‘Bal’ın Oscar aday adaylığını sinema eleştirmenleri Mehmet Acar, Serdar Akbıyık ve Banu Bozdemir’e sorduk…

Sinemaseverler bilecektir bu sene 83.’sü yapılacak olan Oscar ödüllerine Türkiye’den Semih Kaplanoğlu’nun Altın Ayı ödüllü filmi ’Bal’ gönderilecek.

Dünyanın en prestijli sinema ödülü olarak gösterilen Oscar’a önceki yıl da Mahsun Kırmızıgül’ün ’Güneşi Gördüm’ filmi aday olmuştu. Hatta o dönem filmin Oscar’a gitmesi çok tartışılmıştı. Nitekim ‘Güneşi Gördüm’ Oscar’dan eli boş bir şekilde dönerek eleştirileri boşa çıkarmamış oldu.

Peki Oscar’a nasıl bir film gitmeliydi? Bal gibi sanatsal bir film mi? Yoksa geçen sene deneyip de tutturamadığımız bir yöntem olan popüler bir film mi? “Bal” Oscar için doğru bir seçim miydi? Türkiye’de sinemanın nabzını tutan eleştirmenlerden Mehmet Acar, Serdar Akbıyık ve Banu Bozdemir’e “Bal” filminin Oscar yolculuğundaki başarı şansını sorduk…

Mehmet Acar:
Habertürk Sinema Eleştirmeni

“Bal”ın Oscar aday adaylığını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bence “Bal” çok doğru bir seçim. Filmin Berlin’de “Altın Ay”ı almış olması Oscar’da da işini kolaylaştıracak. Benim şu ana kadar Türkiye’den giden filmler arasında en şanslı gördüğüm filmlerden bir tanesi, ilk dokuza girme açısından. Çünkü Berlin’de aldığı Altın Ayı ödülü, tanıtım açısından filmin çok işine yarayacak. Filmi seçecek olan akademi üyelerinin de işini çok kolaylaştıracak. Çünkü gidecekleri film, Berlin’de Altın Ayı almış olan bir film, bu oldukça önemli! Film, dünyanın her yerinde algılanabilecek duygusal bir baba oğul hikayesi… Oldukça etkili finali var. Amerikalılar duygusallıktan ve duyguları yakalayan filmlerinden çok hoşlanırlar. Bal’da öyle bir film. Aynı zamanda bir Avrupa sanat filmi. Her açıdan Oscar için şansı bol … Oscar alır demiyorum fakat ilk 9’a girmesinin yüksek olduğunu düşünüyorum.

Bal’ın şansını artırmak için sizce kulis yapılması gerekiyor mu?

Orada mümkün olduğu kadar çok Akademi üyesine filmi seyrettirmek ve filmin adını duyurmak önemli… Bir de ciddi bir ilan bütçesi bulmaları gerekiyor. Orada bir takım önemli dergiler var. Onlara ilan verilmesi “Bal”ın şansını arttıracaktır.

“Bal” olmasaydı bu sene hangi filmin Oscar’a gitmesini isterdiniz?

Vavien. Bal olmasaydı Vavien olabilirdi.

Serdar Akbıyık
Star Gazetesi Sinema Eleştirmeni
Cine Dergi Genel Yayın Yönetmeni

“Bal”ın Oscar aday adaylığını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu seneye kadar Oscar’da hangi film gönderilirse gönderilsin bir takım tartışmalar çıkmıştır. Ama “Bal” bu tartışmaların en az çıkacağı filmdir diye düşünüyorum. Tabii ki hepimizin kabul ettiği gibi yurt dışından ödül almasını Oscar’a aday olması için dayanak olarak görüyorum. Bence “Bal” doğru bir seçim. Son dönemde Türk sineması Yurt dışı denildiği zaman algılanan çizgilerin hepsini içinde barındıran bir film “Bal”… Bunu çok iyi görmek gerekir. Nuri Bilge Ceylan, Yeşim Ustaoğlu… Aklımıza gelen bu türlü daha sanatsal film çeken ve bunların bütününe baktığımız zaman Türk sinemasının ortak bir dil oluşturduğunu söylemeye başladığımız üretimlere aittir. “Bal”ın Oscar adayı olması bu anlamda doğru bir karar. Başarılı olur mu? Olmayabilir. Neden diye sorarsanız; Oscar’ın da kendine ait bir tarzı var. Bu tarza Bal uygun mudur? İşte orada bir şüphem var. Ama bu bizim için önemli olmamalı. Biz eğer Türk sinemasının bu filmlerin bu tarzın ifade ettiğini söylüyorsak. O zaman kendimizi ifade etttiğimiz şekilde dünyaya göstermemiz lazım. Bu anlamda da Bal son dönem üretimlerimizin ne olduğuna dair iyi bir örnek.

Bal olmasaydı Oscar’a aday olabilirdi dediğiniz bir film var mıydı?

Oscar öyle bir şey ki “Eyvah Eyvah” da gidebilirdi. Oscar’da bir tarz yok. Oscar’da her şey politikaya ve döneme göre değişen bir dengeler bütünü… Bu yüzden Oscar’a göre şekil almamak lazım, ne olduğumuza göre şekil almalıyız. “Bal”da bizim ne olduğumuzu gösteren bir film.

Banu Bozdemir:
Cine Dergi Sinema Eleştirmeni

“Bal”ın Oscar aday adaylığını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sonuçta her sene bir film seçilmek zorunda “Bal”a da baktığımızda bu sene uluslararası ödülleri topladığı için doğru bir karar gibi gözüküyor. Oscar geçmişimize baktığımız zaman her sene Uluslararası alanda öne çıkmış filmler tercih ediliyor diye düşünüyorum. Gerçi daha öncesinde bir takım popüler filmler de öne çıkmıştı. Herhalde biraz da böyle bir sistem düşünüyorlar bir sene popüler bir sene bağımsız bir film… Ben “Bal”ı kendi adıma Semih Kaplanoğlu’nun üçlemesinin en hareketli filmi olarak görüyorum. Filmi de beğendim. Aday adaylığı çok ileri taşınacak mı bilmiyorum ama seçim benim açımdan olumlu… Bir yandan da Oscar sisteminin içinde çok değerlendirileceğini düşünmüyorum ne yazık ki. Oscar popüler olanın yanında olsa da bazen de şaşırtıyor. “Bal” üzerinde ne kadar etkili olur bilmiyorum ama ben filmi seçim açısından doğru buluyorum.

“Bal”ın Oscar’a seçilmesi hakkındaki tartışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Her sene böyle tartışmalar çıkıyor. Bal olmasa başka film olsa yine tartışacaktık.

HaftaninFilmi.com’dan Filmler

Gösterimdekiler (16. hafta):
Nûfer (2024) Çılgın Yolculuk - Lahazat Lazeeza (2024) Kimsesiz (2024) Bulanık (2024) Robot Düşleri - Robot Dreams (2024) Meraklı Kedinin 10 Yaşamı - 10 Lives (2024) Aşk Filmi (2024) Arap Kadri (2024) Dali'yi Beklerken (2024) Harry Potter ve Ölüm Yadigarları: Bölüm 1 (Harry Potter and the Deathly Hallows: Part 1 (2024) Demon Slayer - To the Hashira Training (2024) Harry Potter ve Ölüm Yadigarları: Bölüm 2 - Harry Potter and the Deathly Hallows: Part 2 (2024) Tutsak Abigail - Abigail (2024) İç Savaş - Civil War (2024)
Arşivden Seçkiler:
“TENET” 26 Ağustos’ta Sinemalarda (2020) Antebellum (2020) JUDY 3 Ocak'ta Sinemalarda (2020) Azaim: Cin Mezarlığı (2022) Karayip Korsanları: Gizemli Denizlerde - Pirates of the Caribbean: On Stranger Tides (2011) Demon Slayer: Kimetsu no Yaiba ON STAGE-Entertainment District Arc (2023)

Leave a comment