Kıyamet filmlerinin en yaratıcılarından olan Yeryüzündeki Son Aşk insanın beş duyusundan yola çıkarak tükenişin peşinde romantik bir yolculuğu anlatıyor…

Son dönemlerde kıyamet filmleri çok moda, bunun en büyük sebebi doğayı yavaş yavaş yok ettiğimizin bilincine herkesin varması. Üstelik öyle bir hasar veriyoruz ki yaptıklarımızla, bu sadece ozon tabakasının delinmesiyle açıklanamaz. Doğayı yok ederken insanın kendi doğasını da törpülüyoruz. Toplu katliamlarla, soykırımlarla ve açlıkla terbiye ediyoruz insanlık bilincini. Her akşam masaya oturduğumuzda haberleri seyrederken açlıktan ölen insanları tek gözle görüp bu görüntüleri benimsedikçe ve tepki vermeyi bıraktıkça aslında birşeyler tükeniyor içimizde. Daha az acı duymaya başlıyoruz. Ve ne yazık ki bu tükeniş evrensel bir duygu. Yani ABD’de yaşayan bir Amerikalı da aynı durumda, İstanbul’da yaşayan bir gazeteci de. Sinemayı üretenler için de aynı şey geçerli. Eğer iyi bir yönetmen ve senaristseniz bu durumdan etkilenmemeniz imkansız.

Yönetmen Mackenzie yoluna devam ediyor

Bu hafta vizyona giren Yeryüzündeki Son Aşk böyle bir yönetmenin elinden çıkmış. David Mackenzie daha önceki filmleriyle de bu ışığı vermişti. 2003 yılında Young Adam, 2007’de Mister Foe ve 2009’da sinemalarımızda da oynayan Spread-Çapkın, yönetmenin başarılı üretimleriydi. Fakat Yeryüzündeki Son Aşk bütün bu üretimlerin üstünde bir film. Çünkü insanın tükenişi ile en değerli yetisi olan aşık olma durumunu birleştirebiliyor. Bütün tükenişe karşı aşk duygusuna dayanarak ayakta kalma cesaretini gösteriyor. Filmin başrollerinde Ewan McGregor ve Eva Green var. Böylesi derinlikli bir konuyu kaldırabilecek mükemmel seçimler. Ewan McGregor özel hayatı çok da düzgün olmayan bir aşçı. Yemek yapmayı ve sunmayı bir ustalık gösterisi olarak kabulleniyor. Eva Green ise artık aşka inanmayan bir bilimkadını. İki karakter de yalnızlıklarıyla dalgalanırken birbirlerine çarpıyorlar. Kendi kişiliklerinin çarpıklıkları ve eksiklikleri yüzünden yaşadıkları hayalkırıklıklarının üstünde yürümeye çalışırken birbirlerinin elinden tutuyorlar. Dünya ise kendi tükenişinin peşinden giderken gizli bir hastalığın pençesinde kıvranıyor. Bilinmeyen bir mikrop insanların psikolojik tepkilerle belli ettiği daha sonra fiziksel sonuçları olan bir salgına dönüşüyor. İlk önce büyük mutsuzluk duyan hastalar ağlayıp hayatın karanlık tarafınca ele geçiriliyor. Bu krizden sonra koku duyularını kaybediyorlar. İkinci safhada müthiş bir yeme isteğiyle kriz geçirip tat alma duygularını yitiriyorlar. Üçüncü safhada öfke krizine girip sağır oluyorlar. Bütün bu duyular sırasıyla yok olurken iki kahramanımız birbirlerine sığınıyor. Kaybettikleri her duygu, insanlıklarından bir parça götürürken gerçek aşk insan olmanın başka bir mucizesini yaşatıyor kahramanlarımıza. Sevmek, inanmak, elele tutuşmak ve iki insanın bütün olması. Bu satırları yazarken aşk duygusunu tarif etmenin zorluğunu yaşıyorum. Zaten bu zorluk değil mi bütün bu filmleri, romanları bize yazdıran. Bu noktada yönetmen filmi ne kadar karanlık bir ruh haliyle çekmiş olursa olsun, finalde insanın beş duyusunu elinden alsa da aşk ile çarpan yürekleri bize bırakıyor. Birbirimize sevgiyle dokunabildiğimiz sürece bu macera devam edecek…

Görmesek de, duymasak da, tat almasak da…

FİLMİN KÜNYESİ

Yönetmen: David Mackenzie
Senaryo: Kim Fupz Aakeson
Oyuncular: Ewan McGregor, Eva Green, Connie Nielsen, Stephen Dillane, Ewen Bremner, Adam Smith, Alastair Mackenzie, Caroline Paterson
Tür: Dram, Romantik
Yapım: 2010, Almanya-Danimarka-İngiltere-İsveç – 92 Dak.

Babamın Penguenleri

Ailesinden ayrı, lüks bir hayat süren Bay Popper, çalıştığı firmanın da ortağı olmak üzeredir. Tam o sırada babası Antartika’dan bir paket gönderir. Kolinin içinde bir penguenle karşılaşan Tommy, penguenden kurtulmak için elinden geleni yapar.

FİLMİN KÜNYESİ

Yönetmen: Mark Waters
Senaryo: John Morris
Oyuncular: Jim Carrey, Carla Gugino, Madeline Carroll, Angela Lansbury, Ophelia Lovibond
Tür: Komedi, Aile
Yapım: ABD, 2011 – 95 Dak.

Kolombiyalı: İntikam Meleği

Cataleya anne babasının katledilişine seyirci olur ve kendisi de katledilmekten kılpayı kurtulur. Bundan onbeş yıl sonra, intikam sırası ona gelmiştir.

FİLMİN KÜNYESİ

Yönetmen: Olivier Megaton
Senaryo: Luc Besson, Robert Mark Kamen
Oyuncular: Zoe Saldana, Cliff Curtis, Michael Vartan, Callum Blue, Graham McTavish
Tür: Aksiyon, Macera
Yapım: 2011, ABD-Fransa – 107 Dak.

Uzaylıların Şafağı

Uzaylıların Şafağı, genç bir sokak çetesini uzaydan gelen vahşi yaratıkların istilâsının karşısına yerleştiren hızlı, eğlenceli, korkutucu bir aksiyon ‐ macera. Londra’daki bir mahalleyi bilimkurgu oyun alanına çeviriyor.

FİLMİN KÜNYESİ

Yönetmen: Joe Cornish
Oyuncular: Nick Frost, Jodie Whittaker
Senaryo:  Joe Cornish
Tür: Aksiyon, Bilim Kurgu
Yapım: 2011, İngiltere, 88 Dak.
Yeşil Fener

Gizemli bir evrende güçlü bir birlik vardır: Yeşil Fener Kolordusu olarak adlandırılan barış ve adalet koruyucuları. Gökadalarda düzeni koruyacaklarına söz veren birliğinin her üyesi, onlara süper güç veren bir yüzük takar.

FİLMİN KÜNYESİ

Yönetmen: Martin Campbell
Senaryo: Michael Goldenberg
Oyuncular: Ryan Reynolds, Blake Lively, Tim Robbins, Mark Strong,  Peter Sarsgaard
Tür: 3 Boyutlu,  Aksiyon, Bilim Kurgu, Fantastik, Gençlik, Macera, Savaş, Suç
Yapım: 2011, ABD – 114 Dak.

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (17. hafta):
Zah-Har 'Cin Ahalisi' (2024) Oyun Gecesi - Katala (2024) Arınma - Immaculate (2024) Küçük Don Kişot'un Maceraları - Giants of la Mancha (2024) Boy Kills World (2024) Cadı (2024) Rekabet - Challengers (2024) Siyah Çay - Black Tea (2024) Dublör Filmi (2024)
Arşivden Seçkiler:
Gün Batımı - Sunset (2019) Vay Arkadaş – Manik, Tik, Dildo (2010) Simülasyon - The Call Up (2016) Jack Reacher (2012) Sucker Punch (2011) Ölümcül Takip - Chaser (2010)

Leave a comment