (2024) Arap Kadri (2024) Dali'yi Beklerken (2024) Harry Potter ve Ölüm Yadigarları: Bölüm 1 (Harry Potter and the Deathly Hallows: Part 1 (2024) Demon Slayer - To the Hashira Training (2024) Harry Potter ve Ölüm Yadigarları: Bölüm 2 - Harry Potter and the Deathly Hallows: Part 2 (2024) Tutsak Abigail - Abigail (2024) İç Savaş - Civil War (2024)
Arşivden Seçkiler:
Cin Tepesi (2018) İçimizdeki Düşman - L’Ennemi Intime – Intimate Enemies (2009) Hüddam 2 (2019) Ah Yalan Dünyada: Neşet Ertaş (2016) Kolpaçino: 3. Devre (2016) Alborotadores: Belalılar (2017)

Leave a comment