Bu hafta vizyona giren Kaptan Amerika: İlk Yenilmez, 1941 yılında başlayan yolculuğunu devam ettiriyor. Filmdeki militarist mesajlar ABD’nin bitmeyen psikolojik savaşını izleyiciye dikte ediyor.

Yıl 1941, 40 kiloluk genç Steve defalarca orduya yazılmaya çalışmasına rağmen reddedilir. Sonunda onu Kaptan Amerika olarak bilinen süper askere dönüştürecek olan deneysel bir programa kabul edilir. Kaslı yeni haliyle Kaptan Amerika, arkadaşı Bucky ve Peggy’nin işbirliği ile Albay Chester’in komutasında, Nazi örgütü HYDRA’ya karşı savaşmaya başlar. Kaptan Amerika’nın kısaca konusu böyle. ABD’li çizgi romancıların en ünlü değil ama Amerika için en etkili çizgi roman kahramanlarının başında geliyor Kaptan Amerika. 1941 yılında, savaş başladıktan altı ay sonra Jack Kirby ve Joe Simon’ın yarattığı kahramanın yıldızı hem dönüşümü hem de Naziler ile verdiği savaş dolayısıyla parladı. Daha sonra Kaptan Amerika olacak Steve aslında zayıf, hastalıklı ve bilindik kahramanlara hiç uymayan bir fiziğe sahipti. Kısacası bir kaybedendi Steve. Bu haliyle savaşa gitmek için elinden geleni yapıyordu. Ordu onu fiziği yüzünden kabul etmiyor, Steve yılmıyor sonunda bir bilim adamının dikkatini çekmeyi başarıyordu. Burası Kaptan Amerika’nın Amerika rüyasını temellendiren özelliklerin başında gelir. Herşeyden önce cesaret sahibidir Steve. Gücü yoktur ama yüreği vardır. Sonunda üstünde denenen bir serum sayesinde mükemmel asker olur. Koskocaman kasları ile Amerikanmilliyetçiliğinin idealize edilmiş, vücut bulmuş halidir. Nazilerle savaşırken başka ülkelere özgürlük götürmektedir. Burada bir duralım.Hadi 1941’de anlıyorum da bugün bütün bu yaşananlardan sonra hala bizim önümüze bu ısıtılıp ısıtılıp getirilen Amerikan rüyasına yeter diyorum. Sinema propagandanın en etkili yapıldığı mecra ve tabii ABD bunu en iyi bilen ve en iyi kullanan ülke. Ama biraz yaratıcılık ve yenilik beklemek bizim hakkımız değil mi? Sonuçta bu filmler ABD halkı kadar onların etkisinde olan kültür dünyamız yönünden bizim de tükettiğimiz hikayeler. Hatta onlarla büyüdüğümüz desek doğru olur. Hepimiz biliyoruz o Sam Amca’nın parmağını gözümüze soktuğu posteri. Üstünde “I Want You-Seni İstiyorum” yazar. Amerikalı genç erkeklerin üzerinde etkisi olan askere bir çağrıdır bu. Kaptan Amerika’nın hikayesinin de özüdür. Zayıf, içler acısı bir erkek askere alınmıyor

ama bir bilim adamı sayesinde asker olur olmaz kendisine şırınga edilen ilaçla Herkülleşiyor. Ordunun ABD erkekleri üzerindeki sihirli etkisi! Filmin hikaye örgüsü ilk yarım saat başarılı ama daha sonra içi boşaltılmış kahramanlık hikayelerine dönüyor.

Militarist şöhretler geçidi

Kaptan Amerika’yı canlandıran Chris Evans’ın neredeyse veremli bir fiziğe sahipken muhteşem efektler sayesinde enjekte edilen serum ile geçirdiği değişim belki de filmin en etkileyici dönüşümü. Kötü karakter, Naziler’e bile kazık atan Kızıl Kafa’yı ise Matrix’in kötü ajanını canlandıran Hugo Weaving oynuyor. Filmin en başarılı performansı ona ait. Artık alıştığımız sert Amerikalı komutan, polis, ajan gibi tiplemelerden birini bu filmde de hayata geçiren Tommy Lee Jones bizi performansıyla şaşırtmıyor. Hollywood’un en beğendiğim karakter oyuncularından Stanley Tucci’nin karikatürize performansı aslında filme çok şeyler katmıyor. Aldığımız duyumlara göre önümüzdeki yıl çizgi roman uyarlaması Avengers’ta Chris Evans Kaptan Amerika, Robert Downey Jr. Demir Adam tekrar buluşacaklarmış. Onların yanında Hulk ve Thor da olacakmış. Ne diyeyim? Hollywood militarizm kokan süper kahramanlarını ısrarla karşımıza çıkarıyor.

FİLMİN KÜNYESİ

– Filmin orijinal adı: Captain America: The First Avenger

– Yönetmen: Joe Johnston
Senaryo: Christopher Markus
-Oyuncular: Samuel L. Jackson,  Chris Evans,  Hugo Weaving,  Tommy Lee Jones,  Sebastian Stan,  Neal McDonough,  Stanley Tucci
– Tür: 3 Boyutlu,  Fantastik- Yapım: 2011, ABD – 124 dakika

Hayvan bakıcısı

HAYVANAT Bahçesi’ndeki hayvanlar, iyi kalpli bakıcıları Griffin’i çok sevmektedir. Griffin, hayatında bir kız bulmanın tek yolunun hayvanat bahçesinden ayrılmak olduğuna karar verir. Paniğe kapılan hayvanlar en büyük sırlarını, insan gibi konuşabildiklerini açıklarlar. Griffin’in gitmesini önlemek için, ona flörtün hayvanlara has esaslarını öğretmeye karar verirler.

FİLMİN KÜNYESİ

– Orijinal adı: Zookeeper

– Yönetmen: Frank Coraci
– Senaryo: Nick Bakay
– Oyuncular: Kevin James,  Rosario Dawson,  Donnie Wahlberg,  Leslie Bibb,  Ken Jeong
– Tür: Komedi
Yapım: 2011, ABD – 102 dakika

Nedimeler

EN yakın arkadaşı Lillian’ı ve bir grup renkli nedimesini evliliğe giden yolda çılgın bir yolculuğa çıkaran Annie’nin hayatı karmakarışıktır. En iyi arkadaşı Lillian nişanlanır ve Annie’nin baş nedimesi olmasını ister. Karşılıksız aşk acısı çeken ve çok üzülen
Annie, pahalı ve tuhaf olan ne kadar adet varsa hepsini uygular.

FİLMİN KÜNYESİ

– Orijinal adı: Bridesmaids

– Yönetmen: Paul Feig
– Senaryo: Kristen Wiig,  Annie Mumolo
– Oyuncular: Rose Byrne,  Terry Crews,  Jon Hamm
– Tür: Komedi – Yapım: 2011, ABD – 125 dakika

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (13. hafta):
Arap Kadri ve Tarzan (2024) Sahipsiz - Surrogate (2024) Cin Günü (2024) Riki Rhino: Kahraman Kanatlar - Riki Rhino The Bird Kingdom (2024) Lassie: Yepyeni Bir Macera - Lassie: A New Adventure (2024) Oldboy (2024) Winnie The Pooh: Kan ve Bal II - Winnie The Pooh: Blood and Honey II (2024) Güneşi Söndürmem Gerek (2024) Hayalet Avcıları: Ürperti - Ghostbusters: Frozen Empire (2024)
Arşivden Seçkiler:
Yarının Dünyası - Tomorrowland (2015) Terminator 2: Mahşer Günü - Terminator 2: Judgment Day (2017) Harbi Define (2010) Bridget Jones’un Bebeği - Bridget Jones’s Baby (2016) Mısır Tanrıları - Gods of Egypt (2016) Muhteşem Showman - The Greatest Showman (2017)

Leave a comment